Dijital Kamu Altyapısı; Zihin Kontrolü ve Gerçekliğin Çarpıtılmasına Hazır mısınız?
Dijital teknolojilerdeki hızlı ilerleme, bilgiye erişim ve iletişimde devrim yaratırken, algoritmik sansür, yapay zeka destekli propaganda, sanal gerçeklik bağımlılığı, derin sahtecilik ve dijital unutma hakkı ihlali gibi riskleri de beraberinde getirmektedir. Dijital Kamu Altyapısı bağlamında, teknolojilerin bireylerin zihinlerini kontrol etme ve gerçeklik algılarını saptırma potansiyeli; algoritmaların bilgi akışını manipüle etmesi, yapay zekanın kitlesel beyin yıkama aracı olarak kullanılması, sanal dünyaların gerçeklikten uzaklaştırma etkisi, derin sahteciliğin hakikat algısını zedelemesi ve dijital ayak izlerinin bireysel özgürlükleri tehdit etmesi incelenmelidir.
Algoritmik Sansür ve Bilgi Tekeli
Sosyal medya platformları ve arama motorları, kullanıcıların göreceği içeriği belirleyen algoritmalar kullanıyor. Algoritmalar, belirli görüşleri öne çıkarırken diğerlerini gizleyerek, bilgi akışını kontrol ediyor. Google’ın arama algoritmaları, belirli politik görüşleri ve alternatif sağlık bilgilerini sistematik olarak aşağı sıralarda gösteriyor. 2016 ABD başkanlık seçimleri sırasında, Google‘ın arama sonuçlarının seçmenleri etkileme potansiyeli olduğu ortaya çıktı.
Facebook’un “Trending Topics” manipülasyonu ve Twitter’ın “shadow banning” uygulamaları, belirli görüşlerin ve kişilerin görünürlüğünü kasıtlı olarak azaltıyor. Bu, demokratik tartışma ortamını baltalayan dijital sansür biçimi.
Yapay Zeka Destekli Propaganda ve Kitlesel Beyin Yıkama
Yapay zeka sistemleri, kişiselleştirilmiş propaganda içerikleri üreterek, her bireyin psikolojik profiline göre özel mesajlar iletebilir. Cambridge Analytica skandalı, tekniklerin seçimleri etkilemek için nasıl kullanılabileceğini gösterdi. Derin öğrenme algoritmaları, kişilerin çevrimiçi davranışlarını analiz ederek, onları en savunmasız oldukları anlarda hedefleyen reklamlar ve mesajlar üretebilir. Bu, tüketim alışkanlıklarını manipüle etmek için kullanılabildiği gibi, politik görüşleri şekillendirmek için de kullanılabilir.
Çin’in “internet ordusu” ve Rusya’nın “troll fabrikaları”, sosyal medyada sahte hesaplar ve botlar aracılığıyla dezenformasyon kampanyaları yürütüyor. Benzer operasyonlar, demokratik ülkelerde de istihbarat servisleri tarafından yürütülüyor.
Sanal Gerçeklik Hapishaneleri ve Dijital Uyuşturucular
Metaverse gibi sanal gerçeklik platformları, insanları gerçek dünyadan kopararak, tamamen kontrol edilebilir dijital ortamlara hapsetme potansiyeline sahip. Facebook’un Meta’ya dönüşümü, vizyonun parçası. Dijital bağımlılık, dopamin döngüleri üzerinden beyin kimyasını manipüle ederek, gerçek uyuşturucu etkisi yaratıyor. Sosyal medya platformları, video oyunları ve streaming servisleri, kullanıcıları platformda tutmak için mekanizmaları kasıtlı olarak kullanıyor. Japonya’da “Hikikomori” olarak bilinen fenomen, tamamen dijital dünyada yaşayan ve gerçek dünyayla teması minimum düzeye indiren bireyleri tanımlayan çalışmaları trende dönüşüyor ve milyonlarca genç, gerçek dünya yerine sanal dünyada yaşamayı tercih ediyor.
Derin Sahtecilik (Deepfake) ve Gerçekliğin Sonu
Deepfake teknolojisi, var olmayan olayların gerçekmiş gibi gösterildiği sahte videolar üretebiliyor. teknoloji, politik figürlerin söylemediği sözleri söylemiş gibi göstermek veya olmayan olayları belgelenmiş gibi sunmak için kullanılabilir. Ses klonlama teknolojileri, birkaç dakikalık ses kaydından yola çıkarak, herhangi bir kişinin sesini taklit edebilen sistemler geliştirdi. Bu, telefonla dolandırıcılık, sahte haberler ve politik manipülasyon için kullanılabilir. Yapay zeka tarafından üretilen içerikler (AI-generated content), tamamen sahte ancak gerçekçi görünen haberler, makaleler ve hatta kitaplar üretebilir. Bu, bilgi ekosistemini kirletebilir ve neyin gerçek, neyin sahte olduğunu ayırt etmeyi imkansız hale getirebilir.
Dijital Unutma Hakkının İhlali
İnternet, “asla unutmaz” prensibiyle çalışıyor ve dijital ayak izleriniz sonsuza kadar saklanabilir. Avrupa Birliği’nin “Unutulma Hakkı” düzenlemesi, sorunu çözmeye çalışsa da, pratikte uygulanması zor ve sınırlı. Veri madenciliği şirketleri, on yıllar öncesine ait verileri toplayıp analiz ederek, kişilerin geçmişteki davranışlarını ve görüşlerini bugünkü kararları etkilemek için kullanabilme olasılığı insanların değişme ve geçmişlerini geride bırakma hakkını elinden alıyor. Clearview AI gibi şirketler, internet üzerindeki tüm fotoğrafları tarayarak, yüz tanıma veritabanları oluşturması, kişilerin bilgisi veya izni olmadan, kamusal alanlardaki her hareketlerinin izlenebilmesi anlamına geliyor.
Dijital Kontrol Ağının Nihai Hedefi: Büyük Sıfırlama’nın İnşası
Küresel elitlerin Büyük Sıfırlama (Great Reset) planı çerçevesinde eş güdümlü hayata geçirilen algoritmik sansür, yapay zeka manipülasyonu, sanal gerçeklik esareti, derin sahtecilikle gerçeklik tahrifatı ve dijital unutma hakkı ihlali gibi unsurlar, bireylerin düşünce, inanç ve davranışlarını merkezi kontrol altına alarak yeni bir dünya düzeni kurmayı amaçlayan Dijital Kontrol Ağı’nın temelini oluşturmaktadır. Totaliter yönetim araçlarının tehlikelerine karşı uyanık olmak, demokratik değerler ve bireysel özgürlükler için hayati zorunluluktur.
Küresel İfşa

Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.