Suriye’nin Karanlık Labirentinde Gizli Planlar

Çöken Rejim, Derin Yaralar ve Gizli Planların Gölgesinde Toplum

Yarım asrı aşkın süredir acımasızca yönetilen Beşar Esad rejimi aniden çöktü. İlk anda yükselen sevinç, kısa sürede yerini derin umutsuzluğa bıraktı. Elektrik kesintileri, ekonomik çöküş ve temel hizmetlerin yetersizliği halkın beklentilerini paramparça etti. Savaşın yarattığı yıkımın onarılması için gereken kaynaklar sınırlı, uluslararası yaptırımlar ise ekonomik toparlanmayı engelliyor. İnsanlar özgürlük ve güvenlik arasında sıkışmış, yeni otoritelerin vaatleriyle gerçekler arasındaki uçurumda boğuluyor. Toplumsal yorgunluk derinleşirken, yeni rejimin meşruiyeti zayıflıyor.

Protestoların Kanlı Yüzü: Barış Talebi mi, Mezhepçi Çatışma mı?

Suriye sokakları artık sadece siyasi taleplerin değil, mezhepçi ve etnik gerilimlerin de arenası. Güneyde Bedevi ve Dürzi toplulukları arasındaki çatışmalar, ülke genelinde güvenlik krizine dönüştü. Şam’da spontan protestolar, İslamcı grupların şiddetli müdahalesiyle bastırıldı; güvenlik güçleri sessiz kaldı. Protestocuların “Siyonist” ilan edilmesi, toplumsal kutuplaşmayı derinleştiren baskı, barışçıl taleplerin duyulmamasına ve radikal grupların güçlenmesine zemin hazırladı. Devletin tarafsızlığını yitirmesi, halkın devlete olan güvenini yerle bir etti.

Toplumsal Baskı ve Kimlik Krizi

Rejimin “böl ve yönet” politikası, Suriye toplumunda derin mezhepçi ve etnik ayrışmalara yol açtı. Savaş, siyasi taleplerden mezhepçi kimliklerin ön plana çıktığı iç savaşa dönüştü. Sünnilik, dini kimliğin ötesinde etnik aidiyet haline gelmesi, Kürtler, Aleviler, Dürziler ve diğer azınlıkların dışlanmasına neden oldu. Toplumda nefret söylemi ırkçı hakaretlere dönüştü. Silahlı grupların çoğunluğu, tek kültürlü, travmatize olmuş Sünni Müslümanlardan oluşuyor ve Suriye’nin çok kültürlü yapısına ağır darbe vuruyor.

Yeni Suriye kimliği Sünni Arap kimliğiyle özdeşleşiyor. Azınlıklar kendilerini dışlanmış ve güvensiz hissediyor, göç hızlanıyor. Kadınlar ise artan muhafazakârlık ve kısıtlamalarla özgürlüklerini yitiriyor, toplumsal dengede marjinalleşiyor.

Devletin Çöküşü ve Güvenlik Krizi

Halk, polis ve devlet güvenlik kurumlarına güvenmiyor. Suçlar cezasız kalıyor, insanlar kendi güvenliklerini sağlamak zorunda. Sueda’daki çatışmalar, devletin müdahalesi ve Dürzîlerin dışlanması, yeni hükümet için kritik sınav oldu. Devletin çok parçalı ve gevşek yapısı, istikrarsızlık ve kaosun temel nedenlerinden biri. Güvenlik güçlerinin milislerle iç içe geçmiş yapısı, halkın adalet ve güvenlik beklentilerini karşılamıyor. Milisler arasındaki çatışmalar, devlet otoritesinin zayıflığını gösteriyor. Devlet kurumları arasındaki koordinasyon eksikliği, kamu hizmetlerinin aksamasına yol açıyor.

Bilgi Savaşı ve Diyalog Krizi

Suriye’de dezenformasyon yaygın. Farklı gruplar farklı gerçekliklere inanıyor. İsrail, İran ve eski rejim kalıntıları dezenformasyonun başlıca kaynakları. Sosyal medyada artan nefret söylemi, ayrımcılık ve kutuplaşma dijital platformlara yansıyor. Kadın gazeteciler ve azınlıklar dijital ortamda ayrımcılığa maruz kalması, toplumdaki iletişim kopukluğunu derinleştiriyor, barış çabalarını zayıflatıyor. Protestoların şiddetle bastırılması ve diyalog çağrılarının engellenmesi, toplumdaki kutuplaşmayı artırıyor, barış sürecini sekteye uğratıyor.

Ekonomik Kriz ve Devrim Sonrası Hayal Kırıklıkları

Ekonomik durum kötüleşiyor, yaptırımlar uzatılıyor, yatırımlar gerçekleşmiyor. İşsizlik, enflasyon ve temel ihtiyaç maddelerine erişim zorlukları, sosyal gerilimleri tetikliyor. Ekonomik kriz, genç nüfus arasında işsizlik ve yoksulluğu artırıyor, göçü hızlandırıyor. Bu tablo, halkın devlete olan güvenini azaltıyor, siyasi istikrarsızlığı derinleştiriyor. Devrimin başlangıcındaki umutlar, yoldaşların kaybı ve devrimci ruhun zayıflaması, toplumsal barışın önündeki engelleri gösteriyor.

Bölgesel Çıkarlar ve Uluslararası Müdahaleler

İsrail’in askeri müdahaleleri, İran’ın milis desteği ve Lübnan’daki Dürzi protestoları gibi bölgesel dinamikler, Suriye krizine derin etkiler yapıyor. Bu aktörlerin dezenformasyon ve çatışmalar üzerindeki etkileri, ülkenin istikrarını tehdit ediyor. Bölgesel güçlerin çıkar çatışmaları, Suriye’nin yeniden inşasını zorlaştırıyor, barış umutlarını azaltıyor.

Son Söz: Karanlıkta Gizlenen Operasyonlar

Suriye’de yaşananlar sadece iç savaş değil; bölgesel ve küresel güçlerin çıkarlarının çatıştığı karmaşık süreçtir. Halkın acısı araçsallaştırılırken, toplumsal doku parçalanmakta ve umutlar yok olmasına sessiz kalmak ise karanlık oyunun parçası olmaktır. Türkiye için kriz, sınır güvenliği, mülteci akını ve bölgesel güç dengeleri açısından önemli dersler barındırmaktadır. Bölgesel sorunların çözümünde askeri müdahalelerin yanı sıra diplomasi, insani yardım ve kapsayıcı politikalar öncelikli olmalıdır.

Ayrıca, dezenformasyon ve kutuplaşmanın toplumsal barışı tehdit ettiği göz önünde bulundurularak, iç dinamiklerde uzlaşı ve diyalog mekanizmaları güçlendirilmelidir. Suriye’deki gelişmeler, Türkiye’nin bölgesel barış ve istikrar için aktif, sorumlu ve bilinçli aktör olmasının önemini yeniden ortaya koymaktadır.

Küresel İfşa…

Yazar

Banner
Yasal Uyarı:
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.