Esad’ın Stratejik Ricat Hamlesi Yeni Başlangıç mı?

Ricat: Askeri Stratejinin Derinliklerinde Taarruza Geçiş İçin Hazırlık Aşamasıdır.

Suriye’deki son gelişmeler, birçok gözlemci tarafından “Esad’ın düşüşü” olarak yorumlansa da bu durumun çok daha derin anlamları olabilir. Esad güçlerinin hiçbir direniş göstermeden Şam’dan ayrılması, teslimiyet değil Suriye’nin kontrolünü yeniden çok daha güçlü ele geçirmeyi hedefleyen ince hesaplanmış manevra olarak görülebilir mi? Neden olmasın! Belki de bu geri çekilmenin, Esad rejimi ile Rus müttefikleri arasında yapılan kapsamlı istişarelerin sonucu ve uzun vadeli ricat stratejisinin parçası olabilir.

Ricat, askeri terminolojide geri çekilme anlamına gelen kavramdır ve savaşın dinamiklerinde kritik rol oynar. Birliklerin düşman karşısında üstünlüğü kaybetmesi veya stratejik avantajın yitirilmesi durumunda, geri çekilme, bir tür savunma ve taarruza geçiş hazırlığı olarak değerlendirilir.

Suriye’nin Karmaşık Çatışma Ortamı

Suriye’nin karmaşık çatışma ortamı, ABD ve İsrail gibi ülkelerden destek alan birçok dış destekli savaşçı grubun katılımıyla şekillenmiştir. Bu gruplar, Esad hükümetinin siyasi ve askeri manevra alanını daraltarak, Şam’da kökü başka yerde olan düşmanlarıyla savaşmanın risklerini artırmıştır. Geri adım atmak, Esad rejimine yeniden toparlanma ve savunmalarını güçlendirme fırsatı sunmaktadır.

Bu tip stratejik geri çekilmeler, geçmiş savaş tarihlerindeki benzer durumlarda etkili karşı saldırı için zemin hazırlamıştır. Esad rejimi de, yerel halktan olmayan ABD imalatı olan El-Kaide ve türevleri, PKK/PYD, Orta Asya’dan ve Kafkaslardan gelenler ile askeri şirketleri paralı askeri “terörist” grupların oluşturduğu sıkışık alandan kurtulmayı ve tüm stratejik kaynaklarını tüketmeyip birleştirmeyi hedefliyor olabilir.

Dış Destekçilerin Rolü ve Gelecek Senaryoları

Suriye‘deki isyancı yeni geçici hükümetin dinamikleri bazı ülkelerle şaşırtıcı benzerlik göstermektedir. ABD’nin Afganistan’daki uzun süreli destek bağının azalması, örnektir. Bu bağlamda ABD ve müttefikleri ile İsrail kaynaklarıyla desteklenen CİA’sal İslamcı Suriye hükümeti, bu ülkelerin kendi iç sorunlarıyla baş başa kalarak odaklanmasıyla terk edilme riski taşımaktadır. İsrail’in Hamas ve Hizbullah çatışmaları, ABD’nin Ukrayna’daki durumu ile her iki ülkenin askeri ve ekonomik kapasitelerini zorlamaktadır. Baskılar, uzun vadede CİA’sal İslamcı yeni Suriye hükümeti destekleme yeteneklerinin mutlaka azalacağına işaret ediyor. Esad’ın stratejisi, bu olasılığa dayanıyor olabilir.

Uzun Vadeli Stratejik Duraklama

Şahit olacağımız duraksamalar, daha uzun oyunun parçası olabilir. Belki de Esad güçleri ve Rus müttefikleri duraksamalarla düşmanlarını değerlendirmek, yeniden toparlanmak ve güçlenmek için zaman kazanıyor. Bölgesel gerilimler yatıştığında ve dış destekçiler tereddüt ettiğinde, koşullar karşı saldırı hamleleri için olgunlaştırabilir. Bu senaryo tutarsa, Esad güçleri, rakiplerinin zayıflayan iradesinden yararlanarak Suriye topraklarını ve yönetimini yeniden ele geçirebilir.

İstikrarsız Temeller Üzerinde Yükselen İktidar

Mevcut CİA’sal İslamcı hükümetin iktidarı, görünüşte güvenli olsa da temeli oldukça istikrarsızdır. Küresel elitlerin sponsorluğuna olan bağımlılığı, onu küresel öncelikler ve ittifaklardaki değişimlere karşı savunmasız bırakıyor. Esad’ın stratejik geri çekilmesi, bu gerçeği kabul etmesi ve geri dönmek için uygun anı beklemesi anlamına geliyor. İsyancı grupların iç dinamikleri ve bu grupların birbirleriyle olan ilişkileri, Esad güçlerinin geri dönüşü için kritik faktör olabilir.

Savaşın Sonu mu, Yeni Başlangıç mı?

Suriye’deki bu gelişmeler, yalnızca bölge için değil, tüm dünya için önemli sonuçlar doğurabilecek bir sürecin başlangıcını işaret ediyor. Uluslararası arenada yaşanan karmaşık çatışmalar ve değişen jeopolitik öncelikler, Suriye’deki durumu daha da belirsiz hale getiriyor. Esad’ın stratejik ricatı, iç dinamiklerle birlikte dış güçlerin etkileriyle de bağlantılıdır.

ABD ve İsrail’in kendi ülkelerindeki iç sorunları, sözde İslamcı özde ise için tek bir Türkmen’in bile olmadığı CİA’sal İslamcı hükümetin desteklenme kapasitesini mutlaka zayıflatacaktır. Bu durum, Esad güçlerinin geri dönüşü için yeni fırsatlar yaratabilir. Bu da küresel elitlerin Büyük Sıfırlama Planlarının Ortadoğu ayağının merkezinde yer alan Suriye’de, Esad güçlerinin yeniden toparlanması, bölgesel ve küresel ölçekte Büyük Sıfırlamaya ve Büyük İsrail Planlarına hasar vermesi açısından önemli sonuçlar doğurabilir.

Sonuç olarak, Esad’ın geri çekilmesi, Suriye’nin iç dinamiklerini ve uluslararası güç dengelerini etkileyecek kritik bir gelişmedir. Bu olası stratejik teorisel kurgudan ibaret senaryolar, okuyucuların daha başka konularda derin düşünmesine ve Suriye’nin geleceği hakkında daha geniş bir perspektif geliştirmesine olanak tanımalıdır.

Suriye’deki karmaşık durum, büyük sıfırlama ve Büyük İsrail planlarının bir an önce hayata geçirilmesinin de etkisiyle birleştiğinde, bölgenin geleceğini belirleyecek önemli bir senaryo olarak karşımıza çıkıyor.

Sizce Suriye’nin geleceği nasıl şekillenecek?

Küresel İfşa

Yazar

Banner
Yasal Uyarı:
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.