Gökyüzüne Baktığınızda, Sessiz Savaşı Fark Ettiğiniz Oldu mu?
Gazze’de oyuncak dronların ölüm makinesine dönüşeceği aklınıza gelir miydi? Günümüzde sessizce süzülen oyuncaklar, sadece hobi aracı değil; çocukların hayatını karartan, ölüm saçan ölüm makineleri haline geldi. İsrail ordusunun Gazze’de kullandığı küçük dronlar, sıradan oyuncaklardan ölümcül silahlara dönüştü.
Çinli Autel firmasının EVO modeli dronlar, İsrail tarafından “demir top” aparatlarıyla donatılarak uzaktan el bombası bırakabiliyor. Peki, sessiz savaşın ardında kimler var? İnsanlık karanlık oyunları nasıl durduracak?
Gazze’de Dronların Ölümcül Rolü: Masumiyetin İhlali
Rafah ve Nuseirat gibi Gazze bölgelerinde, İsrail askerleri her gün onlarca dron saldırısı düzenliyor. Ancak vurulan hedeflerin çoğu silahsız siviller. Öldürülen herkes “terörist” olarak kayıtlara geçmesi gerçek tehdit ile masumiyet arasındaki çizginin tamamen yok edildiğinin kanıtı. Bisiklet süren çocuk, sadece yasak bölgeye yanlışlıkla girdiği için bombalanıyor; ayakta duran çocuk ise uyarı yapılmadan öldürülmesi, savaşın en savunmasızlarını bile koruma dışı bıraktığını gösterme vicdansızlığı nasıl açıklanabilir?
Teknolojinin Kolay Erişimi ve Denetimsizlik: Tehlikeli Kombinasyon
ÇİN menşeili dronlar, Amazon gibi platformlardan online kolayca satın alınabilirken, askeri denetimden geçmeyen araçların savaşta kullanılması, savaşın savunma ve korunma amaçlı olmasından çıkıp katliamı meşrulaştırma aracına dönüştürmesi ve denetimsizleşmesi anlamına geliyor. Üreticiler, ürünlerinin bu şekilde kullanılmasından sorumluluk kabul etmiyor. Uluslararası mekanizmalar ise sivillerin korunması için yetersiz kalması; denetimsizlik ve küresel barış için tehdit oluşturuyor. Neden etkili önlemler alınmıyor?
Kurumsal Sessizlik ve Hesap Verebilirlik: Karanlık Perde
Autel firması, ürünlerinin Gazze’de silah olarak kullanılmasını kınasa da, İsrail ordusuna doğrudan satış yapmadığını belirtiyor. İsrail Savunma Kuvvetleri ise sivillere kasıtlı zarar verdiği iddialarını reddediyor ve yasal soruşturma sözü veriyor. Ancak sahadaki uygulamaların şeffaf olmaması, hesap verebilirlik eksikliğini derinleştiriyor. Kronikleşen sessizlik, yaşananların üzerini örtmeye çalışan karanlık perde gibi. Sizce perde ne kadar dayanabilir?

Savaşın Soğuk ve Steril Yüzü: Mekanikleşen Ölüm
Konuşan askerler, dronla yapılan saldırıları “video oyunu gibi” hissettiklerini anlatıyor. Uzaktan joystick ile kontrol edilen araçlar, yüzlerce metre öteden hedefe bomba bırakıyor. Bu, öldürmenin insani boyutunu yok ediyor; savaş soğuk, mekanik ve duygusuz hale geliyor. Ekrandaki artı işareti, artık sadece hedef değil; hayatın sonu anlamına geliyor. Bu soğukluk, insanlığın vicdanını nasıl etkiliyor?
Psikolojik Baskı ve Kontrol Mekanizması: Gökyüzündeki Korku
Dronların gökyüzünde süzülmesi, sadece fiziksel saldırı değil, aynı zamanda psikolojik baskı aracı. İnsanlar, gökyüzüne baktıklarında özgürlük değil, tehdit hissediyor. Sokaklar, meydanlar, çocukların oyun alanları bile savaşın gölgesinde. Bu teknoloji, bedenleri değil, zihinleri ve davranışları da kuşatıyor. Sizce psikolojik savaş, toplumsal direnci nasıl zayıflatıyor?
Peki öyleyse; geleceğin savaşları ve suikastları nasıl olacak?
Geleceğin Savaşı: Sessiz, Hızlı ve Otonom
Gelecekte dronlar daha küçük, hızlı ve zeki olacak. Sürü halinde hareket eden, kendi aralarında iletişim kuran dronlar savaş alanlarını değiştirecek. Mikro boyutta tasarlanmak istenen sinek büyüklüğündeki dronlar, düşman radarlarından kaçacak, keşif ve sabotaj yapacak. Yapay zekâ destekli otonom sistemler, insan müdahalesi olmadan karar verip saldırı düzenleyebilecek. Bu gelişmeler, savaşın fiziksel, psikolojik ve toplumsal boyutlarını derinden etkileyecek. İnsanlık yeni tehdide nasıl karşı koyacak? Tabii ki, onları geldikleri yere gönderip imhayı orada gerçekleştirecek teknolojiler geliştirerek…
Gökyüzü Artık Özgürlük ve İstikbal Değil, Tehdit Alanı
Gökyüzü, eskiden özgürlüğün, umutların ve istikbalin simgesiydi. Bugün ise küçük, sessiz dronların gölgesinde korkunun ve ölümün alanı haline geldi. Karmaşık ve çok katmanlı operasyonel planların varlığı, karanlık oyunların çok daha derin olduğunu gösterdiğine göre Türkiye için bilinçli farkındalık zamanı çoktan geldi.
Bilinçli farkındalık tercih değil zorunluluk haline dönüştüğü içim sorgulamak ve harekete geçmek zorundayız. Yoksa geliştirilmesi planlanan yeni nesil yapay zeka kontrollü otonom sessiz ölüm makineleri Büyük Sıfırlama planları kapsamında Türk milletinin ve bölgemizin insanlığının sonunu getirecek.
- Peki öyleyse siz ne yapacaksınız?
- Sizce sınavdan nasıl çıkacağız?
- Bundan sonra gökyüzüne bakarken artık umut mu, yoksa korku mu hissedeceksiniz?
- Bilim adamlarını ve askeri kurmaylarımızı İran gibi koruyamayacak mıyız?
İşte bu soruların doğru cevabını bulmak geleceğimizi belirleyecektir.
Küresel İfşa