Algoritma Değişikliğiyle Muhalif Medyanın Görünürlüğü Azaldı
2025’in başında Google, algoritmasını değiştirdi ve Türkiye’deki bağımsız medya kuruluşlarının görünürlüğünü ciddi şekilde düşürdü. Adı öne çıkan muhalif medyanın haber siteleri, Google Discover ve Google News üzerinden aldıkları trafiğin %80’ini kaybemesi, onların dijital ortamda varlıklarını sürdürmelerini zorlaştırdı. Çünkü dijital trafik, medya organlarının hem finansal hem de toplumsal etkisi için hayati önemde. Bu değişiklikler, sadece teknik güncelleme değil, muhalif seslerin kısılması olarak algılandı.
Devletin Dijital Baskısı ve RTÜK’ün Lisans Zorunluluğu
Türkiye’de devletin muhalif seslere yönelik baskısı da artırmasında. 2024’te RTÜK, YouTube yayıncılarının lisans almasını zorunlu kıldı. İnsan hakları örgütleri kararı dijital sansür aracı olarak nitelendirdi. Bu tür zorunluluk, dijital yayıncılığın önüne yeni engeller koydu. Bir çok muhalif gazeteci baskıdan nasibini aldı. Birçoğu hiçbir kural ihlali olmamasına rağmen erişimden düşürüldü. Aynı şekilde Halk TV ve Sözcü gibi muhalif medya organları da Google algoritması nedeniyle ciddi trafik kaybı yaşadı. Bu medya kuruluşları, bu sebepten dolayı Google’ın artık hükümete yakın yayınları önceliklendirdiğini dile getiriyorlar.
Parlamento’da Algoritma ve Sansür Tartışmaları
8 Mayıs 2025’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılan dijital medya komisyonu toplantısı, sert tartışmalara sahne oldu. Muhalefet, hükümetin Google algoritmasını kullanarak muhalif sesleri bastırdığını savundu. Google temsilcileri ise algoritmanın teknik ve küresel olduğunu, belirli hedef gözetmediğini söyledi. Ancak muhalif medya ve sürgündeki gazeteciler üzerindeki etkiler açıklamalarla örtüşmüyor. Muhalefet milletvekili, “Türkiye’nin demokratik seslerinin koordineli boğulmasına tanıklık ediyoruz” diyerek durumu dijital otoriterlik olarak nitelendirdi.
Siyasi Baskının Dijital Alandaki Yansımaları
Mart 2025’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve sosyal medya hesaplarının engellenmesi, dijital baskının boyutlarını gözler önüne serdi. Muhalefet, yargının siyasi amaçlarla kullanıldığını ve tek bir paylaşımın bile insanları hapse atabileceğini belirtiyor. Gelişmeler, ifade özgürlüğünün ne kadar ciddi tehdit altında olduğunu gösteriyor. İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası ülke genelinde binlerce kişi gözaltına alınması baskının sadece dijital değil, fiziksel alanda da sürdüğünü ortaya koydu.
Uluslararası Tepkiler ve Google’ın Sessizliği
Uluslararası medya izleme kuruluşları, Türkiye’deki medya ortamının kötüleşmesini kınadı. Google’dan, bağımsız Türk medyasının erişim kaybındaki rolünü açıklaması istendi. Uzmanlar, algoritmaların yeni sansür aracı haline gelmesinin tehlikeli olduğunu vurguladı. Google ise yerel yayıncılarla iş birliği yapma sözü verse de henüz somut adım atmadı. Sessizliği, teknoloji devlerinin otoriter rejimlerle nasıl örtüştüğüne dair ciddi soru işaretleri doğuruyor.
Hükümetin Dijital Alanı Kontrol Stratejisi ve Google’ın İş Birliği
2019’dan itibaren hükümet, sosyal medya platformlarına yönelik yaptırımlar ve erişim engelleriyle dijital alanı kontrol etmeye çalışıyor. Reklam ve yaptırım politikalarıyla platformları etkileme stratejisi uygulandı. Google, Türkiye’deki yeni yasaya uyum sağlayan ilk küresel şirketlerden biri oldu. Temsilcileri, uyum sürecini gururla dile getirerek, hükümetin taleplerine hızlı yanıt verdiklerini açıklaması, teknoloji devlerinin otoriter rejimlerle iş birliği yaparak dijital özgürlükleri nasıl kısıtladığını gözler önüne seriyor.
Dijital Dünyada Özgürlük Mücadelesi Zorlaşıyor
Sonuç olarak, Türkiye’de dijital ortamda muhalif sesler giderek kısılıyor. Hem devletin baskısı hem de teknoloji devlerinin algoritmaları, özgürlüklerin önünde büyük engel oluşturması, sadece Türkiye için değil, dijital dünyada ifade özgürlüğü için de ciddi tehdit. Bu karmaşık ve sinsi plan, demokratik değerlerin dijital ortamda sistematik olarak yok edilmesine zemin hazırlıyor.
Dijital otoriterlik, özgürlüklerin en büyük düşmanı haline gelirken, karanlık tabloya karşı uyanık olmak ve mücadele etmek her zamankinden daha önemli hale geliyor.
Küresel İfşa
Yazar
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.
