Kodlanmış Yıkım: Gazze İçin İnşa Edilen Savaşın Anatomisi

Gazze’deki Savaş, Sadece Çatışma Değil, Küresel Yıkım Projesidir

Devletlerin varoluşsal genişleme dürtüsü, yıkımın temelini oluşturur. Savaş, bürokratik yapıları büyütür, kontrolü derinleştirir ve halka yeni yükler getirir. Dış politika, kışkırtıcı rolün ana sahnesidir. Askeri maceralar, çözüm olarak sunulur. Liderler, “barış için güç kullanan” figürler olarak lanse edilir. Sivil altyapının bombalanması, “güç yoluyla barış” adı altında normalleşir. Bu tür söylemler, yıkımı ideolojik olarak meşrulaştırır. Küresel güçlerin çıkarları böylece kabul görür.

Devletin Savaşla Dansı: Varoluşsal Genişleme

Devlet, kendi varlığını sürdürme güdüsüyle hareket eder. Savaş, devletin temel besin kaynağıdır. Her çatışma, bürokratik yapıyı genişletir. Kontrolü derinleştirir. Yeni vergi yükleriyle halkı sıkıştırır. Savaş sonrası dönemde genişlemeler kalıcı olur. Budanan ağaç gibi daha da güçlenerek kök salar.

Dış politika, kışkırtıcı rolün en belirgin alanıdır. Ülkeleri çatışma rotasına sokan kararlar alınır. Askeri maceralar çözüm olarak görülür. Askeri operasyonları meşrulaştırmak için söylemler geliştirilir. Liderler, “barış için güç kullanan” figürler olarak sunulur. Sivil altyapının bombalanması normalleştirilmesi, “güç yoluyla barış” adını alır. Bu tür söylemler, yıkımın ideolojik kabulünü sağlar. Küresel güçlerin çıkarlarını meşrulaştırır.

Savaşın Kara Deliği: Ekonomik Çöküş ve İnsani Felaket

Modern savaşlar, sadece can almaz. Ekonomileri de kara deliğe sürükler. F-35 savaş uçakları gibi sistemler çok pahalıdır. Modern tanklar ve uçak gemileri vb. “yüksek teknoloji” silahlar, astronomik maliyetler yaratır. Devlet bütçelerini felç eder. Bakım ve operasyonel tutulmaları, akıl almaz kaynak tüketir.

Bu tür devasa harcamalar verimsizdir. Milyarlarca dolarlık faiz ödemeleri vardır. Sürekli artan borç yükü hükümetleri ezer. Maliyetler, sonraki ekonomik krizi tetikleyebilir. Tam çöküşe yol açabilir. On binlerce sivil ölür. Yüz binlerce kişi yaralanır. Şehirler harabeye döner. Altyapı yok olur. Bu, savaşın gerçek yüzüdür. Yerinden edilmeler, kıtlık ve soykırım yaşanır. Savaş, toplumları ve ekonomileri felakete sürüklemesi, topyekûn yıkım projesidir.

Teknolojik Devrim: Asimetrik Tehditlerin Gölgesinde Savaş

Teknoloji, savaşın doğasını kökten değiştirdi. Askeri paradigmaları altüst etti. Geleneksel stratejiler eskidi. “Son savaşın” taktikleri geçerliliğini yitirdi. Büyük, pahalı silah sistemleri kolay hedef oldu. Dronlar, ucuz füzeler yükselişte. Siber ve biyolojik silahlar yeni tehditlerdir. Nanoteknolojinin gelecekteki potansiyeli büyüktür. Savaşın doğasını tamamen değiştirecektir.

Küçük, ucuz robotik sistemler öne çıkacaktır. Büyük, pahalı platformlar geçersiz kalacaktır. Savaş, fiziksel çatışma olmaktan çıktı. Bilgi ve teknoloji üzerinden yürütülüyor. Asimetrik tehditler geleneksel güçleri alt ediyor. Gazze’deki yıkım “algoritmalarla” kodlandı. “Dijital meşruiyet üretimi” kavramları ortaya çıktı. Teknoloji, savaşın algısal ve stratejik boyutlarını etkiliyor.

Batı’nın İçsel Çöküşü ve Kültürel Çatışmalar

Batı dünyası, derin zayıflıklarla boğuşuyor. Askeri gücü ve toplumsal direncini etkiliyor. Kendine olan güvenini kaybetti. Kendini “kötü” olarak görüyor. “Gevşek” hale geldi. Psikolojik olarak zayıfladı. Savaşta psikolojik faktör çok önemlidir. Fizikselden daha önemli olması ciddiyetini artırır. Psikolojik erozyon yaşanıyor. Kültürel ve demografik değişimlerle birleşiyor.

Müslüman dünyasının “fanatik inançları” var. “Genç nüfusu” ile Batı’ya sızması sadece dışarıdan gelen tehdit değil. Batı’nın içsel zayıflıklarının sonucudur. Batı orduları içinde ideolojiler yayılıyor. Askerler arasındaki sadakati aşındırıyor. Etkinliği azaltıyor. Türkiye’nin jeopolitik konumu karmaşıktır. Hem kültürel hem de demografik hassasiyet taşır.

Gazze: Küresel Yıkım Projesinin Jeopolitik Laboratuvarı

Gazze’deki savaş, bölgesel çatışma değildir. Küresel ölçekte koordine edilen projedir. Çok katmanlı yıkım projesidir. Jeopolitik laboratuvar haline geldi. Milyarlarca dolarlık silah satışları yapılıyor. Yeni satış planları var. Yüzlerce gemi ve uçakla mühimmat taşınması, desteğin boyutunu gösterir. Taşınan silahlar Gazze‘deki hastaneleri hedef aldı. Tüm altyapısını ve konutları vurdu. Belgelerle sabittir.

Almanya ve İtalya da kompleksin parçasıdır. Savaş gemileri için silah parçaları sağlıyorlar. Eğitim desteği veriyorlar. Özellikle İtalya’daki üs önemlidir. F-35 pilotları için eğitim merkezi oldu. Hava gücüne dolaylı katkı sunarken Gazze’deki hava saldırılarının koordinasyon noktası olduğu için askeri-ekonomik ittifak önemlidir. Gazze’deki savaşın küresel stratejinin yeniden yapılandırma projesi olduğunu gösterir.

Filistin meselesi, sadece insan hakları sorunu değildir. Küresel stratejilerin merkezine yerleşen jeopolitik düğümdür. Gazze’deki yıkım, sadece bombalarla değil söylemlerle, algoritmalarla kodlandı. Diplomatik ağlarla meşru hale getirilmesi küresel güçlerin çıkarlarını görünür kılıyor.

BARAN AKSOY

Yazar

[Yazar]