Suriye’nin Stratejik Önemini Anlamak İçin Zaman Tüneline Yolculuk…
Suriye, coğrafi ve stratejik konumuyla, 2011 yılından bu yana dünya dengelerini derinden etkileyen büyük iç savaş yaşamıştır. Mezhepsel gerilimler, etnik ayrışmalar ve uluslararası müdahaleler, ülkeyi kaos ve istikrarsızlığın merkezi haline getirmiştir.
Peki, Suriye neden bu kadar önemli?
Savaşın arkasında hangi güçler hareket ediyor?
Bugün, bu kritik konuyu derinlemesine inceleyerek, size yeni perspektifler sunacağız.
Hayat Tahrir el-Şam (HTS): Gizli Desteklerle Yükselen İslamcı Rejim
El-Kaide’nin Suriye koluna Mensup “Jabhat el-Nusra” olarak kurulmuş, ancak 2016 yılında bağlarını koparmaya çalışan Hayat Tahrir el-Şam (HTS), bugün Suriye’deki en güçlü İslamcı gruplardan biridir. Peki, yükselişin arkasında kimler var? Batılı ülkeler ve bölgesel aktörler, HTS’yi diğer radikal gruplara karşı önemli denge unsuru olarak görerek, doğrudan veya dolaylı destek sağlamaktadırlar. Lideri Ahmed el-Şara’nın önderliğinde HTS, şeriat temelli yönetim kurmak için çabalarken, aynı zamanda uluslararası meşruiyet kazanma çabaları içindedir.
Ancak desteklerin gerisinde, Suriye’deki kaynakların kontrolü, stratejik bölgelerin ele geçirilmesi ve jeopolitik dengelerin değiştirilmesi gibi geniş hedefler bulunmaktadır. HTS, elitlerin ve bölgesel güçlerin stratejik araçlarından biri haline gelmiştir. Desteklerin gerisinde stratejik çıkarlar kapsamında daha derin planların olup olmadığına yeni bir pencereden bakalım.
Bunun için şimdi de Suriyeli Alevilere yönelik katliam iddialarını ve bunların arkasındaki muhtemel planları sorgulayacağız…
Alevilere Yönelik Katliam İddiaları: Gerçekler ve Manipülasyonlar
Suriye’deki Alevi topluluğuna yönelik katliam iddiaları uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştır. Ancak, iddiaların arkasında sadece dini veya mezhepsel nedenler olabilir. Geçmişte, Nusayri Alevilerinin büyük kısmı Esad rejiminin en önemli destekleyicileri arasında yer almış olması, topluluğa yönelik şiddetin, mevcut hükümete karşı uluslararası baskıyı artırma, askeri müdahaleleri meşrulaştırma ve bu tehdidi kullanarak kaynakların yeniden paylaşımı ve kontrolünün ele geçirilmesi gibi stratejik hedefler doğrultusunda kullanılabileceğinin olasılığını göz ardı etmemeliyiz.
Olasılıkları düşünmeden hareket ederek bölgemizde mezhep çatışmalarını kışkırtarak körüklenmesine ve yayılmasına katkı sunarak milli güvenliğimizi yıpratmak isteyen kripto medya işbirlikçilerinin oyunlarına gelmemeliyiz. Çünkü manipülasyonlarda medyanın rolü çok etkili olmaktadır. Bazı medya organları, bu konuları gündeme getirirken gerçeklerin manipüle edilmesine yol açabilmektedir. Bu bağlamda Nusayri Alevi katliamları insani sorun ve küresel politikaların aracı olarak kullanılabilme potansiyeli taşımaktadır.
Peki, iddiaların arkasında yatan gerçek güçler kimler?
Küresel politikaların aracı olarak nasıl kullanılabilmektedir?
Tüm soruların cevaplarını, bölgesel ve uluslararası etkileri inceleyerek bulacağız.
Bölgesel ve Uluslararası Etkiler: Küresel Elitlerin Planları ve Komploları
Suriye’deki gelişmeler, yerel veya bölgesel sorunlar olarak görünenin ötesinde, elitlerin stratejileri ve komplo teorileri bağlamında daha geniş analizler gerektirmektedir. Rusya ve ABD gibi büyük güçler ve çevre ülkeler Suriye’de aktif rol oynarken, kendi çıkarlarını korumak ve diğer güçlerin etkisini dengelemek için çeşitli stratejiler geliştiriyorlar. Ancak ortak kanaate göre, Suriye’deki kaos kasıtlı olarak yaratılmış ve elitlerin “Yeni Dünya Düzeni” oluşturmak için kullandıkları araçlardan biridir.
Peki, yeni dünya düzeni ne kadar gerçek payı içermektedir?
Suriye, büyük planların merkezinde nasıl roller oynamaktadır?
Peki, küresel planların Suriye üzerindeki etkileri neler olabilir?
Planları, dünya çapında nasıl değişimler yaratma potansiyeline sahiptir?
Şimdi de bu soruların cevaplarını, arayalım!
Suriye’yi ve Ortadoğu’yu Sıfırlama Planları
Suriye’deki iç savaş ve yükselen sözde İslamcı rejim, yalnızca bölgesel sorunlar değil, aynı zamanda küresel elitlerin “Büyük Sıfırlama” (Great Reset) planlarıyla doğrudan bağlantılı önemli süreçtir. Planları, ekonomik, siyasi ve sosyal alanlar başta olmak üzere tüm alanlarda elitlerin dünya hakimiyeti sağlaması için kapsamlı değişiklikler içermektedir. Elitler Suriye’deki planlı kaoslar ve istikrarsızlıkları yeni dünya düzenini yeniden şekillendirmesinde önemli fırsatlar olarak görmektedirler.
Suriye’deki gelişmeler, yalnızca ülkenin geleceğini belirlemekle kalmamakta, aynı zamanda elitlerin yeniden yapılanmanın başlangıcının test edildiği büyük alan olduğu için Suriye’deki durumun yerel dinamikler kadar küresel stratejilerin ürünü olduğu gerçeği göz ardı edilemez.
Bu bağlamda, Büyük Sıfırlama planları, Suriye’deki kaosu derinleştirerek dünya çapında daha büyük sorunlara yol açacağını Suriye’deki gelişmeleri anlamak ve arkasındaki gerçekleri ortaya koymaktadır. Tüm bunlar sadece Suriye’nin değil, Türkiye’nin, Ortadoğu’nun ve tüm dünyanın geleceği için kritik öneme sahiptir.
Peki, gelişmeler karşısında nasıl tutum takınmalıyız?
Süreçte, sıranın Türkiye’ye gelmemesi için bireyler ve toplumlar olarak ne yapabiliriz?
Küresel İfşa…
Yazar
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.
