Dünyamız ve insanlık, yeni bir tufanın eşiğinde olabilir mi?
Tufanlar, geçmiş toplulukların eylemleri nedeniyle yüce yaratıcı tarafından verilen bir ceza olarak bilinmektedir. Ancak, günümüzde Adem’in soyuna düşman olan şeytanın, şeytana tapanların ve zalimlerin eylemleri ile insanlığın kendi yaptığı hatalar da tufanların meydana gelmesine sebep olabilir.
Adem’in soyuna yönelik, insanlık aleyhine olan altın vuruşlar ve muhtemel tufanlar için Nuh Tufanı’na atıfta bulunarak, yeni bir tufanın ve ardından gelebilecek tufanlar döneminin eşiğinde olabiliriz. Belki de Nuh Tufanı’ndan daha büyük, hatta en büyüğü sayılabilecek tufan, Büyük Sıfırlama olabilir. Günümüzdeki en büyük mücadele, bu tufanın gerçekleşmesini engellemektir.
Büyük Sıfırlama (The Great Reset) Planı’nda yeni oyunlar nelerdir?
İklim oyunları diyebiliriz. Zira iklim yasaları, Büyük Sıfırlama (The Great Reset) planının sadece bir parçası değil, en hayati unsurudur. Büyük Sıfırlama süreci, COVID-19 ile başlayan davranış değişikliği hareketiyle tetiklendi. Bu süreçte birçok faktör kaldıraç gibi işlev görüyor.
Aile birliği hedef alındı!
Bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda, aile birliğinin bozulması en önemli sorunlardan biri olarak öne çıkar. Toplumun temel taşı olan aile yapısına saldırıldığında, ne millet ne de devlet olarak var olabiliriz. Aile birliğinin muhafazası, vazgeçilmez ve hayati bir öneme sahiptir. Ayrıca, dinsizleştirme, mülksüzleştirme, göç dalgalarıyla ulus devletlerin milliyetsizleştirilmesi, doğal afetlerin kötüye kullanılması, iklim silahlarıyla ekolojik dengeye zarar verilmesi gibi, Allah’ın yarattığı dünya iklimini teknolojik bir silah olarak kullanma yönünde pek çok plan ve proje uygulanmaktadır. Şu anda, yeni kontrol düzeni mimarisinde iklim krizi, insanlık için büyük bir tehlike olarak sunulmakta ve bu durum karşısında son derece dikkatli olunması gerekmektedir.
İnsan eliyle yapılacak olan olası tufan ile gerçekte yaşanmış olan Nuh Tufanı arasında bir bağ kurabiliriz.
Nuh Peygamber döneminde insanların Allah’a isyan ettiği ve bu nedenle büyük bir tufanın geleceğinin Hz. Nuh’a bildirildiğini kıssadan ders çıkarılması gerekmektedir. Hz. Nuh Peygamber ise kendisine gelen ilahi emirin ardından tüm insanları uyarmaya devam ederken ona inanmamışlardı. Hatta Hz. Nuh Peygamber bu gemiyi inşa ederken birçok kişi de onunla türlü türlü alay etmiş ve beklenen tufana ise bir türlü inanmamışlardır. Bu günümüz için de geçerlidir. Birçok küresel plana karşı insanları uyaran, insanlara gerçekleri dosdoğru bir anlayış ile söyleyenlere ne kadar da az insan inanıyor. Günümüzde de doğruyu savunmak ne kadar da zor bir hâle geldi. İnsanlar gözlerinin önündeki tehlikeleri göremez hâldeler. Göremeyene göstermeye çalışmakta çok zor.
Büyük Sıfırlama, (Great Reset veya Global Reset) Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) COVID-19 salgın süreci sonrasında, ekonomiyi sürdürülebilir bir şekilde yeniden inşa etme önerisi olarak sunulmasına rağmen siz ise Büyük Sıfırlama (The Great Reset) sürecinin, küresel bir tufana hatta yeni nesil Nuh Tufanı gibi bir işgal planı olduğunu söylüyorsunuz. Biraz daha açar mısınız bunu!?
Büyük Sıfırlama (The Great Reset) sürecinin küresel işgal planının doktrinidir. Tıpkı Nuh Tufanı olayında olduğu gibi bir eleme sürecinin içerisindeyiz. Oluşturulan suni krizler atlatılsada çok boyutlu bir plan kurulmuştur. Bizler de doğrudan insanlığı hedef alan 5. Nesil Savaş’ın enstrümanlarına karşı bu suni ve yapay badireleri atlatırken Allah’ın adını anmayı ihmal etmeyelim. “İman varsa imkân da vardır” sözü ile “Şeytanın hilesi zayıftır” ilahi uyarısını asla aklımızdan çıkarmayalım. Çünkü ‘Tuzak kuranların en hayırlısı Allah’tır’” ifadelerini kullandı.
Geçenlerde iklim savaşı ile 2015 tarihli bir yabancı makaleyi okurken şöyle bir ifade ile karşılaştım; “Jeofizik savaşta kullanmak için, az miktarda enerjinin eklenmesiyle çok daha fazla miktarda enerji açığa çıkarabiliriz.” Bu ifadeden yola çıkarsak dünya üzerinde çevresel istikrarsızlıklar oluşturma amacıyla jeolojiyi/jeofiziği bir harp silahına dönüştürmüş olabilirler mi?
Hz. Süleyman’a Allah (c.c) tarafından bahşedilen ilmi güçle tüm varlıkları, rüzgârı, iklimleri ve doğayı kontrol edebildiğini biliyoruz artık. Süleyman Peygambere tüm varlıkları, rüzgarı, iklimi ve doğayı kontrol ettiği bilinmektedir. Günümüzde jeolojik harpte gelinen nokta iklimlerin yapay yollarla müdahaleye uğramasına, oluşturulan yapay fenomenlerin doğa fenomeni olarak yutturulmasına neden oluyor. Birileri Hz. Süleyman Peygambere bahşedilen iklimi kontrol edebilme ilmi gücünü, yüksek teknoloji harp silahları geliştirerek elde etmiş durumda. İyi insanlar yeteri kadar çalışmadığı için onlar fbu gücü elde ettiler. Yüksek teknoloji jeolojik harp silahlarının günümüzde iklimleri değiştirebilmesi, yapay fenomenler oluşturması söz konusu. Bu silahlar ile yapay tufanlar bile oluşturabilirler. Gelinen noktada jeolojik harbe karşı koyma konusunda çalışmalar yapılması hayati öneme sahip olabilir.

Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.