Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucusu ve ebedi Ceo’su Klaus Schwab, küresel güvenlik için ciddi bir tehdit oluşturabilecek “Siyah Kuğu” olaylarının potansiyel yükselişi hakkında uyarılar vermeye başladı.
Bu uyarıları insanlığın hayrına mı?
Aksine! Uyarıları küresel şeytanlara ve işbirlikçilerine yöneliktir.
Uyarının mahiyeti ise Küresel Şeytanlar ve işbirlikçileri ile planlarına yönelik güvenlik tehdit uyarısıdır.
Onun öngörülerinin sadece birkaç yıl sonra fazlasıyla gerçek olacağını bilmiyorduk. Schwab endişelerini “Covid-19: Büyük Sıfırlama” adlı kitabında ve 2020 yılında EuroNews’e verdiği düşündürücü bir röportajda yinelemişti. 2024’e doğru hızla ilerlerken Schwab’ın Siyah Kuğu olaylarının yaklaşmakta olduğuna dair uyarısı kendi mahallesinde hala geçerliliğini koruyor.
Siyah Kuğu olayları nedir?
Genellikle hazırlıksız yakalayan tatsız sürprizler olarak tanımlanan bu olaylar, daha önce son derece olasılıksız olduğuna inanılan menfi sonuçları temsil ediyor. Bu, en hayal edilemez senaryoların gerçeklik haline gelebileceğini ve bu çalkantılı zamanlara uyum sağlamaya ve yollarını bulup bir şekilde hazır olmaları gerektiğini hatırlatmak kullanılan bir tanımlamadır. İnsanlar, geçmişe dair bildiklerine dayanarak anlatılar oluşturmaya yönelik doğal bir eğilime sahiptir. Geçmiş deneyimlerini ve bilgilerini, dünyayı anlamlandırmaya yardımcı olan tutarlı bir hikaye oluşturmak için kullanır. Ancak bu eğilim iki ucu keskin bir kılıç olabilir. Anlatılar insanları bir düzen ve anlayış duygusu sağlayabilirken, aynı zamanda siyah kuğu olayları olasılığına karşı körleştirebilir. Bunlar toplum üzerinde önemli etkileri olan nadir ve öngörülemez olaylardır. Anlatılara ve geçmişin ezberlerine çok fazla güvenerek ve geçmişin geleceğin güvenilir bir tahmincisi olduğunu varsayarak, beklenmedik olayları tahmin edemeyebilir veya bunlara yeterli seviyede hazırlanamayabilir. Bu kırılganlık, insanları siyah kuğu olaylarının sonuçlarına karşı özellikle hassas hale getirmektedir.
Schwab başta “Covid-19: Büyük Sıfırlama” adlı kitabı başta olmak üzere işbirlikçisi olan yazarlara ve kuruluşlar planlı pandemiyi bir Beyaz Kuğu olayı olarak ele almaktadır. Çünkü bu çeşitli kurumların öngördüğü gibi pandeminin ortaya çıkmasının tamamen beklenmedik olmadığı anlamına geliyor. Dünyanın şiddetli bir koronavirüs salgınına daha salgın ortaya çıkmadan önce hazırlandığını düşünmek oldukça ilginç değil mi?
Masa üstü tatbikatlar devri başlatıldı
Ekim 2019’da Dünya Ekonomik Forumu, Bill & Melinda Gates Vakfı ve Johns Hopkins Üniversitesi, halk sağlığı yetkililerini, Norveç ve Hindistan hükümetleri böyle bir krizle başa çıkabilecek şekilde donatmayı amaçlayan “Event 201” adını verdikleri üst düzey bir masa üstü “öğretim ve eğitim” tatbikatı düzenledi.

Bu tatbikatı düzenleyenler ile Büyük Sıfırlamanın planlayıcısı ve işbirlikçileri Beyaz Kuğu olarak gördükleri planlı COVID-19 pandemisinin çok sayıda Siyah Kuğu olayına yol açacağından emindi. Bu beklenmedik ve benzeri görülmemiş olaylar toplumları daha da altüst edecek ve çeşitli sektörlerde önemli değişikliklere yol açacaktı. Küresel Şeytanların stratejik öngörü ve hazırlığın olası küresel krizlerin anlaşılmasında ve yönetilmesinde nasıl bir rol oynayabildiği belki şimdi çok daha iyi anlaşıldığını düşünmekteyiz.
