Sessizliğin Ardındaki Karanlık Tehdit: Gerçekler Neden Saklanıyor?
İsrail’in kuruluşundan beri süregelen politikaları, sadece bölgeyi değil, Türkiye’yi de doğrudan hedef alıyor. Ama işin garibi, gerçekler çoğunlukla görmezden geliniyor. Küresel güç dengelerinin karmaşık oyunları ortaya çıktığı halde sessiz kalmak, geleceğimizi karartmak demektir.
Nükleer Korku ve “Samson Seçeneği”: Bölgeyi Tehdit Eden Gizli Silah
İsrail’in nükleer programı, uluslararası denetimlerden kaçan, gizli ve ölümcül yapıya sahip. “Samson Seçeneği” diye strateji var; yenilgi durumunda tüm bölgeyi yok etmeye yönelik tehdit içermektedir. İran’ın nükleer silah sahibi olmaması gerektiği sıkça söylenirken, en tehlikeli ellerin zaten İsrail’de olduğu göz ardı edilen çifte standart, bölgedeki istikrarsızlığı derinleştirirken, Türkiye’nin güvenliğini doğrudan tehdit ediyor. Bu strateji, insanlık tarihinin en karanlık tehditlerinden biri, bunu unutmayalım.
Apartheid Devleti ve İnsanlık Dramı: Filistin’de Yaşananlar
İsrail’in Filistinlilere uyguladığı politikalar, modern çağın en büyük insan hakları trajedilerinden biri. Açık hava hapishanelerinde tutulan milyonlarca Filistinli, karmaşık güvenlik kontrolleri ve sürekli bombardıman altında yaşıyor. Son 18 ayda bombalanmayanlar hayatta kalmış sayılırken, diğerleri enkaz altında kalması, sadece bölgesel değil, küresel vicdanları sarsarken Türkiye’nin daha aktif ve net duruş sergilemesi, milli güvenlik açısından kaçınılmazdır. Çünkü insanlık onurunun ayaklar altına alındığı coğrafyada sessiz kalmak, suç ortaklığıdır.
Uluslararası Hukuk ve İsrail: Hesap Vermezlik Kültürünün Tehlikeleri
Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail’in savaş suçları ve insan hakları ihlalleri konusunda defalarca uyarılarda bulundu. Ama İsrail ve güçlü müttefiki ABD, uyarıları görmezden geliyor. ABD’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden çekilme planları, hukukun üstünlüğüne olan inancı zedeliyor. Türkiye gibi hukuk devleti olma iddiasındaki ülkeler için, uluslararası arenada ciddi güvenlik açığı yaratıyor. Hukukun üstünlüğü olmadan, adaletin sağlanması mümkün olmayıp bölgesel istikrarı tehdit ediyor.
Mossad’ın Karanlık Operasyonları: İstihbarat Savaşlarının Yeni Boyutu
İsrail’in Mossad istihbarat servisi, sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de etkili operasyonlar yürütüyor. Pegasus projesiyle binlerce gazeteci ve politikacının dinlenmesi, demokrasi ve özgürlükler açısından tehlikeli. Türkiye’de de benzer tehditlerin varlığı, milli güvenlik açısından ciddi risk oluşturan karanlık oyunların farkında olmak, Türkiye’nin geleceği için hayati önem taşıyor.
Küresel Organ Ticareti ve İnsanlık Suçları: İsrail’in Karanlık İmzası
İsrail’in, küresel organ ticaretinde merkezi rol oynadığı iddiaları, insanlık suçlarının boyutlarını gözler önüne seriyor. 400.000 Filistinlinin kaybolması ve çocuk ticaretine kurbanı olması, sadece bölgesel değil, evrensel utanç kaynağıdır. Türkiye’nin uluslararası alanda etkin adımlar atması, hem insan hakları hem de milli güvenlik açısından kritik önemdedir. Türkiyenin karanlık ticaretin önüne geçmek için girişimlerde bulunması insanlık onurunu korumakla eşdeğerdir.
Büyük İsrail Projesi: Bölgesel Hegemonya ve Türkiye’nin Geleceği
Mısır’dan Lübnan’a ve İran’a, Suudi Arabistan’dan Suriye’ye kadar uzanan Büyük İsrail projesi, (BOP) sadece toprak genişletme değil, aynı zamanda enerji ve stratejik kontrolü hedefliyor. Plan, Türkiye’nin doğrudan komşusu olan bölgeleri kapsadığı için milli güvenlik açısından büyük tehdit oluşturuyor. Hürmüz Boğazı’ndan Basra Körfezi’ne uzanan stratejik hat, bölgesel güç dengelerini kökten değiştirebilir. Türkiye’nin gelişmelere karşı hazırlıklı olması, jeopolitik çıkarlarını koruması için elzemdir. Proje gerçekleşirse, bölge tamamen İsrail’in kontrolüne geçebilir; Türkiye ise kuşatma altında kalabilir.
7 Ekim ve 11 Eylül: Planlanmış Provokasyonlar mı?
7 Ekim saldırısı ve 11 Eylül olayları, sadece terör saldırıları değil, aynı zamanda küresel güçlerin stratejik hamleleri olarak değerlendiriliyor. Hamas’ın İsrail tarafından yaratıldığı ve kontrol edildiği iddiaları, bölgedeki manipülasyonun boyutlarını gösteren provokasyonlar, Türkiye gibi ülkelerin güvenlik politikalarını yeniden gözden geçirmesini zorunlu kılıyor. Bağımsız medyanın ve kamuoyunun gerçekleri aktarması bilinçli toplum için şarttır.
Türkiye ve Bölge İçin Kritik Dönemeç
Bölgedeki karmaşık ve gizli operasyonel planlar, sadece Filistinlilerin, Suriyenin ve İran’ın değil, Türkiye’nin milli güvenliğini doğrudan tehdit ederken, geleceğimizi karartmamak için bilinçli farkındalıkla sorgulamak ve harekete geçmek artık tercih değil, zorunluluktur. Türkiye’nin hem iç hem dış politikada tehditlere karşı stratejik adımlar atması, sadece kendi güvenliği için değil, bölgesel istikrar için de geleceğimiz içinde hayati önem taşıyor.
Çünkü gelişmeler, aynı zamanda Büyük Sıfırlama planları kapsamında Kudüs merkezli Yeni Ortadoğu (Yeni Roma) İnşaasına yönelik büyük manipülasyonun parçasıdır.
SADİ ÖZGÜL
