Suriye Zaferini Kiminle Kutlayalım!?
Suriye, son 12 yılda iç savaşın yanı sıra küresel güçlerin çıkar çatışmalarının ve karmaşık jeopolitik oyunların sahnesi haline geldi. Bu çatışmalar, yalnızca ulusun kaderini değil, bölgedeki ve dünya genelindeki güç dengelerini de derinden etkiliyor. CIA’nın gizli operasyonları, El Kaide’nin yükselişi ve bölgedeki cihatçı grupların dinamikleri, Suriye’deki savaşın arka planındaki karanlık gerçekleri gözler önüne seriyor.
Kaosun Ortasında Kontrol Mücadelesi
Suriye’deki iç savaş, askeri çatışmanın ötesinde ideolojik ve ekonomik savaş olarak karşımıza çıkıyor. CIA’nın gizli operasyonları, savaşın arka planındaki karanlık güçlerin yansımasıdır. Libya’dan Suriye’ye silah ve cihatçıların taşınması, elitlerin insanlık üzerindeki kontrol arayışını gösteriyor. Bu operasyonlar, belirli siyasi düzenin sürdürülmesi amacıyla gerçekleştirilen ideolojik savaşın parçasıdır.
Beşar Esad ve Küresel Elitlerin Manipülasyonu
Esad’ın ve rejiminin devrilmesi, liderin düşüşünün ötesinde bir ulusun parçalanması anlamına da geliyor. Bu süreç, küresel elitlerin kendi çıkarları doğrultusunda bir ülkeyi nasıl manipüle edebileceğinin çarpıcı örneğidir. Colani’nin iktidara gelmesi, El Kaide’nin Suriye’deki etkisini artırırken, Batı’nın durumu nasıl fırsata çevirdiğini de gözler önüne seriyor. Yeni yönetim, daha önceki baskıcı rejimden daha kötü yönetim anlayışını beraberinde getirebilme potansiyeli, Suriye’nin geleceği için belirsizlik ve korku dolu ortam yaratmaktadır.
Cihatçı Gruplar ve Güç Mücadelesi
Colani’nin Al-Nusra Cephesi’ni yönetmesi, El-Kaide’nin Suriye’deki varlığını pekiştirmiştir. Colani’nin El-Kaide ile olan bağlantılarını gizlemek için yaptığı yeniden markalaşma çabaları, grubun gerçek niyetlerini örtbas etme çabasıdır. Ancak bu taktikler, küresel elitlerin süreçte cihatçı grupları nasıl kullandığını ve grupların kendi çıkarları doğrultusunda nasıl yönlendirildiğini gözler önüne seriyor.
Hayat Tahrir Al-Sam (HTS), IŞİD güçlerini kontrol altına alma çabalarıyla dikkat çekiyor. Cihatçı grupların çatışmaları, daha büyük planın parçasıdır. Çünkü çok değişkenli planların amacı, bölgedeki güç dengesini ihtiyaç halinde yeniden değiştirmek ve yeni kontrol mekanizması oluşturmaktır.

Türkiye’nin Rolü ve Bölgedeki Dinamikler
Türkiye’nin Suriye’deki cihatçı gruplara sağladığı destek, bölgedeki güç dinamiklerini değiştiren önemli faktördür. Türk askerlerinin Suriye’deki varlığı, yalnızca koruma mekanizması değil, aynı zamanda küresel ve bölgesel elitlerin çıkarlarını koruma çabasına dönüşebilme riski vardır. Türkiye, cihatçıları koruyarak ve kendi ulusal çıkarlarını gözeterek, Suriye’deki çatışmanın seyrini değiştirmektedir. Bu durum, bölgedeki istikrarsızlığın artmasına ve daha geniş kaos ortamının oluşmasına zemin hazırlama riski barındırmaktadır.
İsrail’in Suriye’deki Askeri Hedefleri
İsrail’in Suriye’deki askeri hedeflere yönelik düzenli saldırıları, bölgedeki güç dengesini değiştirmeye yönelik stratejinin parçasıdır. Bu saldırılar, askeri hedeflerin yanı sıra sivil ve diplomatik hedefleri de kapsamaktadır. Durum, Suriye halkı için büyük tehdit oluştururken, bölgedeki istikrarsızlığı artırmaktadır.
ABD’nin Suriye Stratejisi
ABD’nin Suriye’nin doğusundaki işgali, askeri müdahale olmanın ötesinde ekonomik sömürü planıdır. Yerel kaynakların sömürülmesi, işgalin gerçek amacını gözler önüne seriyor. Kürt güçlerinin yerel Araplar üzerindeki etkisi, durumun başka boyutunu oluşturuyor. ABD hem askeri hem de ekonomik olarak bölgedeki güç dengesini değiştirmeye çalışmaktadır. Bu durum, Suriye halkı için büyük tehdit oluştururken, küresel elitlerin bölgedeki kontrol planlarının parçasıdır.
Ekonomik Yaptırımlar ve Savaş Sonrası Altyapı
Ekonomik savaş, yalnızca bir ülkenin değil, aynı zamanda halkın da yok edilmesi anlamına gelir. Bundan dolayı ABD Suriye’ye yönelik ekonomik yaptırımları ile savaş sonrası altyapının yeniden inşasına engel olma çabasıdır. Yaptırımlar, Suriye halkını bilinçli olarak yoksullaştırmakta ve ülkenin yeniden inşasını imkânsız hale getirmektedir. Suriye’deki ekonomik yıkım, halkın yaşam standartlarını düşürmekte ve sosyal huzursuzlukları ve iç kavgaları artırması hedeflenmektedir.
Geleceğe Dair Belirsizlik
Colani’nin Şam’a girişi, Suriye’deki çatışmanın seyrini değiştiren önemli gelişmedir. Washington’un durumu kutlaması, küresel elitlerin kendi çıkarlarını nasıl koruduğunu ve süreçte insan hayatını nasıl hiçe saydığını gözler önüne seriyor. Colani’nin zaferi, sadece cihatçı grubun başarısı değil, aynı zamanda içeriğinde daha büyük kaoslar ve kontrol planları barındıran Büyük Sıfırlama Planlarının parçasıdır.
Sonuç
Suriye’deki iç savaş, yalnızca bir ulusun trajedisi değil, aynı zamanda küresel elitlerin insanlığa yönelik tehditlerinin ve kontrol stratejilerinin yansımasıdır. Çatışma, CIA’nın gizli operasyonlarından El-Kaide’nin yükselişine, Türkiye’nin rolünden İsrail’in saldırılarına kadar birçok dinamiği içermektedir. Suriye halkı, karmaşık savaşın kurbanı olarak, daha fazla acı ve yoksullukla karşı karşıya kalmakta ve Suriye İsrail’in bölgede rahatlıkla Büyük İsrail Hedeflerine hizmet edecektir.
Bir soru ile bitirilelim;
Küresel elitlerin Suriye zaferini kutlamaya, hala kararlı mısınız? Çünkü bugün “zafer” denilen şeyin arkasında 1 milyon Suriyelinin ölümü, 10 milyondan fazla göçmen mazlum var!!
SADİ ÖZGÜL

Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.