Daha nice planlama ve tatbikat çalışmaları elbette var.
Ancak sadece bu bile her şeyi ortaya çıkarmaya ve uyanmaya yeteceğini düşünmekteyiz
Günümüze gelirsek;
Klaus Schwab, WEF 2023 Dünya Hükümeti Zirvesi’nde Küresel şeytanların işbirlikçilerine geleceğe ilişkin düşündürücü bazı öngörülerde ve birde uyarılarda bulundu.
Yapay zeka, metaverse, neo-uzay teknolojileri ve sentetik biyoloji gibi en yeni teknolojilerde uzmanlaşmanın önemini vurguladı. Schwab’a göre bu alanlarda uzmanlığa sahip olanlar dünyada gücün dizginlerini ellerinde tutacaklar. Schwab’ın hükümetlere ve hükümet yetkililerine tavsiyesi gayet açıktı. Bu teknolojilerin sunduğu fırsatlar değerlendirmeli ve bunların uygulanmasında öncü olmak için çaba göstermelilerdi. Schwab ayrıca beklenmedik zorluklar ya da “Siyah Kuğu” olayları karşısında dayanıklılığın önemini vurguladı. Bu sürprizlerden geri dönebilmenin, öngörülemeyen bir dünyada başarı ve hedeflere ulaşmank için çok önemli olduğunu savundu. Schwab’ın sözleri, inovasyonu kucaklamanın ve esneklik geliştirmenin geleceği şekillendirmede kilit faktörler olduğunu hatırlatarak önemli uyarılarda bulunuyordu işbirlikçilerine…
Ancak ilgi çekici olanlardan biri ise;
Schwab nasıl bir özgüven sahip olmalı ki; düşündürücü kitabında şu anda insanlar üzerinde çeşitli teknolojiler denediklerini ve deneylerden doğabilecek bilinmeyen sonuçların altını çizip cesur ve cüretkar bir itirafta bulunmuş olmasıdır dikkat çekicidir.
Kitap tüm toplumlarda önemli değişikliklere yol açabilecek önemli “kırılma noktaları” kavramını keşfetmeye devam ediyor. Böyle bir kırılma noktası, Allah tarafından yaratılan insan olmanın ne anlama geldiğine dair kavramlara meydan okuyup, insan eliyle yaratılan “tasarımcı varlıkların” ortaya çıkmasıdır. Tartışılan bir diğer kırılma noktası ise insan beynini anlama ve onunla etkileşim kurma biçimimizde devrim yaratma potansiyeline sahip olan nöroteknolojidir.
Ama iş burada da bitmiyor.
Schwab, kitabının ekinde henüz tam olarak anlaşılmamış ve araştırılmamış faktörler olan bilinmeyenler dünyasına da giriliyor. Bu bilinmeyenlerden biri de çevrimiçi sosyal hareketlerin ne kadar kolay geliştirilebileceğidir. Teknolojinin gücü parmaklarımızın ucundayken, insanları harekete geçirmek ve bir amaç etrafında birleştirmek Küresel Şeytanlar açısından hiç bu kadar kolay olmamıştı. Kitabın ekinde ayrıca içeriği yaratma-paylaşma-pazarlama ve tüketme (YPPT) eğilimindeki artış da vurgulanmaktadır.
Teknoloji ilerlemeye devam ettikçe, büyük yaratıcıya rağmen insan eliyle yaratılanlar ve tüketilenlerin miktarında bir artış bekleyebiliriz. Peki bunun toplumumuz ve dünya için ne gibi sonuçları olacaktır?
Schwab sorumluluktan kaçmayan ve bu “teknolojik yaratıcılık” gelişmelerinden kaynaklanabilecek istenmeyen potansiyel etkileri şimdiden kabul ediyor ve sorumluluk alarak bunları sözde “insanlığın iyiliği” için azaltmak için harekete geçmeye kararlı gibi görünse de işin içinde başka bir karanlık, şeytani küresel bir plan olduğu apaçık ortadadır.
İşin arkasında kıyamete kadar Ademin nesline düşman olan Şeytanın, deccalın ve onun hizmetkârları olan işbirlikçilerin insanlık aleyhine altın vuruşlar gerçekleştirmek istenilen karanlık bir organizasyon olan Plan 2030; Büyük Sıfırlama odluğunun her zaman farkındayız ve farkında olmaya ve oldurmaya da devam edeceğiz..


Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.