Gazze İçin Para Konuşulurken, Kimin Borazanı Çalıyor?

İnsani Destek Adı Altında Dönen Trilyonluk Pazarlıklar Kimin Çıkarına İşliyor?

Hollanda’nın o meşhur emeklilik fonu ABP’nin, Gazze’yi kana bulayan Caterpillar’la yaptığı 454 milyon dolarlık yatırımı geri çektiğini açıkladı…

Ne büyük “etik” hareket, değil mi? Sakın ola kanmayın tiyatroya! Sadece finansal manevra değil, küresel sermayenin kirli vicdanını aklama operasyonunun ta kendisi! Uluslararası hukukun, insan haklarının Gazze’de nasıl çiğnendiğini hepimiz gördük.

Şimdi fonlar, “etik” kalkanın arkasına saklanıp, paranın gücünü nasıl propaganda aracı olarak kullandıklarını gösteriyorlar. Ama “etik dönüşüm” gerçekten samimi mi, yoksa daha büyük, daha karanlık oyunların parçası mı? Gözünüzü dört açın, çünkü işin içinde pis kokular var!

Etik Yatırım Masalı: Kimin Günahları Temizleniyor Sanıyorsunuz?

ABP’nin “radikal” adımı, 500 milyar doları aşan varlıklarıyla Avrupa’nın en büyük fonlarından birinin, “sürdürülebilirlik ve insan haklarına saygı” gibi süslü laflarla aldığı pozisyon. Güya vicdanları sızlamış! Caterpillar’ın buldozerleri, Gazze’deki evleri, hastaneleri, okulları yerle bir ederken neredeydiniz beyler? İnsan hakları örgütleri yıllardır çığlıklar atıyor, ekipmanların “sivil altyapıyı sistematik hedef aldığını” ve bunun savaş suçu olduğunu haykırıyor.

ABP’nin “diyalogların sonuç vermemesi üzerine” adımı atması, geç kalınmış tepki mi, yoksa küresel kamuoyunun baskısına boyun eğme numarası mı? Bence ikincisi! Ve sadece imaj düzeltme çabası, başka bir şey değil!

Küresel Sermayenin İkilemi: Norveç’ten Avrupa’ya Uzanan Kirli Gölge

Norveç Varlık Fonu’nun 1.4 trilyon dolarlık devasa portföyünden Caterpillar ve beş İsrail bankasını çıkarması… Aman ne kadar “etik”! Avrupa’daki diğer fonlar benzer “temizlik” operasyonuna girişmiş. “Etik yatırım” artık marjinal ideal değil, ana akım strateji olmuş.

Peki, stratejinin ardında yatan gerçek motivasyon ne? Gerçekten insan hakları ve uluslararası hukuk mu, yoksa yükselen jeopolitik gerilimler ve değişen küresel güç dengeleri mi? Fonlar, sadece para kazanmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel siyaseti şekillendirmeleri yeni dünya düzeninin finansal yüzü!

Trump’ın Gölgesi: Siyaset ve Para Arasındaki İğrenç Dans

ABD Başkanı Donald Trump’ın Caterpillar’a yönelik boykotları açıkça eleştirmesi, yatırım kararlarının sadece ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik gerilimleri tetikleyen politik hamleler haline geldiğini gösteriyor. Finansal güç, uluslararası diplomasi ve dış politika alanında yeni silah haline gelmiş durumda.

Yatırımın siyasallaşması, fonların artık sadece portföy yöneticileri değil, jeopolitik aktörler olarak konumlandığını kanıtlıyor. Finansal kararların uluslararası hukukla, medya söylemleriyle ve kamuoyu baskısıyla iç içe geçtiği yeni dönemin habercisi. Yani, parayı elinde tutanlar, dünyayı yönetiyor!

Türkiye’nin Çıkmazı: Etik İkilemde Sıkışan Ülke mi, Yoksa Ortak mı?

“Küresel etik dönüşüm” rüzgarı, Türkiye için ciddi sınav alanı yaratıyor. Türkiye Varlık Fonu gibi büyük yapılar, yatırım kararlarında etik ve uluslararası hukuk ilkelerini ne ölçüde dikkate alıyor? Yerli fonlar, küresel etik yatırım trendlerine uyum sağlamakta mı zorlanıyor, yoksa jeopolitik çıkarlar etik ilkelerin önüne mi geçiyor?

Eğer Türkiye’nin İsrail ile askeri, ticari veya teknolojik iş birlikleri varsa, ilişkiler uluslararası “etik” yatırımcılar tarafından sorgulanabilir. Türkiye’nin Gazze, Filistin ve insan hakları konularındaki söylemi ile yatırım pratikleri arasında tutarlılık beklentisi artabilir. Baskı, Türkiye’yi ya daha şeffaf ve etik yatırım politikası geliştirmeye zorlayacak ya da dışlanma riskini artıracak.

Gizli Operasyonlar ve Geleceğin Karanlık Senaryoları: Uyanın Artık!

Gelişmelerin ardında, sadece görünen yüzeydeki “etik” kaygılar değil, çok daha karmaşık ve gizli operasyonel planların varlığı kesin! Küresel sermaye, uluslararası hukuk ve jeopolitik çıkarlar arasındaki ince çizgi, bölgemizi ve toplumumuzu tehdit eden yeni milli güvenlik sorunlarını beraberinde getiriyor. İnsanlık aleyhine işleyen tehditler, coğrafyamız üzerindeki tüm olumsuz etkileriyle sert ve kapsamlı şekilde ele alınmalı. Karmaşık ve gizli operasyonel planların varlığı, sadece komplo teorisi değil, somut gerçeklere dayanan güçlü ihtimal. Okuyucunun bilinçli farkındalık kazanması ve harekete geçmesi, karanlık senaryoların önüne geçmek için hayati önem taşıyor.

Çanlar Kimin İçin Çalıyor?

Peki, “etik dönüşüm” rüzgarı, aslında kimin çıkarına esiyor? Küresel sermayenin vicdanı gerçekten mi temizleniyor, yoksa yeni güç mücadelesinin perdesi mi aralanıyor sorusunun cevabı, sadece finansal raporlarda değil, uluslararası ilişkilerin karanlık koridorlarında ve gizli operasyonların derinliklerinde saklı.

Unutmayın, para konuşur, ama bazen gizli hesaplar, çığlıklardan daha tehlikeli olabilir.
 Yeni fısıltılar, bize çok daha büyük oyunu anlatıyor!

SADİ ÖZGÜL

Yazar

[Yazar]