Faizsiz Aldatmaca: Murabaha Şeytanın Finans Oyunu!
İslami finans adı altında sunulan Murabaha, masumiyet maskesi ardına gizlenmiş, toplumları sarmalayan sinsi faiz mekanizmasının ta kendisidir. Sözde helal kazanç vaadiyle yola çıkan, ancak özünde konvansiyonel faizli sistemlerin kurnazca yeniden paketlenmiş hali olan yöntemler, finansal labirentlerde yolunu arayan insanları tuzağa düşürmektedir. Şimdi, aldatmacanın katmanlarını aralayarak gerçeğin soğuk yüzüyle yüzleşme vakti.
Murabaha: Sözde Satış, Özde Faiz Tuzağı
Modern İslam iktisatçılarının çoğu, Murabaha’yı maliyet üzerine kâr eklenerek yapılan güvene dayalı satış olarak tanımlar. Alıcının, satıcının beyanına güvendiği, en ufak yanlış bilginin akdi bozacağı vurgulanır. Ancak, tanımın başındaki “İslam iktisadı ve hukuku” ifadeleri kaldırıldığında, geriye kalan sıradan ticari işlem tanımıdır; özel kutsallığı yoktur.
İlahiyat maskesi takınmış bazı figürler, temel iktisat prensiplerinden yoksun olmalarına rağmen, Murabaha’nın belirli şartlarda helal olabileceğine dair fetvalar verse de, gerçekte durum farklıdır. Finans kurumu veya banka olmadan Murabaha işlemi yapılamaz; işte tam burada, “Narkozbank” adını verdiğimiz yapılar devreye girer.
Narkozbank: Helal Kılıflı Faiz Tezgahı
Narkozbank, İslami ve helal finans argümanları üreterek Müslümanları aldatan, faizi meşrulaştıran kurumlara verilen addır. Murabaha, Narkozbank’ın en etkili silahlarından sadece bir tanesidir. Süreci somutlaştırmak gerekirse; yeterli nakdi olmayan, faizden kaçınan Safi Bey otomobil almak ister. Narkozbank hemen devreye girer, 50 bin TL’ye aracı alır, ardından Safi Bey’e 75 bin TL’ye kredili olarak satar. Aynı senaryo, rakamlar büyütülerek gayrimenkul alımları için de tekrarlanır. Görünüşte masum ticaret, özünde katmerli faizdir.
Murabaha Oyunları: Faiz Nasıl Gizleniyor?
Narkozbank, Murabaha adı altında sofistike oyunlar sergiler. Öncelikle, 50 bin TL’lik aracın fiyatını keyfi olarak 75 bin TL’ye çıkararak piyasa dengesini bozar. Faizi, para yerine mal üzerinden kredilendirerek gizler; adına “vade farkı” der. Böylece, kredi faizi olan artış, meşru ticari kâr gibi sunulur. Zamanı fiyatlandırarak, yani 50 bin TL’lik malın değerini zamana yayarak artırır; gelecekteki zaman dilimini satarak faizli işlem yapar. Paranın ticari riskle değil, belirlenmiş zamanın fiyatlandırılmasıyla arttığı gerçeği, “vade farkı” etiketiyle örtülmeye çalışılır.
Sahte Ticaret, Gerçek Faiz: Narkozbank’ın Yöntemleri
İslami görünümlü Narkozbanklar, gerçekte mal alıp satmaz; sadece helal ticaret tiyatrosu oynar. Gerekli teminatları alarak, mal üzerinden kredilendirme yapar ve “vade farkı” adı altında faizi uygular. Taksitlere faizi, ödemelerin önce faizi kapatacağı şekilde, azalan oranlarla yerleştirir. Eğer gerçek ticaret olsaydı, İslam iktisadına göre mala ipotek konulmaması gerekirdi. Ancak Narkozbank, teminatları aldıktan sonra sattığı mala ipotek koymaktan çekinmez. Kurumsal güvenilirliğini kullanarak, başkalarının mallarını transfer ederken araya girip hem satıcıya hem alıcıya yönelik faizli işlemlerle kazanç sağlar.
Aldatma Sanatı: Narkozbank ve Konvansiyonel Bankalar
Peki, Narkozbank ile sıradan faizli mevduat bankaları arasında ne fark vardır? İşlem mantığı açısından hiçbir fark yoktur. Hatta Narkozbank, “bizi aldatan bizden değildir” ilkesini çiğneyerek, dini duyguları sömürerek münafıklık yapar. Diğer bankalar ise niyetlerini açıkça ortaya koyar; “faizle çalışıyoruz, işine gelirse” der. Sonuçta her ikisi de tehlikelidir, her ikisi de faizcidir. Ancak aldatarak faiz yediren, çok daha sinsi tehlike arz eder. Reel ticaret yapmayan Narkozbank, ticaret yapanların arasına sızıp alıcı ve satıcı üzerinden Murabaha kılıfıyla faiz çarkını döndürür.
Türkiye Üzerindeki Gölge: Faizsizlik Aldatmacası
Türkiye’de gerçek, samimi faizsiz İslami bankacılığın önündeki en büyük engel, tam da İslami kılıflı Narkozbanklardır. Bu yapılar, faizi “vade farkı”, “kâr payı” gibi isimlerle maskeleyerek toplumu aldatmakta, faizin yaygınlaşmasına hizmet etmektedir. İslami finans ve İslam iktisadı adı altında Türk milletine karşı oynanan büyük finansal operasyonlar apaçık ortadadır. Mevcut ekonomide hüküm süren Borca ve Faize Dayalı Para Sistemi’nin devamını sağlayan mekanizmalar, dini kavramlar kullanılarak meşrulaştırılmaktadır. Temel matematik ve iktisat gerçeklerinden uzak, “ben bilirim” kibrine sahip çevreler, maalesef aldatmacanın sürmesine katkıda bulunmaktadır.
Finansal Tuzaklara Karşı Uyanmak
Öncelikle yanlış anlaşılmalara meydan vermemek amacıyla şunu belirtmek isterim.
İslam hukukuna da uygun olan murabaha işlemine asla karşı değiliz. Ancak ortaya konulan tüm kanıtlar, Murabaha’nın ve benzeri yöntemlerin, faizi İslami isimler altında yaygınlaştıran sinsi planların parçası haline hokkabazca dönüştürülmesine ve istismarına karşıyız. Zaten ortaya koyduklarımız bu istismarın olduğunu tartışmaya kapalı şekilde göstermektedir. Bunlar teori değil, finansal gerçeklerdir. Türkiye, faizsizlik maskesi takınmış bu aldatmacanın etkilerini derinden hissetmektedir. Halkın, dini terminolojiyle gizlenen finansal tuzaklara karşı uyanması, bilinçlenmesi ve sorgulaması elzemdir. Gerçek kurtuluş, aldatmacanın farkına varıp faiz temelli sistemlere karşı durmakla mümkündür. Asıl bayramlar, faiz düzeninin tamamen ortadan kaldırıldığı gün yaşanacaktır.
Sadi ÖZGÜL

Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.