Göklerdeki Dijital Hayaletlerin Hükmü Başlıyor mu, Yoksa Bize mi Oynanıyor?
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Bulgaristan yolculuğunda yaşanan GPS “parazit” iddiası… Kulağa ne kadar da masum geliyor, değil mi? Ama durun bir saniye! Bu, sıradan bir teknik arıza falan değil, dostlar. Bu olay, dijital çağın görünmez savaşlarının, algılarımızı nasıl esir aldığının ve gerçekliği nasıl yeniden yazdığının tüyler ürpertici göstergesi. Medya denen o koca aygıt, teknik verileri hiçe sayarak, “şüpheli Rus GPS paraziti” başlıklarıyla nasıl da bir kriz anlatısı inşa etti, izledik.
Bu, sadece bir uçuşun gecikmesi değil, aynı zamanda zihinlerimize ekilen korkunun ve manipülasyonun karanlık tohumuydu. Hadi gelin, dijital illüzyonun perdesini aralayalım.
Gerçeklik mi, Kabus mu? Medyanın Gölgesindeki Hakikat Avı
Olayın teknik detayları, medyanın yarattığı o dramatik, “kıyamet kopuyor” anlatısıyla tezat oluşturuyordu. Uçuş takip verileri, uçağın sadece dokuz dakika geciktiğini ve transponder sinyalinin kesintisiz olduğunu gösterdi. ADS-B sistemi sorunsuz çalışırken, uçağın konumu doğru olarak yayınlanmaya devam etti. Yani, “GPS girişimi hiç yaşanmadı” diye bas bas bağıran veri vardı elimizde. Ama medya ne yaptı? Olgusal gerçeklikleri görmezden gelerek, kendi “veri dışı gerçekliğini” inşa etti. İşte size bilişsel savaşın en çarpıcı örneklerinden biri!

Halkın algısını yönlendirmek ve belirli “düşman” imajını pekiştirmek için olguların nasıl eğilip büküldüğünü gözler önüne seren anlatı mühendisliğinin ta kendisiydi; olayları belirli politik amaca hizmet edecek şekilde kurgulayıp sunarak, sorgulama refleksimizi köreltiyorlar. Resmen “gerçeklik” diye bize yutturulan illüzyonla karşı karşıyayız.
Hibrit Savaşın Görünmez Pençesi: Sinyal Karıştırma Tehdidi ve Perde Arkası
GPS sinyallerinin kesilmesi, sadece havacılık güvenliğini değil, elektrik şebekeleri, bankacılık sistemleri ve iletişim altyapıları gibi kritik sivil ve askeri sistemleri de etkileyebilecek stratejik tehdit. Doğu Avrupa’da raporlanan yüzlerce GPS paraziti vakası, eylemlerin münferit olmadığını, aksine sistematik hibrit savaş stratejisinin parçası olabileceğini düşündürürken, modern çatışmaların sadece cephelerde değil, siber uzayda ve bilgi alanında da yaşandığını kanıtlıyor.
Kimin kimi suçladığı, olayın gerçekliğinden çok, jeopolitik çıkarların ve algı yönetiminin yansıması haline geliyor. Resmi tepkilerdeki çelişkiler, meselenin rutin aksaklık mı yoksa ciddi güvenlik tehdidi mi olduğu konusundaki belirsizliği artırıyor. Yani, “kim kime dum duma” durumu, ama dijital alanda!
Türkiye’nin Kaderi: Coğrafi Kapan ve Teknolojik Zincirler – Bize Ne Oluyor?
Türkiye gibi jeopolitik olarak hassas bölgede, GPS paraziti olayları hava güvenliği, diplomatik gerilim ve ulusal güvenlik açısından kritik öneme sahip. Ülkenin güney kıyılarında ve Doğu Akdeniz’de raporlanan GPS sinyal kesintileri, tehdidin ne kadar yakın ve gerçek olduğunu gösteriyor. Türkiye’nin GPS bağımlılığı, sadece askeri operasyonlar için değil, turizmden bankacılığa kadar geniş yelpazedeki sivil altyapılar için de ciddi stratejik kırılganlık yaratıyor.
“Borç alan buyruğa alır” ilkesi, sadece finansal değil, teknolojik bağımlılıklar için de geçerli olması, bizi dış müdahalelere açık hale getiriyor ve ulusal güvenliğimizi tehdit ediyor. Türkiye’nin bölgesel savunma stratejileri, yeni nesil tehditlere karşı acilen yeniden tasarlanmalı. Ülkenin medya ekosistemi de dış kaynaklı kriz anlatılarına ne kadar bağımlı olduğunu gözler önüne seriyor. Kısacası, kendi göbeğimizi kendimiz kesmezsek, dijital zincirler bizi boğacak!
Dijital Kölelik ve Direniş: Geleceğin Savaşına Hazırlık – Uyanma Vakti!
Bu olaylar zinciri, bilgi çağında eleştirel düşünmenin ve doğrulanmamış iddialara karşı dikkatli olmanın neden hayati önem taşıdığını gösteriyor. Temel ders mi? “Her şeyi sorgulayın” ilkesine bağlı kalmak ve bilgi kirliliği karşısında doğru bilgiye ulaşma sorumluluğunu üstlenmek. Kamuoyunda yaratılan korku ve endişe, rasyonel düşünmeyi engelleyebilir ve manipülasyona açık hale getirebilir. Eleştirel medya okuryazarlığı, veri doğrulama becerileri ve farklı kaynakları karşılaştırma yeteneği, modern vatandaşlık için temel gereklilik.
Açık kaynak istihbarat (OSINT) gibi araçlar, resmi söylemlere karşı güçlü denge unsuru olabilir. Türkiye’de OSINT kapasitesinin artırılması, anlatı savaşlarında kritik rol oynar ve alternatif bilgi rejimlerinin kurulmasında önemli roller oynayabilir.
İpek GÜNEŞ
