Suriye, Son Yıllarda Güç Dinamiklerini Köklü Şekilde Değiştiren Ülke Haline Geldi…
Suriye, son yıllarda karmaşık çatışmalar ve uluslararası müdahalelerle bölgedeki güç dinamiklerini köklü şekilde değiştiren sahne haline geldi. Bu bağlamda, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) liderliğindeki yeni Suriye hükümetinin istihbarat başkanlığına atanan Enes Hasan Hattab, iç politikada ve uluslararası arenada dikkatleri üzerine çekiyor. Hattab’ın geçmişi, stratejik hedefleri ve Suriye’nin geleceği üzerindeki olası etkileri, bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip.
Bu makalede, Hattab’ın atanma nedenleri, yeni yönetimin güvenlik politikaları ve Suriye’nin uluslararası ilişkilerdeki yeri incelenecek. Karmaşık ortamda izleyeceği strateji hem bölge ülkeleri hem de global aktörler için büyük merak konusu oluşturuyor.
ABD’nin Askeri Üs Kurma Çalışmaları
Son dönemde Türk medyasında yer alan haberlere göre, ABD, Türkmen Pınarı, Ayn/El Arap ve Kobani’de askeri üs kurma çalışmalarını hızlandırıyor. Kamuoyunda, ABD’nin DAEŞ ile mücadelesinin aldatmaca olduğu düşünülüyor. New Orleans’da yılbaşı günü meydana gelen terör saldırısında, 42 yaşındaki eski asker Shamsud-Din Jabbar’ın sosyal medyada IŞİD’den esinlendiğini gösteren videolar yayınlandığı ortaya çıktı; ancak IŞİD’in saldırıyı üstlenmemesi dikkat çekici durum. Gelişmeler, “Tesadüf mü, planlı saldırı mı?” sorusunu gündeme getiriyor.
Trump’ın eski İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard, Türkiye’nin El Kaide’ye desteğinin bedelini ödeyeceğini belirterek, Türkiye’nin NATO üyeliğini sorguladı. Gabbard, Türkiye’nin PKK’ya yönelik harekatlarını ‘katliam’ olarak nitelendirirken,
Tulsi Gabbard, Kıbrıs’ın birleştirilmesi gerektiğini savunuyor. 2017’de Yunanistan’ı ziyaretinde, Ege’de artan Türk saldırganlığına dikkat çekerek, ABD ve Yunanistan’ın işbirliğini güçlendirmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye’nin 2019’da başlattığı Barış Pınarı Harekâtı’na yaptırım öngören tasarıya destek vermişti. Yılbaşı gecesi ABD’deki terör saldırılarında DAEŞ/IŞİD bayrağının kullanılması, Gabbard’ın göreve başlamadan önceki sınavı olarak değerlendiriliyor.
HTŞ’nin Yeni Dönemi
Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ), uluslararası alanda tanınırlığını artırarak askeri yapıdan devlet olma yolunda önemli adımlar atıyor. Terör listesinde yer alan HTŞ, kapalı askeri yapıdan geniş coğrafi alanı kontrol eden, ekonomik kaynaklara ve teknokrat yönetime sahip yapıya dönüşmesi HTŞ’ye uluslararası tanınırlık kazandırırken, diğer ülkelerle ilişki kurma fırsatları da sunuyor. Kendi radikallerini dışlayabilme ve istediği grupları bünyesine katabilme yeteneği, HTŞ’nin “devlete” evrilme sürecindeki başarısını belirleyecek.
13 yıl boyunca deviremediği Esed’i düşürerek Şam’ı ele geçirmesi, Suudi Arabistan, Mısır, Katar, BAE, İsrail ve ABD’nin memnuniyetini kazanmasına yol açtı. Türkiye ise, misafir ettiği göçmenler için onurlu çözüm bulmuş oldu. HTŞ’nin yerelleşmesi ve odaklanmasını yalnızca Suriye’ye çevirmesi, Rusya ve İran dışında birçok ülkeyi de memnun etti.

