Gazze’de Öldürme Listelerini Kim Tespit Ediyor?

Yapay Zeka ve İstihbarat Parametreleri İnsanları Nasıl Hedefe Dönüştürüyor?

Gazze, sadece çatışma bölgesi değil, aynı zamanda insanlığın geleceğine dair ürpertici kanlı laboratuvar. Gözlerimizin önünde, “Canavar Sistemi” adını verdiğimiz, biyo-dijital yakınlaşmanın dehşet verici tezahürü yaşatabilecek sistem, dijital teknolojilerin biyolojik varlığımızla iç içe geçerek, hayatımızın her zerresini kontrol altına alma ve ortadan kaldırma potansiyelini taşıyor.

Peki, karanlık senaryonun başrolünde kimler var ve bizler dijital kıyametin neresindeyiz?

Palantir’in Karanlık Eli: Yapay Zeka Destekli Ölüm Listeleri

İsrail’in Gazze’de kullandığı Lavender adlı yapay zeka (YZ) sistemi, yeni çağın en kan dondurucu örneklerinden biri. Palantir gibi dev şirketlerin imzasını taşıyan teknoloji, 7.000 Filistinliyi “şüpheli terörist” olarak fişleyerek, insan denetimini neredeyse tamamen ortadan kaldıran ölüm makinesine dönüştü. Sistem, Gazze’deki 2.3 milyon insanın kitlesel gözetiminden elde edilen verileri analiz ederek, kimin yaşayıp kimin öleceğine karar veriyor.

Düşünsenize, algoritmalar, sizin hakkınızda toplanan verilerle “olasılık” hesaplıyor ve hesaplama, sizin veya sevdiklerinizin öldürülmesine mal olabiliyor. Gazze’de yaşananlar, küresel tehdidin en somut ve acımasız kanlı örneği iken, aynı teknolojinin Amerika’da da gözetim amaçlı kullanması, dijital diktatörlüğün küresel tehdit olduğunu açıkça gösteriyor.

Mahallemizdeki Casus: Flock Safety ve Yerel Gözetim Ağları

“Canavar Sistemi” üreten şirketler ABD’nin birçok eyaletinde, belediyelerle yaptıkları gizli anlaşmalarla, plaka okuyucular ve yazılımlar aracılığıyla her hareketi izleyen sistemler kuruyor. “Suçla mücadele” kılıfı altında, masum insanların hayatlarını karartabiliyorlar. İnsanların eyalet değiştirmesinin takip edilmesi veya piknik yapan ailelerin yasa dışı gözaltına alınması, teknolojinin ne kadar tehlikeli olabileceğini gösteriyor. Yerel yönetimlerin, halkın bilgisi ve rızası olmadan sistemleri kurması, demokrasinin temel ilkelerine vurulan darbeyse, şimdi olmasa da süreçte Türkiye’de de halkın gözetim altına alınabileceği göz ardı edilmemelidir.

Biyo-Dijital Yakınlaşma: İnsanlığın Yeni Zincirleri

BATI’ da biyo-dijital yakınlaşma, dijital teknolojilerin biyolojik sistemlerle birleşerek sağlığı, gıdayı, suyu, yaşam ortamlarını, parayı ve en önemlisi özgürlükleri nasıl etkilediğini gözler önüne seren dönüşüm yasalarını ve anayasalarını hiçe sayarak, küresel şirketlerin ve totaliter hükümetlerin kontrolünü güçlendiriyor.

İşte bura da YZ, gen terapisi, nanoteknoloji, metaverse ve biyosensörler gibi teknolojiler, insan yaşamının her alanına nüfuz ederek, görünmez zincirlerle bağlayabilir. Doğru kullanıldığında faydalı olabilecekken, “Canavar Sistemi”nin elinde nüfus kontrolü ve insanlık üzerinde tam hakimiyet aracı haline geliyor. En bariz örnek Gazze için uygulanan sistemin insan hayatı üzerindeki yıkıcı etkileridir.

Dijital İkizler: Sanal Köleliğin Başlangıcı

Her birimiz için oluşturulan “dijital ikizler”, kontrol sisteminin en ürkütücü unsurlarından biridir. Giyilebilir ve mobil cihazlar ve akıllı ev sistemleri aracılığıyla toplanan veriler, dijital kopyalara aktarılıyor ve YZ tarafından analiz edilerek gelecekteki eylemlerimiz tahmin edilmeye çalışılıyor. “Sağlık 4.0” ekosistemi, kişisel verilerin devasa havuzda toplanarak, bilgi ve rıza olmadan kullanılmasına olanak tanıyor. Dijital ikizlerimize erişimimiz veya kontrolümüz olmaması, sanal köleliğin başlangıcı olabilir.

Yapay Zeka Yalan Söyler mi? “Çöp Girdi, Çöp Çıktı” Gerçeği

YZ sistemleri, beslendiği verilerin kalitesi kadar doğrudur. “Çöp girdi, çöp çıktı” prensibi, YZ yanıltıcı bilgilerle beslendiğinde, ortaya çıkan sonuçların da yanıltıcı olacağını gösteriyor. Bilişsel savaş stratejileri, YZ’yi manipüle etmek için kullanılıyor. Sahte hesaplar, yalan haberler ve propaganda, YZ’nin karar verme süreçlerini etkileyerek, Gazze’deki gibi masum insanların hedef alınmasına yol açabiliyor. YZ, tarafsız araç değil, manipülasyona açık silahtır.

Veri Merkezleri: Kontrolün Enerji Damarları

Dijital ikizler ve YZ teknolojisi, muazzam miktarda enerji ve altyapı gerektirdiği için dünya genelinde insa edilen binlerce yeni veri merkezleri, enerji faturalarını katlayarak ve su kaynaklarını tüketerek, ülkelerdeki halkın kendi köleleştirilmesini finanse etmesine neden oluyor. Türkiye’de de hızla artan veri merkezi yatırımları, benzer çevresel ve ekonomik sorunları beraberinde getirmesi kaçınılmazdır.

Direniş Çağrısı: İnsanlık Onurunu Korumak

YZ küresel kontrol sistemine karşı durmak, tercih değil zorunluluktur. Gözetim ekipmanlarının farkında olmak, ifşa etmek ve toplulukları bilinçlendirmek, sistemin yayılmasını yavaşlatmak için kritik öneme sahiptir. Kendi araştırmamızı yapmak, YZ’nin yanıltıcı bilgilerine karşı eleştirel düşünmek ve ruhsal rehberliğe başvurmak, gerçeği bulmak için önemli adımlardır. “Canavar Sistemi” şimdilik durdurulamaz gibi görünse de, bilinçli olamak insanlığın geleceği için hayati önem taşıyor. Unutmayın, sessiz kalmak, canavar sistemlerin en büyük destekçisidir.

SADİ ÖZGÜL

Yazar

[Yazar]