Karanlık Soyun Hayali; Global Babil (1)

Karanlık Soyun Küresel İhanetleri ve İnsanlığın Kaderi

Dünyanın en büyük sırları, tarih boyunca insanlığın gözleri önünde gizlendi. Kökenleri Sümer, Babil ve Mısır medeniyetlerine dayanan, Roma İmparatorluğunun kuruluşuyla Avrupa’ya yayılan karanlık soyun küresel egemenlik planları şimdi gün yüzüne çıkıyor. Gerçek inançtan yoksun, dini ve kültürel yapıları kendi çıkarları için araçsallaştıran sinsi düzen kurdular. İnsanlık, düzenin esiri olmaya devam edecek mi? İşte karanlık hikayenin derinlikleri…

Roma İmparatorluğu ve Avrupa’daki Gizli Güçler

Roma İmparatorluğu’nun kurucuları, Sümer, Babil ve Mısır kökenli ailelerden oluşuyordu. Sadece siyasi değil, dini ve kültürel anlamda da dünyayı şekillendirdi. Roma hukuku bugün bile birçok ülkede geçerliliğini korurken, onlar Roma Kilisesi’ni kurarak atalarının dini unsurlarını Hristiyanlık içine gizlediler. Ancak kendileri gerçek Hristiyan olmadılar; Roma Kilisesi, aslında Babil dininin yeniden adlandırılmış versiyonuydu. Onlar, Avrupa’ya yayılarak kuzeyde Mısır kökenli soylarla birleşip eski tufan öncesi birliklerini yeniden kurdular.

Sömürdükleri topraklardan elde ettikleri zenginliklerle Avrupa’nın gerçek aristokrat sınıfını oluşturdular. Zamanla Roma, Londra ve “Babilondon” olarak adlandırılan güç merkezleri ortaya çıktı. Vatikan şebekesi aracılığıyla Avrupa ülkeleri Hristiyanlık adı altında sıkı kontrol mekanizmasına bağlandı.

İsyanlar ve Yeraltı İmparatorluğu

Halklar uyanıp isyan etmeye kalktığında bile, isyanları kendi çıkarlarına dönüştürmeyi başardılar. Kurdukları düzeni kaybettiklerinde ise yeraltına çekilip politika, bankacılık, iş dünyası, askerlik, bilim, tıp ve eğitim gibi alanlarda gizlice güçlerini sürdürerek, insanlığın kaderini şekillendirmeye devam etti. Yeraltı imparatorluğuyla, küresel egemenliklerini sürdürebilmek için her türlü yöntemi kendilerine mubah gördüler.

Haçlı Seferleri ve Küreselleşme Süreci

Roma İmparatorluğu’nun Müslümanlara kaybettiği ata topraklarından çekilmek zorunda kalırken, Endülüs ve Osmanlı’nın yükselişiyle tamamen kuşatıldı. Ancak geri çekilme, yeraltında daha sinsi ve etkili güç olarak varlıklarını sürdürmelerine olanak sağladı. 1200’lü yıllarda Kudüs ve İstanbul’un yağmalanmasıyla kutsal emanetler Avrupa’ya taşındığı olaylar, gizli planların önemli dönüm noktalarıdır. Endülüs’ün Haçlılarca yıkılması sonrası ellerindeki bilgi ve sömürgecilik deneyimiyle yeni kıtalara seferler düzenleyip halkları sömürdüler.

İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika ve Hollanda gibi devletlere sızarak gizli örgütlenmelerle dünya egemenliğini yaydılar.

Kara Rahipler Konseyi, Sır Okulları ve Mistik Kontrol

Nuh Tufanı öncesinde insanlık düşmanı olan Kara Rahipler Konseyi’nin tufan sonrası versiyonu, Roma’ya yakın kilisede kuruldu. Bu kilise ve bağlı unsurlar, büyücülük ve sihri “Sır Okulları” adı altında gizli şekilde sürdürdüler. Vüyü ve sihirle insanları manipüle ederek kontrol altına aldılar. Hz. Musa kıssası, karanlık yapının anlaşılması için önemli örnektir.  Kabala ve Simya gibi eski büyü ilimleri, insanları tuzağa düşürmek ve kontrol etmek için kullanıldı.

Tarihte peygamber katilleri olarak anılan elit aileler, ele geçirdikleri ülkelerde gerçek bilgi sahiplerini yok etti. Dinler, manipüle edilerek sahte ajanlar aracılığıyla gerçek bilgi itibarsızlaştırıldı. Böylece toplumlar, uydurdukları din ile kontrol altına alındı.

Modern Dünyada Kontrol Mekanizmaları: Din, Siyaset ve Bilim

Son yüzyıllarda aynı yöntemlerle Avrupa ve diğer bölgelerde birçok devletin yönetimi ele geçirildi. Tek dünya devletine giden yolun taşları döşerlerken, kan bağlarıyla güçlendiler ve bilgiyi tamamen kontrollerine aldılar. İnsanlar bilinçli olarak cahil bırakıldı, sistemin gönüllü köleleri haline getirildi. Eski bilgiler, müzelerde, yeraltı şehirlerinde ve gizli yerlerde saklanırken, yer üstünde bilim adı altında bilgiler fiziksel olarak çalışıldı.

Din, akıl ve algıyı kontrol etmek için hâlâ en güçlü araç olarak kullanılıyor. “Bunu yapma, bunu söyleme, sorgulamadan itaat et” gibi dayatmalar, insanların gerçekleri öğrenmesini engellemek için kuruldu. Ancak artık dinle kandırma dönemi sona ermek üzereyken, sorgulanmayacak alanlara siyaset, kanunlar ve bilim de eklendi. Bunlar, tek dünya düzenine giden araçlardır.

İnsanlığın Sanal Dünyada Kontrolü ve Türkiye’nin Kritik Durumu

Kara büyü, sadece devletlerin dinlerini değil, bireylerin fiziksel ve metafiziksel alanlarını da felç ediyor. İnsanlar, gerçeklikten kopup sanal olana aşık hale getirildi. Kendi celladına aşık mahkumlar gibi, kendi geleceğini yok etmek için zalimlerin emrinde gönüllü çalışıyor. Bu soy, ellerindeki bilgiyi insanlardan saklıyor ve karşıt bilgileri reddediyor.

Üstü iyilikle örtülmüş kötülüklerle tüm insanlardan intikam almak ve onları köleleştirmek için çalışıyorlar. Türkiye, küresel planların tam ortasında yer alıyor. Sosyal, toplumsal ve milli güvenlik açısından tehditler çok ciddi boyutlardayken, dini, siyasi ve bilimsel alanlarda kurdukları kontrol mekanizmalarıyla ülkemizin bağımsızlığını ve halkın özgürlüğünü hedef alıyor. Gizli planlar artık gözler önündeyken, kendi geleceğini yok etmeye gönüllü olanlar değil, gerçekleri görenler ve mücadele edenler kazanabilirler…(devam edecek…)

Küresel İfşa…

Yazar

Banner
Yasal Uyarı:
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.