Küresel ısınma, iklim değişikliği ve iklim krizi gibi terimler, günümüzde sıkça tartışılan ve üzerinde ciltler dolusu kitaplar yazılabilecek konular arasındadır.
Bu makalede, küresel ısınma üzerine bir özet sunulacak, bilimsel hipotezler, objektif ve varsayımsal deliller ile bu konudaki karşıt görüşler ve bu görüşlere dayanak olan kanıtlar ele alınacaktır.
Bilimsel Hipotezler
Küresel ısınma ile ilgili ilk hipotezler 1970’li yıllara dayanmaktadır. Bu hipotezler şu şekilde özetlenebilir:
- Hipotez I: Dünyamız hızla ısınıyor.
- Hipotez II: Bu ısınmanın sebebi fosil yakıt kullanımı, ormansızlaşma, tarım ve endüstriyel uygulamalardır. Bu uygulamalar, başta karbondioksit ve metan olmak üzere sera gazlarını artırmaktadır.
Objektif Kanıtlar
Küresel ısınma hipotezlerini destekleyen objektif kanıtlar şunlardır:
- Son 100 yıl içinde ölçülen gerçek hava sıcaklıkları,
- Son 50 yıl içinde ölçülen atmosferdeki gerçek sera gazı miktarları,
- Son 50 yıl içinde ölçülen buzullardaki gerçek erime hızı.
Varsayımsal Kanıtlar
Varsayımsal kanıtlar, doğrudan ölçülemeyen ancak modelleme ve tarihsel verilerle desteklenen bulgulardır:
- Hava sıcaklıklarındaki artış, eski tarih kitaplarında yer alan tanımlamalar ile karşılaştırılır veya geriye dönük modelleme yapılır.
- 1980 öncesi sera gazı ölçümleri yetersiz teknoloji nedeniyle sağlıklı değildir, ancak geriye dönük modelleme ile arttıkları varsayılır.
- Buzullardaki erime hızı son 30 yıl içerisinde sağlıklı olarak ölçülebilir olsa da, geriye dönük modelleme ile eridikleri varsayılır.
Karşı Görüşler
Küresel ısınma konusunda bazı karşı görüşler de bulunmaktadır. Bu görüşler, dünya ikliminin bilinen tarih boyunca değiştiği ve değişeceği gerçeğine dayanmaktadır. Karşı görüşler şu şekilde özetlenebilir:
- Dünya iklimi, pek çok faktöre bağlı olarak dönemsel olarak binli yıllar içinde veya büyük uzay, yeryüzü ve atmosferik faktörler ile dakikalar, günler içinde değişebilir.
- Dünya iklimi üzerinde insan etkisi hesaplanamayacak kadar düşüktür.
Karşı Görüşler İçin Kanıtlar
Karşı görüşleri destekleyen kanıtlar şunlardır:
- Arktik bölge buzul sondaj verileri: Bu veriler, 100-200 yıl içindeki değişiklikler konusunda objektif bilgi veremez, ancak binlerce, yüz binlerce yıllık atmosferik değişiklikler konusunda daha net veriler ortaya koyar.
- Jeolojik bulgular: Aynı bölgede, toprağın kavrulduğu ve hemen arkasından bataklık haline geldiği, bir tabaka sonra ormanlık, bir tabaka sonra tekrar çölleşmenin olduğu bulgulara sahiptir.
- Arkeolojik bulgular: Antik kentlerin liman kalıntıları, deniz seviyesindeki değişiklikleri gösterir. Eriyen buzulların altından çıkan eski Viking yerleşim yerleri, bu bölgelerde iki bin yıl önce de buzul olmadığının kanıtıdır.
İklim değişikliği, tarih boyunca var olmuş ve gelecekte de devam edecek doğal bir süreçtir. Ancak, vahşi emperyalizmin ve kontrolsüz kapitalizmin atmosferi kirletmesi, toprağı ve insanları zehirlemesi kesinlikle durdurulmalıdır. Kontrolsüz sentetik ve plastik üretimi, tarım ilaçları ve su kaynaklarını kirleten diğer etkenler yasaklanarak, doğamızın ve sağlığımızın korunması sağlanmalıdır.
Sıradan insanlara ve masum hayvanlara, suçları olmaksızın ceza verilmesi adaletsizdir. Küreselcilerin, kapitalistlerin ve neo-liberallerin iklim değişikliği konusundaki hassasiyetleri, aslında insanlık ve doğa yararına değil, kendi politikalarını “fırsatçılık” ve “fırsatı ganimet bilmek” üzerine inşa etmelerinden kaynaklanmaktadır.
Amaçları, devletleri ve insanları kontrol altına almak, dizginlere daha çok sahip olmak ve tüm dünyayı tek elden yönetmektir. Onların ihtiyacı olan daha az insan, daha az insanlıktır; hedefledikleri nüfus ise birer köleden ibaret topluluk olmasıdır.
Dr. Bilgehan BİLGE
Guwuste com
Kalk ve uyar… Kötülüğe de dur de

Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.