Resmi Ziyaretler ve Hattab’ın Atanması
Suriye Dışişleri Bakanı Asaad Hasan el Şibani başkanlığındaki heyet, Riyad’a ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdi. Heyette Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra ve yeni istihbarat başkanı Enes Hasan Hattab da bulunuyor. Hattab, 1987 yılında Şam kırsalında doğduktan sonra 2008’de Suriye’yi terk ederek Irak’a gitti ve burada cihatçı hücrelerle ilişkiler geliştirdi. El-Julani’nin ikinci komutanı olarak gruptaki en yüksek güvenlik görevini üstlenen Hattab, önce İdlib’de “Hay’at Tahrir el-Şam” istihbarat teşkilatını, ardından da “Genel Güvenlik Teşkilatı”nı kurdu.
Atanması, güvenlik aygıtının verimliliğini artırmayı hedefliyor. Hattab, “Dinin Koruyucuları” örgütünü ortadan kaldırma kararının ardından sosyal medya platformlarında kendisine yakın hesaplar tarafından “Hudood/Badran”ın başarılı olduğu bildiriliyor. Ancak karşıtları, küresel cihatçı figürlere karşı Amerikan insansız hava araçlarıyla gerçekleştirilen suikastların arkasında onun olduğunu iddia ediyor.
Yeni Hedefler ve Stratejiler
Hattab, Suriye’nin güvenlik ve istihbarat teşkilatlarını yeniden yapılandırmayı amaçlıyor. Halep, Lazkiye, Hama, Humus ve Tartus’taki eski rejim destekçilerine silahlarını teslim etmeleri için çağrıda bulundu ve şehirlerdeki yeraltı direniş gruplarına karşı operasyonlar düzenlenmesini talep etti. Şam’da, Cebel el-Varde, Kudsaya, Hay el-Wurud ve El-Himma mahallelerinde yasadışı silahların ele geçirilmesi amacıyla baskınlar gerçekleştirildi.
Hattab, MİT ile Türk ordusu arasında bağlantı noktası haline gelirken, 2021’de Türkiye İçişleri Bakanlığı tarafından IŞİD ile bağlantılı olduğu belirtilen rapor yayınlandı. Buna rağmen, MİT’in onunla işbirliğini sürdürmesi dikkat çekiyor. Hattab, El Nusra Cephesi ile olan bağlantıları nedeniyle 2012’de ABD tarafından terörist olarak tanımlanmış olmasına rağmen, Türkiye ona karşı uluslararası yaptırım uygulamadı. Bu durum, Ankara’nın uluslararası kararları göz ardı ettiğini ortaya koyuyor.
Uluslararası İlişkiler ve Gelecek
Hattab’ın liderliğindeki yeni dönemde, Suriye’nin uluslararası ilişkileri önemli gündem maddesi haline geliyor. Hattab, güvenlik ve istihbarat teşkilatlarını yeniden yapılandırarak halkın taleplerine yanıt vermeyi amaçlıyor. Ancak, süreçte karşılaşacağı zorluklar ve uluslararası baskılar, Suriye’nin geleceğini şekillendirebilir. Ayrıca, Hattab’ın Suudi Arabistan, Mısır ve diğer bölge ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmesi, Suriye’nin uluslararası alandaki konumunu da etkileyebilir.
Gelecek Ne Getirecek?
Hattab’ın liderliğindeki yeni dönemde Suriye’nin geleceği, güvenlik ve istihbarat teşkilatlarının yeniden yapılandırılmasıyla halkın taleplerine yanıt verme hedefi etrafında şekillenecek. Ancak, süreçte karşılaşacağı zorluklar ve uluslararası baskılar, Suriye’nin geleceğini belirlemede önemli rol oynayabilir. Dolayısıyla, Suriye hakkında aceleci yargılara varmak doğru olmayacaktır; z henüz ikinci perde açılmadı.
Ömür ÇELİKDÖNMEZ

Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.