Suç Örgütü DSÖ’nün Kapısına Kilit Vurulmalıdır!

Suç Örgütü DSÖ’nün Kapısına Kilit Vurulmalıdır!

Dünya, tarihin en karanlık senaryolarından birini yaşıyor. İnsanlığı ve özellikle Türkiye’yi hedef alan küresel kuşatma, perde arkasındaki güçlerin şeytani planlarıyla adım adım ilerliyor. Artık oyunu görmezden gelme lüksümüz kalmadı; uyanış ve direniş kaçınılmaz.

Yüz Yıllık Aldatma: Suç Kartelinin Kökleri

Yaklaşık yüz on senedir, küçük, suç odaklı endüstriyel komplocular, insanlığın tamamını kendi karanlık zenginleşme hayallerine tabi kılmak amacıyla yalanlarla örülü düzen inşa etti. Milyarlarca insanı yoksullaştırma ve yok etme pahasına ilerleyen düzen, “kabul edilebilir ölüm oranı” gibi ifadeleri endüstriyel norm haline getirdiğinde, insanlık değerleri çoktan ayaklar altına alınmıştı.

Bu tür ifadeler, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve onunla işbirliği yapan dev ilaç şirketlerinin ağzından dökülmüştür; insanları kitlesel şekilde etkileyecek süreçleri başlatma yetkisi aldıklarında, hedeflerine ulaşmak adına.

Dokunulmazlık Zırhı: Suç İşleme İmtiyazı

Eğer suç işleme niyeti yoksa, neden herhangi oluşum kendisine her türlü kovuşturmaya, hatta soruşturmaya karşı daimi ve mutlak dokunulmazlık tanır?

DSÖ’nün kuruluş belgelerinde yer alan ifadeler, tam da bunu kanıtlar nitelikte olması, diplomatik dokunulmazlık standartlarını dahi karşılamayan, işleyecekleri suçları bildikleri için kendilerini korumak üzere kendi yasalarını oluşturan suç örgütünün açık göstergesidir.

Örgütün ilk genel direktörlerinden şahsiyetin, nüfus kontrolünü birincil hedef olarak savunması, bunun halk sağlığıyla zerre ilgisi olmadığını gözler önüne serer.

Kurgusal Krizler: Korku İmparatorluğunun Finansmanı

Bu küresel suç şebekesi, 1940’lardaki kuruluşundan itibaren tek amaca hizmet etmektedir ve her türlü alçakça planını hayata geçirmek için dört aşamalı yöntem izler: Tatbikat planlanır, fonlanır, eylemin gerekçesi yaratılır ve nihayetinde plan devreye sokularak kâr elde edilir.

Koronavirüsle ilişkili biyolojik olarak değiştirilmiş kimeranın kullanımının serbest bırakılması planlandığında, krizin ötesinde fonlamayı sürdürmek için tıbbi karşı tedbirlere yönelik kamuoyu anlayışının artırılması gerektiği açıkça ifade edilmiştir. Bahsedilen kriz, sağlık krizi değil, kendi kasalarının boşalmaya başlaması kriziydi.

Biyolojik Silah Deneyleri: İnsanlık kobay mı?

Fonksiyon kazanımı araştırmalarına moratoryum uygulandığı dönemde dahi, canlı sistemlerde bu tür araştırmalara izin veren mektuplar gönderilmiş, bütçenin ise sonu gelmeyen kaynaktan sağlandığı ortaya çıkmıştır. 2016 senesinde yayınlanan makalede, SARS benzeri virüsün insanlarda ortaya çıkmaya hazır olduğu belirtilmiştir. Bu, sürpriz gelişme değil, planlı salıvermeydi. Enjekte edilen maddeler, bizzat yaratıcıları tarafından “biyolojik savaş etkinleştirme teknolojileri” olarak adlandırılmıştır.

Bu, halk sağlığı dağıtım programı mıdır, yoksa başka anlama gelecek şekilde yanlış yorumlanan tesadüf müdür? Yoksa “biyolojik savaş etkinleştirme teknolojileri” ifadesi, karşı tedbirler veya pandemi hazırlığı DEĞİL de, tam olarak bunu mu ifade etmektedir?

Pandemi Anlaşması: Yeni Zincirler, Eski Efendiler

Dünya Sağlık Asamblesi, dünyayı pandemilere hazırlama ve müdahale etme şeklini iyileştirmeyi amaçlayan küresel anlaşma taslağını sonuçlandırdı. Pandemi Anlaşması olarak bilinen metin, “Tek Sağlık” yaklaşımını ve ulusal egemenliği koruduğu iddia edilen unsurları içermektedir.

Ancak, “Tek Sağlık” ve pandemi-aşı gündemlerinin karanlık olduğu açıktır. Sözde Kovid pandemisinin sahte olduğu kanıtlanmış, ardından gelen diğer hastalık salgınlarının da aynı senaryoyu izlediği görülmüştür. Amaç, Kovid benzeri durumlar yaratarak insanlara değersiz ürünlerin enjekte edilmesidir.

Büyük Sıfırlama: Komplo Değil, Acı Gerçek!

Tüm sinsi ve şeytani planlar, küresel elitlerin “Büyük Sıfırlama” (Great Reset) olarak bilinen kapsamlı projesinin tartışmaya kapalı, kesinleşmiş parçalarıdır. Bunlar artık komplo teorileri değil, kanıtlanmış, acı gerçeklerdir. Küresel suç şebekesi, acil durum olarak adlandırdıkları şeyi planlamış, üretmiş ve tüm kurumları ele geçirerek kendi belirledikleri terimleri kullanmamızı sağlamıştır.

Fiyat sabitlemeleri yapmış, yemin altında alenen yalan söylemişlerdir. Sonuç, özgürlüğün ve en önemlisi iyi niyetli insanların bütünlüğünün ölümü ve yok edilmesi olmuştur.

Türkiye Kıskacında: Uyanış ve Milli Direniş Şart!

Türkiye, küresel planların ve Büyük Sıfırlama ajandasının doğrudan hedefindedir. Ülkemizin jeopolitik konumu, doğal kaynakları ve tarihi misyonu, küresel güçlerin iştahını kabartmaktadır.

Millet olarak şeytani oyuna karşı derhal uyanmak, bilinçlenmek ve topyekûn direniş göstermek zorundayız. Bu, basit tercih değil, varoluş mücadelesidir. DSÖ gibi suç örgütlerinin ve onların yerli işbirlikçilerinin gücünü sınırlamak yetmez; karanlık yapılar tamamen çökertilmelidir. Geleceğimiz, kendi ellerimizdedir.

Küresel İfşa…

Yazar

Banner
Yasal Uyarı:
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.