Transhümanizm İle İnsanlığın Sonu Kurgulanıyor!
İnsanlık, tarihinin en karanlık ve sinsi dönemeçlerinden birine sürükleniyor. Teknolojinin göz kamaştırıcı ilerlemesi, küresel seçkinler zümresinin şeytani planlarına hizmet eden Truva Atı’na dönüşmüş durumda.
Transhümanizm adı altında pazarlanan ideoloji, insan doğasını temelden dinamitlemeyi, bizi biyolojik ve dijital kafese hapsetmeyi amaçlaması, uzak gelecek kabusu değil tam da gözlerimizin önünde, adım adım hayata geçirilen küresel operasyondur. Uyanmak zorundayız, çünkü insanlığın kaderi pamuk ipliğine bağlı!
“Hacklenebilir Varlıklar”: Yeni Kölelik Düzeni
Etkili bazı düşünürler ve gelecek tasarımcıları, artık insanın “hacklenebilir hayvan” olduğunu, ruhun ve özgür iradenin modası geçmiş kavramlar olduğunu küstahça ilan ediyorlar. Biyometrik verilerimiz (parmak izlerimizden yüz taramalarına, kalp atışlarımızdan anlık duygusal tepkilerimize kadar en mahrem bilgilerimiz) küresel şirketlerin ve onlarla işbirliği yapan devletlerin iştahını kabartan yeni petrol haline geldi.
Özellikle küresel salgınlar gibi krizler, totaliter gözetim ağlarının meşrulaştırılması ve toplum tarafından kabul edilmesi için birer fırsat olarak kullanıldı. Derimizin altını gözetleyerek, sadece ne düşündüğümüzü değil, ne hissettiğimizi bile kontrol altına almayı hedefliyorlar.
Teknolojik Tanrılık ve “Gereksiz Kalabalık”
Küresel elitler, kendilerini teknolojinin gücüyle tanrılaştırma hezeyanı içindeler. İnsan bedenini ve zihnini birer mühendislik projesi olarak görüp, yaşamı yeniden tasarlamayı 21. yüzyılın en büyük devrimi olarak sunuyorlar. Ancak parlak vitrinin arkasında, insanlığın büyük kısmını “işe yaramaz” olarak gören tehlikeli kibir yatıyor.
Teknolojiyle “geliştirilmeyi” reddeden veya yarışa ayak uyduramayan milyarlarca insan için öngörülen gelecek ise ürkütücü: Uyuşturucular ve sanal gerçeklik oyunlarıyla uyuşturulmuş, anlamını yitirmiş varoluş, modern çağın dijital öjeni programından başka şey değildir; insanlığı sınıflara değil, türlere ayırma projesidir.
Küresel Forumlar ve Kontrol Mekanizmalarının İnşası
Nüfuzlu küresel forumlar ve organizasyonlar, dönüşümün ideolojik ve pratik merkezleri olarak işlev görüyor. platformlarda “Dördüncü Sanayi Devrimi” gibi kavramlarla pazarlanan süreç, aslında fiziksel, dijital ve biyolojik dünyaların iç içe geçtiği, tam kontrolü hedefleyen yapının inşasıdır. Veriyi kontrol edenin dünyayı kontrol edeceği düzen kuruluyor.
Dijital kimlikler, biyometrik pasaportlar ve merkez bankası dijital para birimleri (CBDC) gibi araçlar, küresel kontrol ağının temel direkleridir. Finansal işlemlerimizden sosyal davranışlarımıza kadar her adımımızın izlendiği, en ufak itaatsizlikte sistem dışına itilebileceğimiz dijital diktatörlük adım adım yaklaşıyor.
Transhümanizm: Ölümü Pazarlayan Sahte Din
Transhümanizmin en cüretkar vaadi ölümsüzlüktür; ancak bu, bilincin soğuk ve ruhsuz makinelere aktarıldığı, bedenin ve organik yaşamın aşağılandığı mekanik varoluştur. İnsanı, beden ve ruhun ayrılmaz bütünlüğünden koparıp, yazılıma indirgemeye çalışan materyalist saplantı, aslında derin yaşam karşıtlığını barındırır.
Bazı biyoetik uzmanlarının ve eleştirmenlerin haklı olarak işaret ettiği gibi, Transhümanizm, Tanrı’nın yerine teknolojiyi koyan, kurtuluşu dijitalde arayan, ancak özünde ölümü ve yok oluşu kutsayan modern ölüm kültüdür. Organik olanı “kirli” ve “ilkel” gören zihniyet, insanlığı steril yok oluşa sürüklemektedir.
Edebiyattan İkaz: Yapaylığın Zaferi mi?
Yıllar önce öngörülü yazarlar, distopik eserinde bugünün tehlikelerini adeta resmetmişti. Romanlarındaki karakter, doğal olan her şeye düşman, organik yaşamı yok edip yerine yapay ağaçlar ve mekanik kuşlar koymayı hayal eden bilim insanıydı. Karakterin organik yaşamı “pislik” olarak görmesi ve gezegeni “temizleme” arzusu, günümüzdeki bazı teknoloji gurularının ve transhümanist ideologların söylemleriyle ürkütücü derecede örtüşüyor. Doğadan ve insan doğasından kopuşun, bizi nasıl felakete sürükleyebileceğine dair güçlü uyarıdır bu.
Büyük Sıfırlama Gerçeği ve Türkiye’ye Yönelik Tehdit
Karşımızdaki tablo, basit teknolojik ilerleme veya tesadüfi gelişmeler silsilesi değildir. Bu, küresel seçkinler zümresinin bilinçli olarak yürüttüğü, adına “Büyük Sıfırlama” dedikleri, insanlığı kökten dönüştürmeyi ve tam kontrol altına almayı hedefleyen şeytani projenin ta kendisidir. Proje, bireysel özgürlükleri ortadan kaldırmayı, ulus devletleri zayıflatmayı ve insanlığı dijital kölelik düzenine mahkum etmeyi amaçlaması, kanıtlanmış gerçektir.
Türkiye, stratejik önemi ve direngen yapısıyla küresel planların öncelikli hedeflerinden biridir. Ekonomik manipülasyonlar, sosyal kaos denemeleri, kültürel yozlaşma ve teknolojik dayatmalarla ülkemiz sürekli olarak yıpratılmaya çalışılmaktadır. Artık komplo teorisi dinleme lüksümüz kalmamıştır.
Küresel kuşatmaya karşı milli bilinçle uyanmak, örgütlenmek ve direnmek, her vatanseverin ertelenemez görevidir. Ya özgürlüğümüzü ve insanlığımızı savunacağız ya da dijital çağın yeni köleleri olacağız!
Küresel İfşa
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.