Covid-19 mRNA Aşılarının Çocuklar Üzerinde Ölümcül Etkileri

Bilimsel Kanıtlar ve Göz Ardı Edilen Gerçekler

Covid-19 pandemisi, insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir sağlık acil durumu olarak ortaya çıkmıştır. Milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine ve dünya ekonomisinin felç olmasına neden olan bu krizle mücadele etmek amacıyla, bilim insanları hızla aşı geliştirme çalışmalarına başlamıştır. mRNA teknolojisine dayalı Covid-19 aşıları, pandemiyle savaşta umut verici bir silah olarak lanse edilmiştir. Ancak, son zamanlarda yapılan çalışmalar, bu aşıların, özellikle çocuklar ve gençler üzerindeki ölümcül yan etkileri konusunda son derece endişe verici bulgular ortaya koymaktadır.

Çocuklarda Artan Kalp Yetmezliği Vakaları

Prestijli Oxford Üniversitesi’nde gerçekleştirilen kapsamlı bir araştırma, Covid mRNA aşılarının, çocuklarda ve ergenlerde miyokardit ve perikardit vakalarındaki artışın tek sorumlusu olduğunu doğrulamıştır (Slay News, 2024). Araştırmacılar, aşılanan ve aşılanmayan 1 milyondan fazla İngiliz çocuğun ve ergenin sağlık verilerini titizlikle incelemiş ve tüm miyokardit ve perikardit vakalarının yalnızca aşılanan bireylerde meydana geldiğini tespit etmiştir. Bu çarpıcı bulgular, aşıların güvenilirliği konusunda ciddi şüpheler uyandırmakta ve acil bir şekilde ele alınması gereken kritik soruları gündeme getirmektedir.

Ani Ölümlerdeki Korkutucu Artış

Harvard Tıp Fakültesi’nin önde gelen araştırmacıları tarafından yürütülen bir vaka çalışması, son üç yılda ölümcül serebral iskemi vakalarında ürkütücü bir artış olduğunu ortaya koymuştur (Slay News, 2024). Bu çalışmanın sonuçları, özellikle Moderna’nın Covid mRNA aşılarının, bu ölümcül hastalıktaki artışın arkasındaki itici güç olduğunu göstermektedir. Aşıların potansiyel olarak ölümcül yan etkileri konusunda alarm veren bu bulgular, halk sağlığı açısından acil bir tehdit oluşturmaktadır.

CDC’nin Şok Edici İtirafı

Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), Covid mRNA aşılarının yarım milyondan fazla Amerikalı çocuğun ve gencin hayatına mal olduğunu itiraf eden bir rapor yayınlamıştır (Slay News, 2024). Bu kan dondurucu rakamlar, aşıların 2021’in başlarında halka sunulmasından 9 Ekim 2022’ye kadar olan dönemi kapsamaktadır. Ancak, son bir buçuk yılda kaydedilen ölümler bu rakamlara dahil edilmemiştir, yani gerçek ölüm sayısının çok daha yüksek olabileceği düşünülmektedir.

Bilimsel Kanıtların Göz Ardı Edilmesi

Covid-19 aşılarının, özellikle çocuklar ve gençler üzerindeki ölümcül etkileri konusundaki kanıtlar gün geçtikçe artmasına rağmen, bu konudaki bilimsel gerçekler büyük ölçüde göz ardı edilmektedir. Oxford Üniversitesi, Harvard Tıp Fakültesi ve CDC gibi saygın kurumlar tarafından yapılan çalışmalar, aşıların miyokardit, perikardit ve serebral iskemi gibi ciddi ve potansiyel olarak ölümcül yan etkilere neden olabileceğini açıkça ortaya koymaktadır. Buna rağmen, ana akım medya ve sağlık otoriteleri, bu bulguları görmezden gelmekte ve aşıların güvenilirliği konusunda yanıltıcı bir anlatı sunmaya devam etmektedir.

Sonuç olarak; Covid-19 aşılarının, insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük sağlık tehdidi haline geldiği giderek daha net hale gelmektedir. Özellikle çocuklar ve gençler üzerindeki ölümcül etkileri konusunda artan kanıtlar, bu aşıların güvenilirliği ve etkinliği konusunda acil bir yeniden değerlendirme yapılması gerektiğini göstermektedir. Bilimsel gerçekleri göz ardı etmek ve aşıların potansiyel zararlarını görmezden gelmek, gelecek nesillerin sağlığını ve refahını tehlikeye atmaktadır. İnsanlığın geleceği söz konusu olduğunda, bilimsel kanıtlara dayalı kararlar almak ve aşıların gerçek risklerini açıkça tartışmak hayati önem taşımaktadır. Ancak o zaman, bu distopik sağlık krizinden çıkmanın ve daha güvenli bir gelecek inşa etmenin yollarını bulabiliriz.

Yazar

Banner
Yasal Uyarı:
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.