Günümüzde Çocuklarda Artan Diyabet Vakaları, Ebeveynler Ve Sağlık Uzmanları İçin Endişe Verici Durum Haline Gelmiştir…
Ancak, bu hastalığın kökenine dair tartışmalar, çoğu zaman göz ardı edilen gerçeği gün yüzüne çıkarıyor: Aşılara yönelik yapılan çarpıcı araştırmalar, çocukluk aşılarının Tip 1 diyabetin artışındaki rolünü sorgulamakta ve dikkat çekici bulgular sunmaktadır. (Kaynak)
Aşıların Karanlık Yüzü
Bu makalede, aşıların çocuk sağlığı üzerindeki etkilerini ve diyabetin artışındaki olası bağlantıları ele alarak, ebeveynlerin ve toplumun bu kritik konuda bilinçlenmesine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Aşıların, çocukların sağlığını tehdit eden faktör olup olmadığını anlamak, gelecekteki nesillerin sağlığı için hayati öneme sahiptir.
Çocuklardaki Diyabetin Artışı: İstatistiksel Gerçekler
Tıp doktoru J. Barthelow Classen’in, Journal of Molecular and Genetic’te yayınlanan çalışması, çocuklarda görülen Tip 1 diyabet hastalığının aşılarla olan doğrudan bağlantısını ortaya koymaktadır. İşte bu çalışmadan elde edilen dört çarpıcı bulgu:
Aşılama ve Hastalık İlişkisi: 1999’dan beri çocukluk aşılarının 80’den fazla ek aşıyla artırılmasıyla birlikte, inflamasyonla ilişkili bozukluklarda büyük artış yaşandı. Otizm, Tip 1 diyabet, astım ve besin alerjileri gibi birçok hastalık, çocuklarda kat kat arttı.
Klinik Çalışmaların Sonuçları: Geniş çaplı prospektif klinik çalışmadan elde edilen veriler, örneğin HİB aşısının Tip 1 diyabetin başlıca etkeni olduğunu ortaya koymaktadır. Aşılama durdurulduğunda, Tip 1 diyabet artışı da durmuştur.
İmmün Uyarım ve Diyabet Salgını: Aşı kaynaklı immün uyarım, vücudun aşıların toksik maddelerine karşı iltihap geliştirmesiyle sonuçlanmakta ve bu durum diyabet salgınını artırmaktadır.
Kortizol Tepkisi ve Diyabet: Aşıların artan sayısı iltihabı artırdıkça, orta düzeyde kortizol tepkisi veren bireylerde diyabet gelişmektedir. Bu kişiler, iltihap kaynaklı adacık hücrelerinin yıkımını önlemek için yeterli kortizol üretmezken, insülin direnci ve Tip 2 diyabet semptomları geliştirebilirler.
Bu maddeler, bilimsel araştırmalarla desteklenmiş ve kaynaklara dayandırılmıştır. Ancak, bu bilgilerin ana akım tıbbın göbekten bağlı olduğu ilaç şirketlerinin menfaatine ters düştüğü için göz ardı edildiği gerçeği, toplumun sağlığı açısından son derece düşündürücüdür.

Aşıların Gerçek Etkisi: Toplumsal Uyanıştır
Aşıların çocukların diyabet hastası olmasına sebep olduğunun ortaya çıkması, aşılanmaların önünü büyük ölçüde kesecektir. Çocuğu aşı sonrası diyabet hastası olan ailelere, çocuklarını kurtarmak için yeni aşılardan uzak durmaları gerektiği ve bu sorunu doğru beslenme ile ortadan kaldırabilecekleri öğretilmelidir. Vücudu hafif alkalide tutarak sağlığın elde edileceği bilinecektir.
Neden Kaya Tuzu?
Pankreasın insülin ve glukagon dışında en temel görevlerinden biri de sodyum bikarbonat üretmektir. Pankreasın bunu üretebilmesi için vücutta su ve kaya tuzunun bulunması gerekmektedir. Bu duruma Karbonikasit-Bikarbonat Tampon Sistemi denir. Dolayısıyla, aşılar tarafından zarar görüp Tip 1 diyabet hastası olan çocuğu yeniden sağlığına kavuşturmak için ailelerin doğru beslenmeyi, su ve kaya tuzunun önemini kavraması ve araştırması gerekir.
Sadece insüline odaklı söylem, pankreasın diğer iki enzimi olan glukagon ve sodyum bikarbonat üretimini yok sayarak ele alınamaz. Doğru çalışması gereken organın yeniden bütünsel hâle gelmesi için doğru beslenmeyle, çocuk lehine pankreasın iyileştirilmesi ana hedef olmalıdır. Hem aşılarla durup dururken çocuğu Tip 1 diyabet hastası yapıp ondan sonra da iyileştirici hiçbir yol göstermeden ömür boyu insülin bağımlısı yapmayı bilim diye sunmak, çocuğa ikinci bir eziyet yaşatmaktan başka nedir?
İlaç Şirketlerinin Gizli Oyunları
İlaç şirketlerinin gizli ya da açıktan fonladığı “aşılarla çocuklardaki diyabet arasında bağlantı kuramadık” sonucunu çıkaran sözde yayınlarla aşı zehirlerine ve hiçbir çözüm getirmeyen tedavilere olan güven korunmaya çalışılsa da, aşı tehlikelerine yönelik gerçekler açığa çıktıkça bu uğraşlar boşa çıkmaya devam ediyor.
Aşısız çocukların diyabet hastası olmadığını, mutlaka aşı alan ya da annenin hamilelikte aşı aldığı durumlarda çocukların diyabet geliştirme riskinin çok yüksek olduğunu açıklayamıyorlar. Çocukluk aşılarının son 30 yılda 3 katlandığı gerçeğiyle birlikte, çocuklarda diyabet hastalığının %70 oranında ve daha fazlasıyla arttığı göz ardı ediliyor. Çünkü sağlık sistemi için insan sağlığı ve hayatı mevzubahis bile değil.
Geleceğe Dair Endişeler
Şimdi “glikoz ölçümünü kolaylaştıracak çipler” diyorlar. Hadi şimdi bu çiplerle esasta neyin amaçlandığını bu yazılanlar eşliğinde düşünmeye başlayalım.
Bu yazı, sadece bir uyanış çağrısı değil, aynı zamanda toplumun geleceği için kritik tartışma alanları açma çabasıdır. Çocuklarımızın sağlığı, sadece bireysel mesele değil, toplumsal sorumluluktur. Aşıların etkileri üzerine düşünmek ve bu konuda bilinçlenmek, hepimizin görevidir. Unutmayalım ki, sağlıklı gelecek için atılacak her adım, bugün atılmalıdır.
Gül TEMEL
Kaynak;
[1] https://www.hilarispublisher.com/open-access/vaccine-induced-immune-overload-and-the-resulting-epidemics-of-type-diabetes-and-metabolic-syndrome-1747-0862.S1-025.pdf
[2] https://kureselifsa.com/wp-content/uploads/2024/12/vaccine-induced-immune-overload-and-the-resulting-epidemics-of-type-diabetes-and-metabolic-syndrome-1747-0862.S1-025.pdf (alternatif)

Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.