Enerji Kesintisi Perde Arkasındaki Karanlık Komplo
Avrupa’nın kalbinde yaşanan ve milyonları etkileyen geniş çaplı elektrik kesintisi, basit teknik arızanın çok ötesinde, küresel komplonun habercisidir!
İspanya ve Portekiz’i karanlığa gömen olay, sadece enerji altyapısının zafiyetini değil, insanlığı ve Türkiye’yi de hedef alan sinsi planların ne denli ilerlediğini gözler önüne seriyor. Kesinti, tesadüfler silsilesi olamayacak kadar organize ve ürkütücü detaylar barındırıyor.
Yenilenebilir Aldatmacası ve Şebeke Çöküşü
Görünüşte “çevreci” politikaların yansıması olarak sunulan yenilenebilir enerjiye aşırı bağımlılık, İber Yarımadası’nı felaketin eşiğine getirdi. İspanya’nın %100 yenilenebilir enerjiyle çalıştığını ilan etmesinden kısa süre sonra gelen devasa kesinti, “yeşil enerji” masalının ne kadar kırılgan olduğunu kanıtladı. Güneş ve rüzgar enerjisindeki ani düşüşler, şebekede dengesizlik yaratarak domino etkisiyle tüm sistemi çökertti.
Uzmanların yıllardır yaptığı “şebeke istikrarsızlığı” uyarıları, küresel elitlerin ajandasına hizmet eden politikacılar tarafından sistematik olarak göz ardı edildi. Sonuç ise; kaos, milyarlarca dolarlık ekonomik kayıp ve en önemlisi, insanların hayatını tehlikeye atan çaresizlik oldu.
Siber Savaşın Soğuk Nefesi
Resmi açıklamalar “nadir atmosferik olaylar” veya “teknik arızalar” gibi geçiştirmelerle dolu olsa da, siber saldırı ihtimali de masada. İki NATO ve AB üyesi ülkenin aynı anda karanlığa gömülmesi, Fransa ve Fas gibi komşu ülkelerin etkilenmesi, sıradan arızayla açıklanamayacak kadar geniş kapsamlı. İspanya Yüksek Mahkemesi’nin siber saldırı olasılığını soruşturma kararı alması, durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.
Peki, böylesine cüretkar saldırının arkasında kimler olabilir?
Gözler, İspanya’nın Filistin’e verdiği destek ve İsrail ile yaşadığı gerilimler nedeniyle Tel Aviv’e çevriliyor. Pegasus casus yazılımı skandalları ve İsrailli bilgisayar korsanlarının Avrupa’daki faaliyetleri, şüpheleri besleyen önemli unsurlar.
Göz Ardı Edilen Uyarılar ve Kasıtlı İhmal
Bu felaket, öngörülebilir ve önlenebilir nitelikteydi. İspanya şebeke operatörü Red Eléctrica de España (REE), daha önceki raporlarında yenilenebilir enerji kaynaklarının yüksek oranda sisteme dahil edilmesinin getireceği risklere defalarca dikkat çekmişti. Şebeke istikrarını sağlayacak kritik önlemlerin uygulanması, “yeşil dönüşüm” adı altında ertelendi veya tamamen rafa kaldırıldı.
Nükleer ve gaz santrallerinin kapatılmasıyla şebekenin dayanıklılığı kasıtlı olarak azaltıldı. Kesintiden günler önce, Almaraz nükleer santralindeki iki reaktörün “aşırı rüzgar enerjisi” gerekçesiyle devre dışı bırakılması, kasıtlı ihmalin somut örneği. Amaç, sistemi daha savunmasız hale getirerek planlanan kaosa zemin hazırlamaktı.
Teknolojik Esaret ve Dijital Totalitarizm
Yaşananlar, teknolojiye artan bağımlılığımızın ne denli tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini acı şekilde gösterdi. Hayatımızı kolaylaştırdığı iddia edilen teknolojik gelişmeler, aynı zamanda bizi daha savunmasız, daha kontrol edilebilir ve daha az otonom hale getiriyor.
Elektrik kesintisi sırasında dijital ödeme sistemlerinin çökmesi, nakit paranın önemini bir kez daha hatırlattı. Her şeyin dijitalleştiği, kimliklerin, paranın, hatta sağlık kayıtlarının bile sanal ortama taşındığı “dijital çağ” söylemi, aslında insanlığı “sibernetik totalitarizm” adı verilen yeni esarete sürüklemesi, bireyleri büyük bilgi sistemi içinde eriterek kontrolü kolaylaştıran sinsi tuzaktır.
AB’nin Saptırma Taktikleri ve Gerçek Gündem
Avrupa Birliği yetkililerinin kesinti sonrası açıklamaları ise skandal niteliğinde. Trilyonlarca dolarlık altyapı sorunlarını çözmek yerine, gündemi “dezenformasyonla mücadele” ve “72 saatlik hayatta kalma kitleri” gibi konulara kaydırmaya çalışmaları, asıl niyetlerini gizleme çabası.
Vatandaşları siber saldırılar ve tedarik zinciri kesintileri gibi tehditlerle korkutarak, altta yatan gerçek sorunların tartışılmasını engellemeleri küresel ve yerel elitlerin insanlığı hazırlıksız yakalama ve kaos ortamından faydalanarak kendi düzenlerini kurma stratejisinin bir parçası.
Büyük Sıfırlama İle Türkiye’ye Yönelik Tehdit
İspanya ve Portekiz’de yaşananlar, küresel elitlerin “Büyük Sıfırlama” (Great Reset) olarak bilinen şeytani planlarının somut yansımasıdır. Plan, mevcut dünya düzenini yıkarak yerine totaliter, teknokratik ve insanlık dışı yeni sistem kurmayı amaçlamaktadır. Enerji krizleri, gıda kıtlığı, salgınlar ve siber saldırılar gibi araçlarla kaos ortamı yaratılarak toplumlar çaresiz bırakılmakta ve yeni düzene boyun eğmeye zorlanmaktadır.
Türkiye, jeopolitik konumu, doğal kaynakları ve bağımsız duruşuyla sinsi planların öncelikli hedeflerinden biridir. Ülkemizin enerji altyapısına, ekonomisine ve toplumsal yapısına yönelik saldırılar her geçen gün artmaktadır.
Küresel kuşatmalara karşı uyanık olmak, bilinçlenmek ve milli direniş ruhuyla hareket etmek, her zamankinden daha hayati önem taşımaktadır. Karanlık komploların farkına varıp, geleceğimize sahip çıkma zamanıdır.
Küresel İfşa…
Yazar
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.
