Özgürlüğü ve Demokrasiyi Sıfırlamanın Son Perdesi Oynanıyor…
Kapının önünde duruyorsun; şehir sessiz, ama tanıdığın sokaklar yabancılaşmış. Telefonunuza; “Hükümet onayı olmadan alışveriş yapamazsınız” mesajı geliyor. Suçlu sen misin? Hayır. Sadece birkaç gün önce ekonomik yaptırımları eleştiren kısa paylaşım yaptın ve artık “risk unsuru” olarak damgalandın. Dijital cüzdanın kilitlendi, marketten yada online satın alabileceğin hiçbir şey yok.
Yok canım bunlar uçuk komplo teorisi falan diyenlere cevap olarak; Kanada’nın 2022’de hükümet protestocularına yönelik banka hesaplarını dondurması olayını hatırlatmak en iyi cevap olsa gerek.
Böyle giderse özgürlük, sadece geçmişin hatırası haline geleceği için size getirilmeye çalışılan Yeni Dünya Düzeni’nin soğuk ve acımasız yüzünden bahsedelim.
Küresel Krizlerin Psikolojik Kıskacı
Korku, en etkili kontrol aracıdır. 2025’te ticaret savaşları, finansal belirsizlikler ve sosyal krizler derinleşti. Dünya Ekonomik Forumu ve Birleşmiş Milletler, “Küresel Dayanıklılık” adı altında sundukları çözümlerle krizi yönetiyor gibi görünse de, gerçekte insanları yeni nesil büyük ekonomik sistemlerin kollarına mahkum eden yeni bir ekonomik düzen inşa ediliyor.
Uluslararası finans ağları parçalanırken, ülkeler yerel ekonomilerini koruma bahanesiyle küreselci ağlardan bağımsız hareket edemez hale getiriliyor. Ticaret kısıtlamaları 2019’dan beri üç katına çıkması ekonomik özgürlüğü ciddi şekilde kısıtlıyor. Peki, kısıtlamalar sadece ekonomik araç mı, yoksa toplumsal itaatin yeni biçimi mi?
Dijital Para Birimleri: Yeni Demir Pençe
Merkezi Banka Dijital Para Birimleri (CBDC’ler), finans dünyasının yeni demir pençesi olarak yükseliyor. Çin’in e-CNY’si 2024’te 986 milyar dolarlık işlem hacmine ulaştı. Okul ücretlerinden hastane faturalarına kadar her şey dijital para birimiyle ödeniyor. Ancak bedeli ağır: Sosyal kredi puanı düştüğünde sadece internet hızın yavaşlamıyor, finansal erişimin bile sınırlandırılıyor.
Kanada’nın 2022’de protestoculara yönelik banka hesaplarını dondurması, devletlerin finansı ceza aracı olarak nasıl kullandığını gözler önüne serdi. Bu, sadece başlangıç mı? Hayır! Daha en kötüsü başlamadı bile! Peki öyleyse dijital cüzdanlarımızla özgürlüğümüzü tamamen teslim mi ediyoruz? Neden olmasın…
Dijital Kimlikler ve Gözetim Ağları
Dijital kimlikler, demokrasiyi rafa kaldıran yeni nesil kontrol sisteminin omurgasını oluşturuyor. Artık sadece finansal bağımlılık değil, sosyal kimlikler de dijital altyapılarla yönetiliyor. Çin’in sosyal kredi sistemi, bireylerin davranışlarını ekonomik teşviklerle düzenleyen denetim mekanizması olarak işliyor. Kanada’nın protestoculara uyguladığı banka dondurma politikası, bireysel mahremiyetin yok edildiğinin canlı örneği. Bankalar, devlet kurumları ve teknoloji devleri, her ekonomik ve sosyal hareketimizi veri noktasına dönüştürerek bireyleri tamamen izlenebilir hale getirecek gözetim ağı, özgürlük mü yoksa modern hapishane dönüştürmede yol kat etmeye çalışıyorlar.
Türkiye ve Bölgesel Perspektif: Sessiz Tehdit
Türkiye, küresel dijital kontrol sisteminin tam ortasında yer alıyor. Ekonomik yaptırımlar, döviz kurları ve dijital para uygulamaları, nakitsiz toplum projesi kapsamındaki düzenlemeler, milli güvenlik açısından ciddi riskler barındırıyor. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle bireylerin düşünce ve ifade özgürlüklerinin kısıtlanması ve gözaltına alınması toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmesi, sadece bireysel hakların değil, ulusal egemenliğin de tehdit altında olduğunu gösteriyor. Peki, öyleyse Türkiye 2025 yılında hayata geçirilmesi hedeflenen ve özünde demokrasiyi rafa kaldırıp, esaret barındıran dijital zincirinden nasıl kurtulacak?
Toplumsal Direniş ve Alternatif Yollar
Özgürlüğünü korumak isteyenler için hayata geçirilmemiş olsa da paranın üretilmesinden başlayarak borca ve faize dayalı olmayan para kredi sistemi ve buna bağlı ekonomi modelli bazı stratejiler mevcut. Bir süre daha sistemde takip edilmemek için nakit kullanımı, altın, gümüş gibi kontrol edilmesi zor ödeme araçları tercih edilebilir. Barter ekonomisiyle yerel ticaret yapmak, dayanışma ağları geliştirmek ve merkezi sistemlerden bağımsız alternatif çözümler oluşturmak, küresel kontrol mekanizmalarına karşı direnmenin yolları arasında yer alıyor.
Ancak bu yollar daha ne kadar sürdürülebilir ve yaygınlaşabilir?
Yeni Düzenin Gölgelerinde Hayatta Kalmak Kolay Değildir
Küresel kontrol sistemleri, insanları sadece ekonomik değil psikolojik olarak da zayıflatmayı hedefliyor. Dijital para birimleri ve gözetim mekanizmaları, bireyleri tamamen yönlendirilebilir araçsal varlıklar haline getiriyor.
2025’in sunduğu yeni sistem, demokrasiyi ve özgürlüğünü yok etmeden önce ona nasıl sahip çıkacağını bilmekle ilgili. Psikolojik savaş, ekonomik baskı ve dijital gözetim üçgeninde sıkışan bireyler ve dünyanın dört bir yanındaki topluluklar ancak bilinçlenerek ve alternatif yollar geliştirerek zincirleri kırabilir.
Küresel elitlerin oyun teorisi çok açık: Toplumu korkut, bağımlı ve sessiz kıl, demokrasiyi rafa kaldır, özgürlüğü ödül karşılığı takas ettir. Ancak bu aldatıcı oyuna gelmek yok. Bilgili kalmak, mahremiyeti korumak ve demokrasiyi önceleyen topluluk kurmak en güçlü silahlardır
Adına Büyük Sıfırlama (Great Reset) denilen Yeni Dünya Düzeni’nin nihai hedefi, her hareketin izlendiği, paranızın ipte olduğu ve muhalefetin susturulduğu dünya yaratmak. Fakat bizler asla pes etmemeliyiz. Bunun yolu da “dünyayı sen mi kurtaracaksın” diye alay edenlere inat merak eden, soran, sorgulayan ve eleştirel düşünceyi elden bırakmayarak zincirleri kırın ve özgürlüğü aramaktan geçen. İşte o zaman demokrasinin olmazsa olmaz tüm kuralları koyan biz oluruz…
Sadi ÖZGÜL
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.