2025 Yılına Yaklaşırken, Bilinçli Toplumlarda Kaygı ve Belirsizlik Hâkim.
Çünkü WEF’in Plan 2025 kapsamında dijital para birimleri ve sosyal kredi sistemleri, insanları gözetim altında tutma mekanizmalarının önemli parçası olarak öne çıkmaya başladı. Bu yazıda, Donald Trump’ın göstermelik politikalarının yanıltıcı umutları, aşı programlarının toplum sağlığı üzerindeki yan etkileri ve elitlerin sessiz savaş senaryoları derinlemesine incelenecek.
Drakonik Önlemler ve Gözetim Devleti
Küresel elitlerin bireylerin yaşamlarını kontrol altına almak için planladığı drakonik önlemler, özgürlükleri kısıtlayarak insanları sürekli gözetim altında tutmayı amaçlaması endişe vericidir. Zorunlu dijital kimlikler, bireylerin her hareketinin izlenmesini sağlarken, mahremiyetlerini tehdit ediyor.
Teknolojinin gelişimi, elitlerin bireylerin her hareketinin izlemesini mümkün kılıyor. Akıllı cihazlar ve sosyal medya platformları, gözetim mekanizmasının araçları haline geliyor. Bireylerin sistemin parçası olmayı kabul etmesi, özgürlüklerinin kısıtlanmasına zemin hazırlayacağı için bireylerin yaşamlarını sürekli kaygıyla sürdürmelerine neden oluyor. Gözetim toplumunun getireceği baskılar, bireylerin psikolojik sağlığını da olumsuz etkileyeceği için sürekli izlendiklerini bilerek yaşamak zorunda kalmaları toplumsal ilişkileri de zayıflatıyor.
Trump’ın Seçimi ve Güç Dinamikleri
Trump’ın seçilmesi, birçok insanın umutlarını yeşertmiş olsa da arka planda yatan güç dinamikleri, gerçeklerin daha karmaşık olduğunu gösteriyor. Çünkü elitlerin sağ ve sol arasında geçiş yaparak aynı ajandayı sürdürdüğü gerçeği ortadadır. Trump’ın politikaları, elitlerin çıkarlarını korumak için araç olarak kullanılabilir. Günümüzde politika, yüzeydeki tartışmalarla sınırlı olmayıp arka planda, küresel ve yerel elitlerin çıkarları doğrultusunda şekillenen karmaşık oyunlardır. Oyun, bireylerin özgür iradelerini yok sayarak, onları manipüle etmeyi hedefliyor.
Trump’ın politikalarının yarattığı küresel bölünmeler, elitlerin kontrolünü pekiştirmesi, derin güvensizlik ve kutuplaşma yaratıyor. İnsanlar, birbirlerine karşı daha temkinli ve şüpheci hale geliyor. Küresel kutuplaşma, toplumlar arası dayanışmayı zayıflatıyor ve ortak amaçlar etrafında birleşmelerini engelliyor.
Yeni Kölelik: Dijital Para ve Sosyal Vatandaşlık Puanlaması
Dijital para birimleri, bireylerin finansal özgürlüklerini tehdit eden araç olacaktır. Sistem, insanların harcamalarını izleyerek, onları kontrol etme potansiyeline sahiptir. Devletler tarafından kontrol edilen dijital paralar, bireylerin ekonomik bağımsızlıklarını kaybetmelerine yol açabilir. Vatandaşlık Sosyal Puanlama sistemleri ile, bireylerin davranışlarını izleyerek, toplumda tür sosyal mühendislik uygulanması amaçlanıyor. Bu durum, özgürlüklerin kısıtlanarak itaatkâr toplumlar yaratma çabasın parçası olacaktır.
Bireylerin sosyal medya etkileşimleri ve harcama alışkanlıkları üzerinden puanlandırılması ise endişe vericidir. Bu sistemler, bireylerin her hareketini izleyerek, onları kontrol altında tutmayı hedefliyor.
Aşılar ve İklim Değişikliği
Aşılar, sağlık sisteminin olmazsa olmaz parçası olarak sunulsa da pandemi sürecinde ve sonrasında yaşananlar ve arka planında yatan gerçeklerin bilinçli sorgulanması toplumda hala büyük güvensizlik yaratıyor. Aşıların etkileri ve sağlık sisteminin işleyişi sorgulanmaya başlanıyor. Aşıların güvenliği ve etkinliği üzerine yapılan tartışmalar, bireylerin sağlık haklarını tehdit eden unsurlar olarak öne çıkıyor.
İklim değişikliği ise, elitlerin kontrol mekanizmalarını güçlendirmek için kullandığı araçlar haline geliyor. Küreselcilerin iklim acil durumu çağrıları, bireylerin iklim değişikliği ile ilgili şüpheci ve sorgulayıcı endişelerinin manipüle ederek elitlerin çıkarlarını koruma çabasından başka bir şey değildir. Bu durum İklim değişikliği söylemlerinin, bireylerin yaşamlarını tehdit eden başka unsur haline geliyor ve toplumda kutuplaşmaya yol açarak, insanların endişelerini dile getirirken, tartışmalarını giderek daha da sertleşiyor.
Küreselci Teslim Olmadılar, Sadece Taraf Değiştirdiler
Küresel elitlerin büyük sıfırlama planı ve eylemleri, yalnızca bireylerin yaşamlarını değil, aynı zamanda toplumların temel yapı taşlarını da tehdit eden karmaşık stratejilerin parçasıdır. Teknokratik kontrol, dijital para birimleri, sosyal kredi sistemleri ve sağlık politikaları, planın bileşenleridir. Donald Trump’ın politikaları ve aşı programları, daha geniş çerçevenin içinde yer alırken, toplumlarda yarattığı bölünmeler ve güvensizlikler, elitlerin kontrolünü pekiştiren unsurlar olarak öne çıkıyor.
Geleceği Korumak Tercih Meselesi Değildir…
Bireylerin tüm tehditleri doğru anlaması ve kendi haklarını savunma mücadelesine katılması, gelecekteki özgürlüklerinin teminatı olacaktır. Bu bağlamda, okuyucularımızın küresel elitlerin planlarını mutlaka sorgulayıp, kendi yaşamları üzerindeki etkilerini derinlemesine düşünmeleri hayati önem taşımaktadır. Geleceğimizi korumak için şimdi harekete geçmeliyiz. Bu mücadele, sadece bireylerin değil, dünyadaki tüm toplumların ortak sorumluluğudur. Her birey, tehditlere karşı durarak, özgürlüklerini koruma yolunda önemli adım atabilirse küresel elitler için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.
Küresel İfşa
Yazar
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.
