Müslüman Maskesiyle: İsrail’deki Filistinlilerin İhanetinin Perde Arkası
İsrail’de Müslüman Arap partilerinin Netanyahu hükümetine katılması, tarih boyunca hayal bile edilmemişti. 2021’de Birleşik Arap Listesi (RA’AM) lideri Mansour Abbas, Siyonist koalisyonun tam kalbine yer alarak, Arap siyaseti için yeni ve tartışmalı dönemin kapılarını araladı. Müslüman Kardeşler’in ideolojik köklerine dayanan bu hareketin, İsrail’in en hassas siyasi yapısı olan koalisyon hükümetine entegre olması, sadece siyasi hamle değil; bölgesel güç dengelerini alt üst eden ihanettir.
Sizce bu yapı, Arapların gerçek temsilcisi midir, yoksa Siyonizmin yeni maskesi veya hizmetkarı mı?
RA’AM’ın İdeolojik Kılıfı: Hizmet mi, Teslimiyet mi?
RA’AM, İslami Hareket’in Güney Şubesi olarak “ılımlı” yüz takınsa da, ılımlılık gerçek mi yoksa siyasi kılıf mı olduğu tartışalıdır. Hareketin şeriat yanlısı, pan-İslamcı kökleriyle günümüz pragmatizmi arasındaki uçurum, sorunun cevabını karmaşıklaştırıyor. Mansour Abbas’ın İsrail’in Yahudi devleti olarak kalmasını kabul etmesi, Arap ve Filistin kamuoyunda şok etkisi yarattı.
Bu kabul, teslimiyet mi yoksa stratejik manevra mı? Sizce çizgileri, halkın haklarını savunmak mı yoksa Siyonist çıkarları korumak mı?
Bölgesel İhanetin Medya Cephesi: Algı Operasyonlarının Karanlık Yüzü
RA’AM’ın siyasi hamleleri ve bölgesel ihanetin boyutları, sadece siyasi arenayla sınırlı kalmıyor. Karmaşık oyunların diğer önemli cephesi ise medya üzerinden yürütülen algı operasyonlarıdır. Bölgesel güçler, kamuoyunu şekillendirmek ve gerçekleri çarpıtmak için medyayı ustaca kullanıyor. Bu bağlamda, Suudi-İngiliz ortak yapımı Şarku’l Avsat gazetesi, bölgesel manipülasyonların en somut örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Gazetenin aynı makaleyi farklı dillerde farklı imzalarla yayımlaması, bilinçli yanıltma stratejisinin parçası olarak dikkat çekiyor.
Türkçe versiyonda Suudi gazetecinin imzası, Türkiye’deki okuyucuların algısını şekillendirmeye yönelik manipülasyonlarla bölgesel güçlerin medya üzerinden nasıl oyunlar oynadığını gözler önüne seriyor. Gerçekler mi, yoksa kurgular mı ön planda?
Filistin Meselesinde İslamcıların Çifte Standartları
Gazze’de açlık, katliam ve yıkım sürerken, Hamas ve İhvan-ı Müslimin’in önceliği gerçekten Gazzelilerin acılarını dindirmek mi? Yoksa Tel Aviv’deki İhvan mensuplarının Mısır Büyükelçiliği’ni protesto etmesi, başka ajandanın parçası mı? Batılı ülkeler Filistin devletini tanımaya hazırlanırken, İslamcı hareketlerin sessizliği ne anlama geliyor? Filistin davası gerçek savunma mı, yoksa siyasi araç mı? Bu sorular ve cevapları bölgedeki gerçek güç dengelerini anlamak için kritik.
Mansour Abbas: İki Kimlik Arasında Sürüklenen Lider
Mansour Abbas, hem İsrailli hem Filistinli kimliğiyle benzersiz figür. Kudüs’te diş hekimliği eğitimi almış, İslami Hareket’in kurucusu Abdullah Nimar Derviş ile yakın ilişkiler geliştirmiş lider. Ancak Abbas’ın İsrail’in Yahudi devleti olarak kalmasını kabul etmesi ve apartheid iddialarını reddetmesi, Arap kamuoyunda büyük tepki topladı. 2023 saldırıları sonrası şiddeti kınaması, İslami değerlere bağlılığını mı gösteriyor, yoksa siyasi zorunluluk mu? Sizce bu lider, halkının mı yoksa sistemin mi temsilcisi?
İngiltere’de Müslüman Kardeşler: Tehdit mi, Hak mı?
İngiltere’de Müslüman Kardeşler, uzun yıllar ifade özgürlüğü çerçevesinde faaliyet gösterdi. 2014’te başlayan hükümet incelemesi, örgütün ideolojik dönüşümünü ve şiddeti meşrulaştıran çizgisini ortaya koydu. Bugün İngiltere, örgüte karşı temkinli ve sınırlayıcı politika izliyor. Ancak örgütün sivil toplum yapıları ve medya merkezleri hala aktif. Bu denge, ne kadar sürdürülebilir?
Türkiye’deki İslamcı Yapılar: Siyonizme Hizmet Edenler
Türkiye’de bazı politik ve dini yapılar, dış politika konularında sözde dini referanslarla Siyonist ve emperyalist odakların çıkarlarına hizmet ediyor. Her sakallı, her kavuklu İslam âlimi değildir. “Ordu Gazze’ye” hamasi sloganları atanların niyetleri sorgulanmalı. Kime hizmet ettikleri, kamuoyunun malumu değil mi? Bu yapılar, bölgesel istikrarsızlığı körükleyerek kimlerin ekmeğine yağ sürüyor?
Sonuç olarak; Bölgesel ve uluslararası güçler, karmaşık ve gizli operasyonlarla İslamcı hareketleri, siyasi partileri ve medyayı manipüle ediyor. RA’AM’ın İsrail koalisyon hükümetine katılımı, sadece siyasi gelişme değil; Siyonizmin Müslüman postu giydirilmiş yeni stratejik hamlesidir.
Derenin taşıyla derenin kuşunu vurma stratejik hamlesini bu sefer kim bozar dersiniz?
ÖMÜR ÇELİKDÖNMEZ
Yazar
