Dijital Kimlik Tuzaklarıyla Özgürlüğünüzü Nasıl Çalıyorlar?

Dijital Kimlik Tuzakları Kapımızdaki Potansiyel Düşmanımız Olmak Üzere!

Cebinizde taşıdığınız telefon, artık sadece iletişim aracı değil; hayatınızın her anını izleyen, kaydeden ve sınıflandıran gözetim makinesine dönüştü. İngiltere’den Türkiye’ye, dijital kimlik uygulamaları adı altında hayatımıza sinsi sinsi giren sistemler, özgürlüğümüzü parça parça çalıyor. Karbon pasaportlarıyla seyahatleriniz kısıtlanıyor, sağlık verilerinizle sosyal hayatınız şekilleniyor, GPS takibiyle hareket alanınız daraltılması sadece teknoloji değil; insanlık tarihinin en büyük kontrol operasyonlarından biri.

Sizce tüm bunlar gerçek mi, yoksa sadece paranoyamı?

Karbon Pasaportları: Hareket Özgürlüğüne İklim Kılıfı

İngiltere’de uygulanan karbon pasaportları, seyahatlerin karbon salınımına göre sınırlandırılması anlamına geliyor. İlk bakışta çevre dostu adım gibi görünse de, sistem yoksulların, kırsal kesimdekilerin seyahat hakkını ellerinden alıyor. Karbon ayak izi yüksek olanlar pasaportları sınırlandırılarak cezalandırılıyor. Bu ekolojik adalet değil; yeni bir sosyal dışlanma biçimi.

Sizce kısıtlamalar gerçekten iklim için mi, yoksa toplumsal kontrol için mi?

Dijital Sağlık Pasaportları: Sağlık Verilerinizin Esiri Olmak

Pandemiyle Avrupada hayata giren dijital aşı pasaportları biyometrik sağlık verilerini sürekli izlemeye devam eden gözetim aracına dönüştü. Türkiye’de MHRS, e-Nabız, HES gibi sistemler, sağlık geçmişinize ait verileri sadece doktorlarınızla değil, devletin ve özel sektörün elinde tutuyor. Veriler, gelecekte kamusal alanlara erişiminizi belirleyen “risk puanı”na dönüşebilir. Keyfi karantinalar, sağlık verisi şantajları ve ayrımcılıklar kapımızı çalabilir.

Sağlık hakkınız, dijital kontrol mekanizmasına mı teslim ediliyor?

GPS Tabanlı Dijital Ehliyet ve Yol Vergisi: Hareketiniz Kodlanıyor

Sürücü belgelerinin dijitalleşmesi ve mobil internete bağlı olduğunuzda çeşitli GPS takip sistemleriyle aracınızın her hareketi kayda alınıyor. Türkiye’de HGS ve OGS sistemleriyle mobil internet ile başlayan süreç, toplumsal olaylarda seyahat yasaklarına, bireysel hareket kısıtlamalarına dönüşebilir. Nitekim yol açık olsa bile e-harita uygulamalarında yolda yoğun trafik varmış gibi alternatif yolları önermesiyle sık sık karşılaşıyor İstanbul da yaşayanlar.

Daha bir üst seviye olarak düşük puanlı sürücüler kredi, zorunlu trafik araç sigortası gibi hizmetlerinden mahrum bırakılarak trafiğe çıkması engellenebilir. Bu, özgürlükten çok gözetim ve cezalandırma sistemidir.

eVisa ve Dijital Göçmenlik: Sınırlar Dijital Duvarlara Dönüşüyor

İşlemlerinin dijitalleşmesi, sınır kapılarındaki insan hakları ihlallerini otomatikleştiriyor. Biyometrik verilerle yapılan otomatik filtrelemeler, “uygun olmayan” kişilerin girişini engelliyor. Süreçte Tıpkı İngiltere’de olduğu gibi Türkiye’de iç göç ve bölgesel hareketlilik kayıtlarının önceden bildirilmesi zorunlu hale getirilmesi gibi uygulama hayata geçirilirse, toplumsal hareketliliği kısıtlayan yeni bir dijital duvar örülüyor demektir. Bu sistem, vatandaşların özgürlüklerini kısıtlayan, ayrımcı yapıya dönüşecek demektir.

Online Yaş Doğrulama: Anonimlik Son Kırıntısını Kaybediyor

İnternet ortamında yaş doğrulama zorunluluğu, anonimlik hakkını ortadan kaldırıyor. Sosyal medya ve forumlarda tekil kullanıcı profilleri oluşturulacak olması, ifade özgürlüğünü kısıtlayan, eleştirel sesleri susturan dijital kontrol mekanizmasına dönüşüyor.

Sizce bu, dijital dünyada özgürlük mü, yoksa yeni sansür biçimi mi?

Türkiye’de Dijital Kimlik: Farkında Olmadan Teslim Olmak

Türkiye’de Mernis, e-Devlet, e-İmza, mobil imza ve özellikle e-Nabız gibi sistemler, dijital kimlik altyapısının temel taşlarını oluşturuyor. Ancak sistemlerin arkasında, veri paylaşımının nasıl olduğu sır gibi saklanırken, hukuki boşluklar ve merkeziyetçi kontrol riskleri yatıyor. Sağlık verileriniz, seyahatleriniz, konaklamalarınız ve hareketleriniz dijital olarak izleniyor, kaydediliyor ve sınıflandırılıyorken, gelecekte bireysel özgürlüklerinizi tehdit etme potansiyeli vardır.

Peki, veriler kimlerin elinde? Ve gelecekte ne amaçla kullanılacak?

Gözetim Ağlarının Sessiz İstilası Kapımızdaki Düşman Olmasın!

İnsanlık, özgürlüğünü dijital tuzaklara teslim ederken, iklim kanunu ile süreçte hayata geçirilecek olan karbon pasaportlarından GPS takibine, sağlık verilerinden seyahat ve bir yerden başka bir yere göç kontrolüne kadar her adımda izlenip, sınıflandırılacak ve belkide kısıtlanacak.

Bu parçalı dijital kimlikler planı, toplumsal rızanın ince satırlarında ilerliyor. Artık sorgulama zamanı değil; harekete geçme zamanı. Bu tür dijital gözetim ağlarına karşı durmak, yerine daha insani dijital dünyanın inşasını istemek artık bireysel olmaktan çıkmış toplumsal bir sorumluluk haline dönüşmüştür. Yoksa özgürlük, sadece geçmişin bir hatırası olarak kalacak.

Bunlar Türkiye de olmaz demeyin sakın!
Çünkü ÇİN de en katı şekilde uygulanıyor.
İngiltere’de yavaş yavaş hayata geçirilmeye başlandı…

SADİ ÖZGÜL

Yazar

[Yazar]
Banner
Yasal Uyarı:
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.