Son zamanlarda, Olimpiyatlarda erkeklerin kadın boks müsabakalarına katılma hakkı büyük bir tartışma konusu oldu.
Geçtiğimiz Perşembe günü, “biyolojik erkek” olarak kabul edilen bir boksör, İtalyan bir kadına karşı kazandı ve bu, Olimpiyat tarihinin en tartışmalı müsabakalarından biri olarak kayıtlara geçti. İmane Khelif, erkek kromozomlarına (XY) sahip olduğu kanıtlandıktan sonra geçen yılki dünya şampiyonasından diskalifiye edilmişti. Ancak, Khelif, İtalyan rakibi Angela Carini’yi sadece 46 saniye içinde mağlup etti. Carini, Khelif’in yumruklarının “çok güçlü” olduğunu belirterek protesto amacıyla müsabakayı terk etti. Bu durum, kadın sporcuların fiziksel olarak dezavantajlı olduğu yönündeki endişeleri artırdı.
IOC’nin Tepki Çeken Kararları ve Geri Tepme
Algerian Boks Federasyonu, Khelif’in zaferiyle övünürken, IOC yetkilileri şimdi büyük bir tepkiyle karşı karşıya. Bir diğer erkek boksör olan Tayvanlı Lin Yu-ting de kadınlar kategorisinde yarışıyor ve 2023 kadınlar boks dünya şampiyonasından cinsiyet uygunluk testini geçemediği için diskalifiye edilmişti. Ancak, Lin Yu-ting de Olimpiyat kadınlar müsabakasında ilk maçını kazandı. Bu durum, IOC’nin cinsiyet politikalarının ne kadar adil olduğu konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor.
Profesyonel Boks Derneği Başkanı Barry McGuigan’ın Tepkisi
Eski dünya tüy siklet şampiyonu ve Profesyonel Boks Derneği Başkanı Barry McGuigan, erkeklerin kadınlarla mücadele etmesine izin verilmesini “şok edici” ve “acınası” olarak nitelendirdi. McGuigan, bu kararın kadın sporculara büyük bir haksızlık olduğunu savundu. Ona göre, kadın sporcuların fiziksel olarak dezavantajlı olduğu bu tür durumlar, sporun adil ve eşitlikçi doğasına aykırı.
Uluslararası Boks Birliği’nin (IBA) DNA Testleri ve Sonuçları
IBA Başkanı Umar Kremlev, bir dizi DNA testi sonrasında kadın olduklarını iddia eden sporcuların aslında erkek olduklarını ortaya çıkardıklarını belirtti. Kremlev, bu testlerin sporcuların XY kromozomlarına sahip olduklarını kanıtladığını ve bu nedenle spor etkinliklerinden men edildiklerini söyledi. IBA, bir kadını, dişi veya kızı “XX kromozomlarına sahip birey” olarak tanımlarken, erkekleri, erkek veya oğlanı “XY kromozomlarına sahip birey” olarak tanımlıyor. IOC ise cinsiyeti, bir sporcunun pasaportunda nasıl kaydedildiğine göre tanımlıyor. Bu farklı tanımlar, cinsiyet politikalarının karmaşıklığını ve tartışmaların neden bu kadar yoğun olduğunu gösteriyor.
Mark Adams ve Keir Starmer’ın Yakın İlişkisi
Şimdi, Olimpiyat cinsiyet tartışmasının merkezindeki yetkilinin, Sir Keir Starmer’ın düğününde en iyi adamlarından biri olduğu ortaya çıktı. IOC’nin sözcüsü Mark Adams, Khelif ve Lin Yu-ting’e karşı bir “cadı avı” yapılmasından endişe duyduğunu belirtti. Adams, Starmer ile okul yıllarından beri tanışıyor ve onu “eski dost” olarak adlandırıyor. Bu yakın ilişki, bazı kesimlerde tarafsızlık konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Mark Adams’ın Kariyeri ve WEF’teki Rolü
Adams, 2009 yılında IOC’ye iletişim direktörü olarak katılmadan önce BBC, ITN ve EuroNews’te yayın gazetecisi olarak çalıştı. Ayrıca, Dünya Ekonomik Forumu’nda 10 yıl boyunca üst düzey bir iletişim rolünde bulundu. Adams, IOC’deki rolüne başladığından beri Lozan’da yaşıyor ve WEF’teki görev süresi boyunca Cenevre’de yaşamıştı. Bu deneyimler, Adams’ın küresel iletişim ve politika konularında ne kadar deneyimli olduğunu gösteriyor.
Sonuç: Küresel Elitlerin Büyük Sıfırlama Planları
Bu tartışmaların ve kararların arkasında, küresel elitlerin büyük sıfırlama planlarının bir parçası olduğu iddiaları da gündeme geliyor. Bu planlar, toplumun her alanında köklü değişiklikler yapmayı hedefliyor ve spor dünyası da bu değişimlerden nasibini alıyor. Küresel elitlerin bu tür kararlarla toplumu nasıl şekillendirmeye çalıştığı, gelecekte daha fazla tartışma ve endişe yaratacak gibi görünüyor. Bu nedenle, bu tür konularda daha dikkatli ve bilinçli olmamız gerekiyor. Sporun adil ve eşitlikçi doğasını korumak için hep birlikte çalışmalıyız.

Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.