Mutlu Gelecek mi, Geliyor? Yoksa Kabus mu Yaklaşıyor?
Bize “yeşil devrim” diye yutturulan elektrikli araçlar (EV), aslında Çin’in küresel egemenlik planının sinsi parçası! Sözde masum teknoloji, sadece ulaşım aracı değil, aynı zamanda dijital gözetimden altyapı manipülasyonuna, jeopolitik nüfuzdan toplumsal kontrol mekanizmalarına uzanan çok boyutlu tehdidin ta kendisi.
Gözümüzün içine baka baka bizi dijital esarete sürükleyen tekerlekli kabusun ardında yatan gerçek ne?
Dijital Casusluk: Hibrit Savaşın Kanlı Cephesi!
Siber güvenlik uzmanları diye geçinenler bile artık itiraf ediyor: Çinli üreticiler, EV’lerini uzaktan kontrol edilebilir yazılım altyapılarıyla donatmış! Barış zamanında “sivil” görünüp, kriz anında birer dijital silaha dönüşüyor. Frenlerin uzaktan devre dışı bırakılması, bataryaların patlatılması, binlerce aracın aynı anda trafiği felç etmesi…
Bunlar artık bilim kurgu değil, gözümüzün önünde duran korkunç gerçekler! Çünkü, adeta ‘yerleşik öldürme anahtarları’na sahip mobil gözetim cihazları gibi çalışıyor. Tek füze bile atmadan, birkaç satır kötü niyetli kodla şehirleri kaosa sürüklemek mümkün. Savaş için uyanın artık!
Bataryaların Gizli Gücü: Enerji Deposu mu, Sabotaj Bombası mı?
Elektrikli araçların batarya sistemleri, özellikle lityum-iyon bataryaların yüksek enerji yoğunluğu, sadece enerji depolama birimi olmaktan çok öteye geçiyor; potansiyel birer sabotaj aracı haline geliyorlar! Yazılım üzerinden uzaktan müdahale ile bataryaların aşırı ısıtılması, devre dışı bırakılması veya patlatılması… Toplu taşıma sistemlerinde veya askeri lojistikte kullanıldığında ciddi fiziksel tehditler yaratabilir. Şehir altyapısında domino etkisiyle enerji ve ulaşım ağlarını felç edebilir, kitlesel kayıplara yol açabilecek tekerlekli “mobil patlayıcılar” gibi dolaşıyorlar aramızda. Resmen canlı bomba taşıyoruz!
Yazılım Güncellemeleri: Sessiz Entegrasyonun Kahpe Yüzü!
Çin menşeli EV’lerin yazılım altyapısı, düzenli güncellemelerle kontrol altında tutulurken, güncellemelerin aynı zamanda arka kapıların sisteme entegre edilmesi için birer kanal olduğu iddia ediliyor. İddia mı? Bu apaçık gerçek! Güncellemelerin kullanıcıdan bağımsız olarak uzaktan yapılabilmesi, hangi kodların sisteme dahil edildiği konusu tam bir muamma!
Yazılım, sadece teknik bakım aracı değil, aynı zamanda stratejik müdahale aracı olarak veri akışını yönlendirebilir, sistem davranışını değiştirebilir ve kritik altyapıya sızabilir. Askeri üsler, enerji santralleri veya kamu yönetimi binalarının yakınında araçların bulunması, doğrudan siber güvenlik riski oluşturuyor. Resmen casusluk yapıyorlar!
Dijital Kolonizasyon: Veri Akışı Üzerinden Kölelik!
Çin’in EV ihracatındaki agresif yayılımı, özellikle gelişmekte olan ülkelerde dijital egemenlik açısından ciddi tehdit oluşturan araçlar, konum, hız, batarya durumu, iletişim verileri, çevresel veriler, trafik yoğunluğu ve kullanıcı davranışları gibi geniş yelpazede bilgiyi sürekli olarak toplayarak Çin merkezli sunuculara aktarıyor. Yerel otoritelerin denetimi dışında gerçekleşen veri akışı, ülkeleri veri güvenliği açısından dışa bağımlı hale getiriyor ve “dijital kolonizasyon” sürecini tetikliyor. Şehir planlaması, trafik yönetimi ve enerji dağıtımı gibi kritik altyapılara entegre edilen EV’ler, sistemleri dış müdahaleye açık hale getiriyor. Bizi resmen köleleştiriyorlar!
Jeostratejik Yayılım: Küresel Güç Mücadelesinin Kirli Arenası!
Çin’in EV stratejisi, küresel güç rekabetinde yeni boyut açıyor. Afrika, Güneydoğu Asya ve Latin Amerika gibi bölgelerde EV altyapısının yaygınlaştırılması, Çin’in dijital nüfuz alanlarını genişletmesine olanak tanıyor. ABD ve İngiltere gibi ülkeler, Çin menşeli EV’leri ulusal güvenlik tehdidi olarak değerlendirerek ithalat sınırlamaları getirmeyi tartışıyor. Hükümetlere, kaynak kodu denetimlerine ve küresel veri merkezlerinin düzenli denetimlerine izin vermedikleri sürece Çinli EV üreticilerini kamu sözleşmelerinden men etmeleri çağrısı yapılırken “tekerlekli Truva atı” olarak tanımlanıyor.
Türkiye’nin Kırılganlığı: Sessiz Tehdide Karşı Milli Direniş Şart!
Türkiye gibi jeopolitik olarak hassas bölgede, Çin menşeli elektrikli araçların yaygınlaşması ciddi stratejik riskler barındırıyor. Yerli EV üretiminde TOGG gibi projelerle atılan adımlar, sadece sanayi politikası değil, aynı zamanda dijital egemenlik ve ulusal güvenlik açısından stratejik zemin oluşturuyor. Ancak zeminin sağlamlaştırılması için yazılım egemenliği, batarya güvenliği ve veri işleme protokolleri açısından bütüncül güvenlik mimarisi kurulması şart.
Türkiye, OSINT (Açık Kaynak İstihbarat) kapasitesini EV güvenliğine entegre etmeli, bölgesel dijital diplomasiyle güvenlik alanlarını genişletmeli ve kamu-özel sektör iş birliğiyle entegre direnç mekanizmaları geliştirmelidir. Yoksa sessiz tehdit hepimiz yutacak!
Dijital esirliğin gölgesindeki geleceğe asla izin verilmemeli!
SADİ ÖZGÜL
Yazar
