Gözünüzü Dört Açın, Kulaklarınızı Tıkayanlara İnat Bu Sesleri Duyun!
Size “modern tıp mucizesi”, “kurtuluş reçetesi” diye yutturulan o parlak ambalajlı Covid aşıları var ya, meğer arkasında ne karanlık hesaplar, ne şeytani planlar gizliymiş! Sakın hafife almayın; dünyanın en keskin beyinlerinden, tıp dünyasının zirvesindeki isimlerden Dr. Jack Kruse gibi figürler, kariyerlerini tehlikeye atarak haykırıyor: “Bu enjeksiyonların içine, sizi içten içe kemirecek, kanser hücrelerinizi azdıracak, adeta yürüyen birer saatli bombaya dönüştürecek virüsler, nano-zehirler yerleştirilmiş olabilir! Bu bir sağlık hamlesi değil, bu insanlığı hedef alan sinsi bir biyolojik saldırı!”
Bu uyarılar, kahvehane dedikodusu değil; bunlar, laboratuvarlarda dönen dolapları, kapalı kapılar ardındaki kirli pazarlıkları ifşa eden korkusuz bilim insanlarının çığlığıdır!
Kanserin Kökleri: 75 Yıllık SV40 Virüsü Komplosu
Bu kirli senaryonun başlangıcı dün değil, tam 75 yıl öncesine, o “güvenli” denilen çocuk felci aşılarına dayanıyor! SV40 denen, maymunlarda kansere yol açtığı kanıtlanmış bir virüsten bahsediliyor. Korkunç iddia şu: Bu ölümcül virüsü, yıllar önce milyonlarca çocuğa fark ettirmeden aşılarla enjekte ettiler. Şimdi ise, “teknoloji harikası” mRNA aşılarının içine, belki de daha ölümcül bir formda, yeniden gizlediler!
Dr. Kruse isyan bayrağını çekiyor: “Bu, nesilleri kırmayı hedefleyen, on yıllardır tıkır tıkır işleyen bir biyolojik imha programıdır! Son birkaç senede, dünya savaşlarının toplamından daha fazla insanı bu sinsi planlarla kaybettik!” diyor. Size hayat vaat eden o sıvının, aslında damarlarınızda dolaşan, ne zaman patlayacağı meçhul bir kanser fitili olma ihtimali tüylerinizi ürpertmiyor mu? Bu nasıl bir alçaklık, nasıl bir ihanettir?
Pfizer’In Kirli Çamaşirlari: Kanitlar Böyle Mi Buharlaştirildi?
Neden bütün şüphe okları ilaç devi Pfizer üzerinde toplanıyor? Çünkü iddialara göre, aşı geliştirme yarışında panikleyince en karanlık yola saptılar. Dr. Kruse ve benzeri kaynaklar, Pfizer’ın bu adı kötüye çıkmış SV40 virüsünü, “işimizi kolaylaştırır” mantığıyla, bilerek ve isteyerek aşı formülüne dahil ettiğini öne sürüyor.
Ama asıl skandal, örtbas etme çabası! İddiaya göre, şirket yönetimi bilim insanlarına talimat verdi: “Bu virüsün aşıdaki tüm izlerini derhal yok edin, kimse kokusunu almasın!” Özel moleküler yöntemlerle kanıtları karartıp, sonra da “güvenlik testlerinden geçmiş, tertemiz aşı” diye milyarlarca dozu dünyaya sattılar! Peki, neden Pfizer aşısı için iki farklı yasal tanım mevcut? Bu, yapılan sahtekârlığın, gizlenen gerçeğin bir itirafı değilse nedir? Bu küresel sahtekârlığa hangi devletler, hangi kurumlar göz yumdu?
“Turbo Kanser” Salgini: Tesadüf Mü, Planli Kiyim Mi?
Etrafınıza dikkatle bakın! Daha düne kadar sağlıklı olan gençlerde, sporcularda aniden patlak veren, doktorları bile çaresiz bırakan agresif kanser vakalarındaki artış dikkatinizi çekmiyor mu? İşte tıp dünyasının bile tam açıklayamadığı bu dehşete “turbo kanser” deniyor.
Dr. Kruse gibi gerçeği haykıranlar, doğrudan aşıları işaret ediyor: “Bu sıvılar bağışıklık sisteminizi altüst ediyor, içindeki SV40 gibi tetikleyiciler ya uyuyan kanserleri hortlatıyor ya da sıfırdan kanser başlatıyor!” diyorlar. Resmi ağızlar ise “bilimsel kanıt yok”, “istatistiksel anomali” gibi kaçamak cevaplarla durumu geçiştiriyor. Ancak bu kadar çok “anomali” normal olabilir mi? Yoksa birileri için milyonlarca insanın kanser olması, planın bir parçası mı? Bu ürkütücü sessizlik, cehaletten mi, yoksa suç ortaklığından mı?
Küresel Kontrol Aği: “Büyük Sifirlama”Nin Parçalari
Sakın bu olayı sadece bir aşı meselesi sanmayın! Bu, çok daha büyük, çok daha kapsamlı bir planın sadece bir adımı: “Büyük Sıfırlama”! Kendilerini dünyanın yeni tanrıları ilan eden, küresel sermayeyi ve teknolojiyi kontrol eden bir avuç elitin, insanlığı kendi istedikleri gibi yeniden şekillendirme projesi bu!
Amaçları; dijital kimliklerle sizi fişlemek, nakit parayı kaldırıp her kuruşunuzu kontrol etmek, sosyal kredi notlarıyla sizi hizaya getirmek, gıdanıza, sağlığınıza, hatta düşüncelerinize bile hükmetmek! İklim değişikliği aldatmacası, üretilen kıtlıklar, çıkarılan savaşlar ve evet, bu şaibeli aşılar… Hepsi aynı küresel diktatörlüğe hizmet ediyor!
Türkiye Hedef Tahtasinda: Uyanmazsan Yok Olursun!
Peki ya biz, Türkiye? Bu küresel oyunda bize biçilen rol ne? Stratejik konumumuz, genç nüfusumuz, milli değerlerimiz, bu küresel çetenin hedef tahtasına bizi oturtuyor. Bizi de o “Büyük Sıfırlama” değirmeninde öğütmek, kimliğimizi yok etmek, bizi de o küresel kölelik sistemine entegre etmek istiyorlar. Medyalarıyla, satın aldıkları sözde aydınlarıyla, ekonomik saldırılarıyla her koldan saldırıyorlar.
Eğer şimdi, derhal uyanmazsak, bu sinsi planları deşifre etmezsek, bu dayatmalara karşı milli bir direniş göstermezsek, sonumuz karanlık! Bu bir kehanet değil, bu kapıdaki tehlikenin ayak sesleri! Uyanıp sorgulamazsan, birleşip direnmezsen yarın direnecek vatan bulamayabilirsin!
Küresel İfşa…

Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.