Küresel Elitler, nüfusun önemli bir bölümünü öldürerek ve hayatta kalanları akıllı şehirlerde hapsedilen trans-insan köleler haline dönüştürerek dünya düzenini yeniden şekillendirmeye niyetlidir.
Küresel elitler, bu hedeflerine ulaşmak için her şeyi yağmalayarak insanlığı rızıktan ve dünya nimetlerinden mahrum bırakmayı da amaçlamaktadır. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) gibi kuruluşlar tarafından planlanan bir program bu amaç için uygulanmaktadır. Bu program uluslararası kuruluşlar, çok uluslu şirketler, ulusal hükümetler, sağlık kuruluşları ve STK’lar tarafından yürütülmektedir. Bu program tüm dünya servetlerini küresel elitlerin elinde toplamayı hedeflemekte ve üst seviye bir başarı için insanları köleleştirmeyi amaçlamaktadır.
Ancak, her organizasyonun bireyler tarafından (bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde) alınan kararlarla yönlendirildiği unutulmamalıdır. Her ne kadar yapısal güç önemli olsa da, bireylerin doğruları ve hataları da dikkate alınmalıdır. Rothschild ailesi de dünya üzerinde nasıl davranılması gerektiğiyle ilgili kararlar alan bir ailedir ve bu kararları dünyadaki bir çok gelişmeyi de etkileyebilmektedir. Dolayısıyla bireyleri de etkileyebilir.
Rothschild’lerin dünya bankacılığı ve küresel ekonomi üzerindeki etkisi artık bir komplo teorisi olarak görülmemektedir. Küresel elitlerin insan nüfusunu azaltma ve trans-hümanizm (trans-insan) konularında ısrarcı olduğu düşünüldüğünde, Rothschild’lerin bu alanlarda teknoloji ve biyoteknoloji araştırmalarına destek verip vermediği veya bizzat katılıp katılmadığı araştırılması gereken önemli bir konudur.
3. Baron Victor Rothschild 1910’da doğdu ve Cambridge’deki Trinity College’a gitti, burada fizyoloji okudu ve daha sonra doktora yaptı. II. Dünya Savaşı sırasında MI5 için çalıştıktan sonra, 1950’den 1970’e kadar Cambridge Üniversitesi’nde zooloji bölümüne katıldı. 1948’den 1958’e kadar Tarımsal Araştırma Konseyi’nin başkanlığını ve 1963’ten 1970’e kadar petrol ve gaz şirketi olan Royal Dutch/Shell’in başkanlığını yaptı. (Bkz. ‘Victor Rothschild 3. Baron Rothschild)
Biyolog Lord Rothschild liderliğindeki bir biyoteknoloji yatırım şirketi olan NM Rothschild, biyoteknoloji araştırmaları için 25 milyon sterlinlik yatırım çekmek için 1981 yılında Biyoteknoloji Yatırımları adlı bir risk sermayesi fonu kurdu. Bununla birlikte alandaki hızlı büyümeye rağmen Guernsey’in vergi cennetinde kayıtlı olan fon, titiz bilimsel ve finansal standartlarını karşılayabilecek şirketleri belirlemekte zorlandı. 1982 yılına gelindiğinde ise yaklaşık 150 yeni teknoloji şirketi kuruldu ve bunların en az 70’i genetik mühendisliğiyle ilgiliydi. (Bkz. ‘Gazete kupürleri yeniden. N.M. Rothschild Asset Management’a ait Biotechnology Investments Limited (BIL).
Tartışılmaz iş zekasıyla tanınan Rothschild ailesi, biyoteknoloji alanında fon toplamaya ve önemli yatırımlar yapmaya devam ediyor. Transhümanist çabaları açıkça destekleyen WEF’in başı Klaus Schwab, Yuval Noah Harari ve Elon Musk gibi önde gelen isimlere kıyasla çalışmaları nerdeyse çok daha az duyuluyorlar. Çünkü Rothschild’ler kontrollü reklam ve karlarına öncelik vermeyi tercih ediyorlar. (Bkz. ‘Edmond de Rothschild özel sermaye birimi biyoteknolojiye yatırım yapacak’)
Rothschild ailesi, hem küresel ekonominin devam eden yağmalanmasından hem de trans hümanist teknolojilerin tanıtılmasından yararlanmada ve perde arkasından kontrolü sağlamada kilit bir rol oynamaktadır. Nesnelerin İnterneti gibi yaklaşmakta olan teknokratik dünya düzeninin başarısı için çok önemli olanlar da dahil olmak üzere diğer birçok teknolojiye önemli yatırımları vardır. (Bakınız Rothschild Technology Limited)
Rothschild’ler ve diğer Küresel Elit aileler, büyük varlık yönetimi şirketlerine yatırım yaparak, dünya nüfusunun azaltılması ve kontrol edilmesiyle ilgilenmektedir. Sadece Rothschild’ler değil, aynı hedefler üzerinde ortak bağlantıları olan Rockefeller’lar da sosyal mühendislik ve öjenik konularında tanınmıştır.
Kaynak; Küresel Elitin Tarihsel Analizi – Bölüm IX (Robert J. Burrowes) kitabından özetlenmiştir.

Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.