İsrail, Filistinlileri Artık Daha Kolay Bulacak!
İsrail’in geliştirdiği yeni yapay zeka tabanlı gözetim sistemi, Filistinlilerin yaşamlarını derinden etkilerken aynı zamanda tüm dünyanın geleceğini tehdit ediyor. Bugün bu konuda derinlemesine önemli inceleme yapacağız.
Bu sistemler, Filistinliler için nasıl tehditler oluşturuyor?
Küresel ve bölgesel güvenlik politikaları üzerindeki etkileri neler?
İnsanlığın geleceği için ne anlama geliyor?
Tüm bu soruların cevaplarını arayacağız.
Sistemlerin Tanımı ve Çalışma Şekli Nasıl Olacak?
İsrail Askeri İstihbarat Direktörlüğü bünyesindeki seçkin siber savaş birimi olan “Birim 8200”in himayesinde geliştirilen yapay zeka aracı, Büyük Dil Modeli (LLM) olarak bilinen makine öğrenimi programıdır. Program, bilgiyi analiz etme, metin oluşturma, tercüme etme, tahmin etme, özetleme ve öneriler sunma gibi başlıca yeteneklere sahiptir.
İsrail ordusu tarafından geliştirilen yeni model, işgal altında yaşayan Filistinlilerin günlük yaşamları hakkında toplanan tüm okumalar, dinleme, gözetleme ve sokakta elde edilen istihbarat bilgileriyle besleniyor. Sistem, Filistinlilerin her hareketini izlemek, dinlemek ve gözetlemek için tasarlanmış son derece gelişmiş kontrol mekanizması olduğu için Filistinlilerin yaşamları üzerinde tam kontrol sağlamaktadır. Yüz tanıma, büyük veri analizi ve hareket izleme gibi gelişmiş teknolojiler, sistemin Filistinlilerin her adımını takip etmesini sağlıyor.
Peki bu teknoloji, Filistinlilerin insani haklarına nasıl zararlar veriyor?
İnsan Haklarına Etkisi
Filistinlilerin gözetlenmesi, 1948 yılına kadar dayanır. İsrail Devleti’nin kuruluşundan bu yana, Filistinlilerin yaşamları detaylı şekilde izlenmiştir. Son yıllarda geliştirilen AI tabanlı sistemler, Filistinlilerin izlenmesini daha da geliştirdi. Sistemler, Filistinliler üzerinde test edildi ve başarılı oldu.
Peki bu testler, gelecekte neler getirebilir?
Yeni yapay zeka sistemleri ile Filistinlilerin gözetlenmesi, temel insan haklarını ihlal ederken, Filistinlilerin yaşamlarının tam kontrolünü sağlamakta ve günlük aktivitelerinden sosyal bağlantılarına kadar her şeylerini izlemektedir. Filistinlilerin mahremiyetlerinin ihlal edilmesi, hareket özgürlüklerinin kısıtlanması ve yaşamlarının kontrol altında tutulması, onurlarına zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda sistem, gelecekte işlenebilecek suçları önlemek bahanesiyle Filistinlilerin keyfi tutuklanması ve kontrol edilmesini sağlamak için de kullanılıyor olması, Filistinlilerin psikolojik sağlığını olumsuz etkiliyor.
Filistinlilerin Sıfırlanması ve Büyük Reset (Great Reset)
Filistinlilerin gözetlenmesi, İsrail tarafından uygulanan ve hem yerel hem de küresel etkileri olan politikadır. Filistinlilerin temel insan haklarını ihlal etmektedir ve küresel güvenlik politikalarının manipüle edilmesine neden olması, insanlığın geleceği için ciddi tehdit oluşturmaktadır. Sistem, Filistinliler üzerinde test edilmiş ve başarılı olmasıi gelecekte tüm dünyada uygulanabileceğini göstermiştir.
Ayrıca, sistemin Filistinlileri Sıfırlama ve “Büyük Sıfırlama” (Great Reset) ve diğer küresel planlar kapsamında, tüm insanlığın kontrol altına alınmasına yönelik çok daha geniş planın parçasıdır. Planlar, küresel elitlerin toplumları kontrol ve manipüle etmek için teknolojiyi kullanma planlarını kapsaması, insan haklarına ve özgürlüğe yönelik tehdidi daha da artırmaktadır.
İsrail’in bu sistemleri, sadece Filistinlileri değil, aynı zamanda Türkiye’nin ve tüm Orta Doğu’yu kontrol etmek için de kullanılabilecek olması, başta Türkiye’nin milli güvenliği olmak üzere Ortadoğu’nun güvenlik politikalarını nasıl etkiliyor ve hangi tehditleri içeriyor?
İsrail’in geliştirdiği sistemler, yalnızca Filistinlileri değil, Türkiye ve tüm Orta Doğu’yu kontrol etme potansiyeli taşıyarak, bölgenin güvenlik politikalarını ve Türkiye’nin milli güvenliğini tehdit etmektedir. Bu sistemlerin Filistin üzerinde başarılı bir şekilde test edilmesi, gelecekte dünya genelinde uygulanabilir hale gelmesi anlamına gelir ve bu durum, insanlığın geleceği için kaotik bir distopya yaratma riski taşımaktadır. Büyük Sıfırlama ve benzeri küresel planlar, bu sistemlerin çok daha geniş kontrol ağı oluşturmasına zemin hazırlarken, tüm insanlık büyük tehditlerle karşı karşıya kalmaktadır.
Bu nedenle, acil olarak bilinçlenmeli, sorgulamalı ve teknolojik uygulamaların etik kullanımı için dünya çapında çabalar göstermeliyiz; aksi takdirde, küresel elitlerin hedefi olan distopik “gözetim ve kontrol” toplumuna doğru hızla ilerleyebiliriz.
Sadi ÖZGÜL
Yazar
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.
