Bulutların Değişimi ve Küresel Isınma: Son 20 Yılın Analizi
Son 20 yılda küresel ısınmanın ana nedeni, bulutların değişimi olmuştur. Birleşmiş Milletler Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından en son raporunda yapılan varsayım, uzun dalga geri radyasyonundaki artışın yalnızca antropojenik sera etkisinden kaynaklandığı yönündedir. IPCC, bu etkiye %100 oranında ısınma atfetmekte ve bunu model hesaplamalarıyla gerekçelendirmektedir. Ancak, 2021 yılında yayımlanan bir çalışma, bu varsayımın yanlış olduğunu kanıtlamıştır.
Giriş
Rolf Dübal ve Fritz Vahrenholt tarafından yapılan ölçüm verilerinin analizi, kısa dalga radyasyonundaki azalma ve uzun dalga radyasyonundaki artışın, esas olarak bulut etkisine atfedilebileceğini göstermiştir. Araştırmacılar, hakemli makalelerinde, “Doğrudan aerosol etkisi oldukça küçük, ancak bulut oluşumu yoluyla dolaylı etki daha büyük olabilir” şeklinde not düşmüşlerdir.
Yöntem
İki araştırmacı, Eylül 2021’de Atmosphere dergisinde yayımlanan hakemli çalışmalarında, son 20 yılda Dünya’nın radyasyon dengesini incelemişlerdir. “2001-2020 Arası Radyatif Enerji Akışı Varyasyonu” başlıklı çalışma, son 20 yılda Dünya’nın ısınmasının, kısa dalga güneş radyasyonu için bulutların daha yüksek geçirgenliğinden kaynaklandığını ortaya koymuştur. Yazarlar, CERES radyasyon verilerini değerlendirerek bu net sonuca ulaşmışlardır.
Bulgular
“Son 20 yıldaki ısınma, klasik sera etkisinden ziyade bulutlardaki değişimden kaynaklanmıştır,” demişlerdir. Ayrıca, “20 yıllık zaman dilimi, mevcut ısınma evresinin geçici mi yoksa kalıcı bir gelişme mi olduğunu kesin olarak belirlemek için hala çok kısa. İlk durumda, iklim tahminlerinin temelden revize edilmesi gerekecektir,” diye eklemişlerdir.
Tartışma
Çalışma teknik ve anlaşılması zor olabilir. Ancak, Vahrenholt ve Dübal, bunun ne anlama geldiğini bir makalede açıklamışlardır. Dr. Joseph Fourier, yakın zamanda LinkedIn’de çalışmanın bulgularını vurgulamıştır. Aşağıda, onun gönderisini bulabilirsiniz.
Dr. Joseph Fourier’in Gönderisi
Son 20 yıldaki ısınmanın esas nedeni bulutlardaki değişimdir. Bu bilgi, gün içinde duyacağınız en önemli haber olabilir. Bu yakın tarihli çalışma (“2001-2020 Arası Radyatif Enerji Akışı Varyasyonu”), artan güneş ışığının 21. yüzyıldaki tüm yüzey ısınmasının nedeni olduğunu ve azalan bulut örtüsünün, teorik sera gazı etkisinin alt troposferde ısıyı hapsettiği hızın iki katı hızla kızılötesi (IR) radyasyonu (ısıyı) serbest bıraktığını kesin olarak göstermektedir.
Evet, doğru duydunuz. Uydu ölçümleri, son yirmi yılda atmosferin üstünden (TOA) daha az kısa dalga boylu (SW) radyasyonun yansıtıldığını (+ve akış aşağı) göstermektedir. Toplam güneş ışığı artışı metrekare başına 1.42 Watt’tır. Aynı şekilde, bulut örtüsü azaldıkça daha fazla uzun dalga boylu (LW) radyasyon TOA’dan yayılmaktadır, çünkü bulutlar alt troposferde ısıyı hapsetme işlevi görür. Gerçek sera etkisi. LW emisyonlarındaki artış metrekare başına 1.1 Watt’tır.
Başka bir deyişle, yükselen CO2 (karbon dioksit) veya CH4 (metan) seviyelerinin hava durumu değişikliklerine neden olduğuna dair hiçbir ampirik kanıt yoktur. Tüm değişiklikler bulut dinamikleri ve güneş ışığı değişimlerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, BM, WEF ve birçok G7 hükümeti (örneğin Kanada), iklim değişikliği atıflarına muhalif seslerin bastırılmasını ve hava durumu istasyonlarının hızla kaldırılmasını savunmaktadır.
Sonuç
Bu çalışma, son 20 yılda küresel ısınmanın ana nedeninin bulutlardaki değişim olduğunu ve bu bulgunun iklim tahminlerini temelden değiştirebileceğini göstermektedir. Bu nedenle, iklim değişikliği politikalarının ve modellerinin yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.

Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.