Gazze’de Aşılama Kampanyası İnsani Yardım Olduğuna İnanıyor musunuz?
Gazze’de gerçekleştirilen çocuk felci aşılama kampanyası, uluslararası toplumun ilgisini çekti. İsrail’in Gazze’ye 25 bin doz aşı sağlamasına izin verme kararı, yüzeyde insani bir jest olarak görülse de, bunun altında daha karmaşık ve tartışmalı niyetler olabileceğinden şüphelenmiyor, aksine iddia ediyorum. Bu kampanya saf bir insani yardım çabası değil, altında yatan başka amaçları var!
İsrail’in Aşı Gönderme Kararı İnsani Yardım dan öte Stratejik Hamledir!
İsrail, Gazze’de 25 yıldır ilk kez görülen 4 çocukta görülen sözde çocuk felci vakasının ardından, bölgeye aşı gönderme kararı aldı. İstenilen sonucun çıkması için ayarlanabilen PCR testleri ile bu sözde tespit yapılması zaten işin içinde başka bir plan olduğunu göstermekte.
Bu karar, insani bir yardım değil, İsrail’in Gazze’ye yönelik uzun süredir devam eden abluka ve saldırıları göz önüne alındığında, Gazze’ye gıda, su ve ilaç girişini engellediği bir dönemde, aşı gönderme kararı alması, insani yardım maskesi altında başka planları olduğu aşikardır. İsrail’in bu hamlesi, uluslararası arenada bir imaj düzeltme çabası değil, aksine yakıp yıkmadan Gazze’deki kontrolü pekiştirme stratejisidir.
Uluslararası Kuruluşların Rolü Yardım mı, Manipülasyon mu?
Birleşmiş Milletler (BM) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gibi uluslararası kuruluşlar, aşılama kampanyasının yürütülmesinde önemli bir rol oynuyor. Ancak, bu kuruluşların geçmişteki aşı kampanyalarındaki tartışmalı uygulamaları, Gazze’deki kampanyanın da sorgulanmasına neden oluyor. Özellikle, DSÖ’nün geçmişte bazı ülkelerde aşıların doğurganlığı önleyici maddeler içerdiği yönündeki açıklamalar, bu tür kampanyaların arkasında gizli bir nüfus kontrolü gündemi olabileceğini ortaya koymaktadır. Bu kuruluşların insani yardım adı altında başka bir ajandayı takip ettiği de uzun zamandır uluslararası toplumun dikkatini çekiyor.
İnsani Duraklama Çağrısı: Gerçekçi mi, Ütopik mi?
Aşılama kampanyasının başarılı olabilmesi için, Gazze’de bir haftalık insani duraklama çağrısı yapıldı. Ancak, İsrail’in daha önce BM ve diğer uluslararası kuruluşların ateşkes çağrılarını reddetmiş olması, bu duraklamada İsrail’in, kendi siyasi gündemi doğrultusunda hareket ettiği ve insani duraklamayı kabul etmesinin ardında başka nedenler olabileceği düşünülüyor. Gazze’de duraklama insani değil, geliştirilmiş çocuk felci aşısının biyolojik silaha dönüştürülme çabası olabileceği göz ardı edilmemelidir.
Aşıların Güvenilirliği ve Etkileri: Sağlık mı, Tehdit mi?
Aşıların güvenilirliği ve olası yan etkileri de tartışmaların merkezinde yer alıyor. Geçmişte, bazı aşı kampanyalarının beklenmedik yan etkilere yol açtığı ve hatta bazı bölgelerde hastalıkların yayılmasına neden olduğu biliniyor. Bu durum, Gazze’deki aşılama kampanyasının da benzer sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir. Aşıların gelecekte Gazze halkı üzerinde nasıl bir etki yaratacağı, ciddi bir konudur. Aşılar, Gazze halkı için bir sağlık çözümü mü, yoksa yeni bir tehdit mi olacağı dikkat edilmesi gereken konu olmalıdır!
Öyleyse sorulması ve cevap vermesi beklenecek kritik soruları soralım;
- Hamas liderliği, halkının hayatını ve sağlığını korumak için yeterince özen gösteriyor mu?
- Hamas, gerçekten bu aşılama kampanyasının içeriği ve olası sonuçları hakkında yeterince bilgi sahibi mi?
- Yoksa uluslararası baskı altında, detayları incelemeden mi onay verdi?
- Hamas liderliği bu kampanyanın olumsuz sonuçlarının farkında mı ve bunu bilinçli olarak mı kabul ediyor?
HAMAS liderliği eninden sonunda bu sorularla muhatap olacağı için şimdiden cevaplamaya başlasa iyi olacağı kanaatindeyim…
Küresel Elitlerin Büyük Sıfırlama Planları: Gazze’deki Aşılama Kampanyasının Ötesinde Bir Değerlendirme
Gazze’deki aşılama kampanyası, insani yerel bir sağlık kampanyası değil, küresel ölçekte daha büyük bir stratejinin parçası olarak da değerlendirilmelidir. Küresel elitlerin hedefi olan Büyük Sıfırlama planları, dünya genelinde sözde daha sürdürülebilir ve eşitlikçi bir düzen yaratma hikayesini anlatsa da, bunların gerçekleşmesi içinde dünya nüfusunun azaltılmasını savunduğu gerçeği ortada iken Gazze’deki aşı kampanyasının bu bağlamda değerlendirilmelidir.
Küresel elitlerin halk sağlığını koruma kisvesi altında yürütülen kampanyaların arkasında yatan şeytani ve karanlık planlarına karşı daha dikkatli olmalıdır.
Gazze’deki mevcut durum, yalnızca bir sağlık krizi olmanın ötesinde, küresel güç dinamiklerinin de bir göstergesidir. Bu sebeple, dünya genelindeki herkesin bu meseleye dikkat kesilmesi ve gereken önlemlerin alınması şarttır. Gazze’deki aşı programı, bölge halkının geleceğine yönelik daha belirsiz ve kaotik bir tablonun parçası olarak küresel elitler tarafından şekillendirilmenin bir aracıdır…
Vesselam…
SADİ ÖZGÜL

Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.