Toplumun IQ Felci: Kendi Kıyametimizi İnşa Ediyoruz!

İnsanlık Neden Kendi Kıyametini Hazırlıyor?

Sokakta yürürken yanınızdan geçen insanların çoğunun düşündüğünüzden çok daha az sağduyuya ve derin kavrama yetisine sahip olduğunu fark ettiniz mi? Bu sadece kişisel his değil; dijital çağın bilgi kirliliği, manipülasyon ve özellikle toplumdaki zeka ve kavrama yetisinin gerilemesiyle birlikte, ortak akıl kapasitemiz hızla eriyor. İnsanlık, kendi kendini koruma refleksini yitirirken, sorumluluk duygusu yerini tehlikeli teslimiyete bırakıyor.

Sağduyu mu? Kitle İllüzyonu mu?

Yıllarca “ortalama zekâ” ve “sağduyu” kavramlarına güvenerek yaşadık. Ancak gerçek şu ki, sokaktaki insanların çoğu, kriz anlarında temel tehlike algısını ve derin kavrayışını yitirmiş durumda. Bu, bireysel eksiklik değil; sistematik çöküşün göstergesi. Dijital platformların algoritmaları, insanları kendi görüş balonlarına hapsetti. Karşıt fikirler silikleşirken, viral dezenformasyon hızla yayılıyor. Toplum, gerçeklikten kopuk, yüzeysel bilgiyle yetinen, eleştirel düşünme ve derin kavrama yetisi körelmiş bireyler ordusuna dönüşmesi, sadece bilgiye erişim değil, bilgiyi anlama ve sorgulama kapasitemizin gerilediğini gösteriyor.

Devletin Koruyucu Maskesi Altında Büyüyen Tehlike

“Devlet var, güvendesiniz” söylemi, aslında illüzyondan ibaret. Bu söylem, bireysel sorumluluğu yok sayarak vatandaşları pasifize ediyor. Afet çantası hazırlamak yerine “bize güvenin” demek, felaket anında sizi yalnız bırakabilir. Tarih boyunca propaganda teknikleri, “ajanda” adı verilen gizli operasyonlarla toplumu manipüle etti. Bugün ise operasyonlar, siber saldırılar ve dezenformasyon fırtınalarıyla çok daha karmaşık ve tehlikeli hale geldi. Devletin koruyucu maskesi, bazen kelepçeye dönüşebilir.

Türkiye’nin Mahalle Kültüründe Saklı Direnç

Türkiye, krizlerle yoğrulmuş toplum olarak, mahalle dayanışması ve yerel hafıza sayesinde kolektif sağduyu ve kavrama yetisine sahipti. 1999 depremi ve 2001 ekonomik krizi, “başkasının eline bakmama” refleksini güçlendirdi. Ancak dijital çağın baskısı altında refleksler zayıflıyor. Planlı pandemide örgütlenen aşı karşıtlığı hareketleri, farklı dayanışma biçimini ortaya çıkardı. Bu süreçte, gerçek hikâyelerin aktarımı, toplumsal direnci yeniden inşa etmek için önemli fırsat olabilir.

Bilişsel Tuzaklar ve Korku Ekonomisinin Pençesinde

Tekrarlanan yalanlar, beynimizi gerçekmiş gibi kandırıyor. Korku dolu mesajlar, panik yaratarak düşünme ve kavrama yetimizi köreltiyor. Grup aidiyeti, farklı görüşleri dışlayarak kolektif körlüğü besliyor. Bu psikososyal tuzaklar, toplumsal aklı felç ediyor. Hükûmetlerin krizleri bilerek başarısız yönetmesinin, dayanışmayı azaltmayı amaçlayan planlı tuzaklar olabileceğini düşünmemek, sorgulamamak dayanışmayı zayıflatırken, bireyleri giderek yalnızlaştırıyor. Bu yalnızlık stratejisi, her türlü manipülasyonun en verimli toprağıdır.

Dijital Çağda Bilgi Kirliliği, Zeka Gerilemesi ve Toplumsal Çöküş

Sosyal medya, bilgi bombardımanını hızlandırırken, doğruluk ikinci plana atılıyor. Çelişkili açıklamalar, dezenformasyon ve bilim karşıtı hareketler, toplumun sağduyu ve kavrama seviyesini düşürdü. Medyanın seçici sunumu ve karmaşık bilgilerin basitleştirilmesi, halkın gerçekleri ayırt etme ve derinlemesine anlama yetisini zayıflattı. Sonuç olarak, toplum psikolojik tükenmişlik içinde, krizlere karşı savunmasız hale geldi. Zeka ve eleştirel düşünme kapasitesindeki gerileme, toplumsal çöküşün en sinsi tetikleyicilerinden biridir.

“En Kötüsünü Varsaymak” Artık Lüks Değil

Dünyanın dört bir yanında karmaşık operasyonlar toplumları kontrol altına almaya çalışıyor; siber saldırılar, dezenformasyon ve ekonomik manipülasyonlar halkın iradesini zayıflatıyor. Türkiye gibi stratejik bölgelerde etkiler daha derin hissediliyor. Artık karanlık gerçekleri görmeli, bilinçli farkındalıkla sorgulamalı, direnmeli ve kendi savunma mekanizmalarımızı oluşturmalıyız.

Geleceğimizi devlete teslim etmek yerine, en kötüsünü varsayarak hazırlıklı olmak zorundayız; bu yaklaşım karamsarlık değil, sorumluluk ve derin kavrayış gerektirir. Aksi takdirde, sistemin çöküşü hepimizi yutabilir. Gerçek güç, zorluklar karşısında yolunu çizebilenlerin elindedir; bu yüzden pasif kalmak yerine aktif ve bilinçli duruş sergilemek hayatidir.

Küresel İfşa…

Yazar

Banner
Yasal Uyarı:
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.