Yapay Zeka Kıyameti: Yapay Zeka Cehenneme Bilet Almak mı?

Görünmeyen Maliyet: Her Yapay Zeka İşlemi Şehir Kadar Su Tüketiyorsa Kuraklığa Hazırlanın

Yapay zeka, bize parlak gelecek vaat ediyor. Ancak vaadin ardında, gezegenimizi ve hayatlarımızı derinden sarsan karanlık bir gerçeklik gizli. YZ’nın çıkış noktası olan ABD’deki elektrik faturalarımızdaki fahiş artışlar, şebekelerdeki gerilim ve su kaynaklarımızdaki tükeniş, “devrimin” sıradan insanlara çıkardığı ağır faturanın sadece başlangıcı.

Peki, bedeli kim ödeyek ve daha da önemlisi, kimin çıkarına? soruların cevapları, sandığımızdan çok daha rahatsız edici olabilir.

YZ’nın Enerji İştahı, Nasıl Akıl Almaz Boyutlara Ulaştı?

Çıkış yeri olan YZ’nin ABD’de veri merkezlerinin elektrik tüketimi 2023’te toplamın %4’ünü oluştururken, 2028’e kadar %12’ye fırlayacak. Uluslararası Enerji Ajansı’nın 2030 için öngördüğü 945 TWh’lik küresel tüketim, Japonya’nın toplam elektrik tüketimine denk. Bazı eyaletlerde hane halkları, veri merkezi genişlemesi için gereken şebeke yükseltmelerini istemsizce sübvanse ediyor. Bazı eyaletlerde YZ teknolojisi desteği yüzünden kesintiler yaşanmasını reddederek direniyor.

Türkiye’de de benzer senaryo yaşanabilir. Enerji altyapımız, devasa talebi karşılamaya hazır mı? Yoksa biz de artan faturalar ve kesintilerle mi yüzleşeceğiz?

Su Kıtlığı Kapıda: YZ’nın Susuzluğu Geleceğimizi Kurutuyor

Enerji kadar kritik olan soğutma ihtiyacı, veri merkezlerini temiz su kaynaklarımıza musallat ediyor. YZ modelinin tek bir uzun sohbet döngüsünde 700.000 litre tatlı su tüketmesi, yüzlerce hanenin yıllık ihtiyacına eşit. 2027’ye kadar Yz modellerinin yılda en az 7 milyar metreküpe kadar su talep edebileceği tahmin ediliyor.

Bu rakam Danimarka’nın toplam kullanımını aşacak ve İngiltere’nin mevcut tüketiminin yarısına denk. Kuraklıkla boğuşan bölgeler için felaket senaryosu bu. Çiftçilerimizin sulama kaynakları, küçük işletmelerimizin su tedariki, YZ adı verilen teknoloji canavarı tarafından gasp ediliyor.

Türkiye’nin su kaynakları üzerindeki baskı düşünüldüğünde, mesele milli güvenlik haline gelmiyor mu?

Verimlilik Masalı ve Jevons Paradoksu: Daha Fazla Kullanım, Daha Büyük Yıkım

Teknoloji devleri, YZ’nin her geçen gün daha verimli hale geldiğini iddia ediyor. Ancak bu, paradoksun örneği: Kullanım ucuzladıkça veya verimli hale geldikçe, daha fazla kullanılır ve toplam tüketim artar. Verimlilik kazanımları, katlanarak artan kullanım büyümesi karşısında cüce kalıyor. Yani, ne kadar “verimli” olursa olsun, YZ’nın kaynak tüketimi fırlamaya devam edecek.

Peki öyleyse bu, bize sunulan illüzyon mu, yoksa göz göre göre aldatmaca mı?

Ekonomik Çöküşün Eşiğinde: YZ Balonu ve Toplumsal Yıkım

YZ, ekonomik felaketin domino taşlarını deviriyor. Büyük e-ticaret şirketinin 600.000 işçiyi robotlarla değiştirme planı, otomasyon tsunamisinin sadece başlangıcı. Eğilim, 18 trilyon dolarlık tüketici borcu çöküşünü tetikleyebilir. 2008 krizini bile gölgede bırakabilir.

Hiperenflasyon, banka iflasları ve para birimi değer kaybı kapıda. Evrensel Temel Gelir (UBI) bile fırlayan maliyetleri dengeleyemeyecek. Evsizlik artacak ve YZ destekli yönetim, işsizler ile makineler arasında şiddetli çatışmaları tetikleyecek. Yapay zeka gelirleri, yapılan yatırımlardan kat kat az. Bu, balonun şiştiğinin açık göstergesi. Türkiye ekonomisi, küresel çalkantıdan nasıl etkilenecek? İşsizlik oranları daha da artacak mı?

Gerçek Savaşları ve Dijital Distopya: YZ’nın Güvenilmez Yüzü

YZ araçları, doğası gereği güvenilmezdir. Yüzeysel “değer” görünümü veren, ancak aslında eksik, yanıltıcı ve tutarsız “iş yığını” üretmeye eğilimli olması verimlilik yerine “zaman kaybı” yaratır ve dezenformasyonun yayılmasına zemin hazırlar. İnsanlar, düşük doğruluğa rağmen YZ tarafından üretilen tıbbi tavsiyelere aşırı güveniyor.

Ancak karanlık tabloda umut ışığı da var: Büyük ilaç şirketlerinin aşılar ve düzenleyici yakalama konusundaki aldatmacasının ortaya çıkması “Aşı Adli Tıp” gibi sansürsüz YZ araçları kurumsal yolsuzluğu ve daha güvenli alternatiflerin bastırılmasını kanıtlayarak, bilgiye dayalı onayın kuşatma altında olduğu çağda şeffaflık ve gizliliği ortaya çıkarma gücü veriyor.

YZ ye Rağmen Hayatta Kalabilirmiyiz?

YZ destekli işten çıkarmalar artıkça, finansal çöküş ve kurumsal güvensizlik gerçekliği ortaya çıkıyor. Fiat para birimlerinden çıkış, tasarrufları fiziksel altın/gümüş veya fiziksel emtialara dönüştürme gibi finansal güvenlik stratejileri hayati önem taşıyor.

UBI tuzaklarına karşı hazırlıklı olmak ve şebekeden bağımsız yaşam, permakültür, merkezi olmayan ticaret ağları aracılığıyla kendi kendine yeten bölgesel ve yerel topluluklar inşa etmek, milli güvenliğinin temelini oluşturuyor.

En tehlikeli olan taraf ise YZ yargıçları ve polisleri dijital distopyayı uygularken, hükümetlerin muhalefeti ve sivil toplum kuruluşlarını bastırmak için robotları konuşlandırma potanisyeli taşımasıdır.

SADİ ÖZGÜL

Yazar

[Yazar]