Sokakların Hakimiyeti Kimde? İnsan mı, Hayvan mı?

Sokakların Hakimiyeti Kimde? İnsan mı, Hayvan mı?

Akılcı çözümlerin göz ardı edildiği her sorun, kaçınılmaz olarak patlamaya gebedir. Yıllardır halkın “toplayın da barınaklarda bakın” çağrılarına kulak tıkayıp adeta millete meydan okuyanlar, bugün karşılaştığımız tablonun baş sorumlusudur. Ancak gelinen noktada, toplum çözümün yöntemiyle ilgilenmiyor; sokaklardaki köpek terörünün son bulmasını istiyor. İster barınaklara alınsın, ister Avrupa’daki gibi uyutulsun, fark etmeksizin köpeklerin derhal toplanması talep ediliyor.

Tartışmanın Odağındaki Olay ve Tepkiler

Kahramankazan Belediyesi’nin uyutup sokağa bıraktığı sahipsiz köpeğin, hayvan derneği üyeleri tarafından CHP Genel Merkezi’ne getirilmesi ile tartışmaların alevlendiği eylem, Mansur Yavaş’ı protesto amacı taşıyordu. Olayın ardından “İtlaf tek çözüm” gibi keskin ifadelerle tepkiler yükselmiş olsa da Anayasa Mahkemesi’nde yasa görüşüldüğü gün bunun ortaya çıkmasının manidar olduğu ve köpeklerin kasıtlı olarak öldürülüp getirildiği iddia edildi.

Çözüm Yöntemleri Üzerine Kutup Laşma

Tartışmanın diğer boyutu, çözüm yöntemleri üzerine yoğunlaşıyor. “İster toplayıp barınaklara alın, ister itlaf edin aşamasını geçtik şükür” diyen kesim, artık “Toplayın, sahiplenilmeyenleri acısız şekilde itlaf edin ya da yerinde itlaf edin” sloganını benimsediğini açıkça ifade ediyor. Sert tutum, sokaklardaki hayvanların insanlara zarar verdiğini ve tek çözümün itlaf olduğunu savunanlarla ortaklaşıyor.

Ekonomik Boyut ve Rant İddiaları

Sokak hayvanları sorununun ekonomik boyutu da tartışmaların merkezinde yer alırken, bazılarının sağda solda söylenen “Milletin parası neden ite köpeğe yediriliyor, bir kurşun kaç para?” gibi ifadeler, sorunun maliyetine dikkat çekiyor. Ayrıca, köpek yemi ihalelerinden nemalananların bilerek köpek sayısını artırdığı ve rant kapısı olduğu iddiaları yabana atılmamalı. Amerika gibi ülkelerin itlaf yöntemini uyguladığı belirtilerek, Türkiye’nin zengin olmadığı ve ülkenin geleceğinden feragat edilerek köpek bakılmasının akıl dışı olduğu savunuluyor.

Güvenlik Endişeleri ve Devletin Rolü

Sokaklardaki başıboş köpeklerin yarattığı güvenlik endişesi, metinde sıkça vurgulanan diğer konu. İnsanların sokağa çıkarken sopayla gezmek zorunda kaldığı, çocukların parklarda oynayamadığı belirtiliyor. Devletin seyirci kaldığı ve yeterince müdahale etmediği yönünde eleştiriler yapılıyor. Ölü köpeklerin taşınarak hastalık yayıldığı ve devletin aymazlığa son vermesi gerektiği ifade ediliyor.

Farklı Bakış Açıları ve Karşıt Görüşler

Metinde, soruna farklı açılardan yaklaşan ve itlaf çözümüne karşı çıkan görüşler de yer alıyor. Bir kesim, köpeklerin saldırgan olmadığını, sadece oyun oynamak veya yiyecek bulmak amacıyla insanlara yaklaştığını savunuyor. Çocukların korkmasının nedeninin ailelerinin yanlış yönlendirmesi olduğu ve hayvanlara nasıl yaklaşılması gerektiğinin öğretilmesi gerektiği dile getiriliyor. Ayrıca, barınakların yetersizliğine dikkat çekilerek, çözümün öldürmek değil, güvenli barınaklar oluşturmak olduğu belirtiliyor.

Toplumsal Gerilim ve Kutuplaşma

Metin genel olarak, sokak hayvanları sorunu üzerinden toplumda yaşanan derin kutuplaşmayı ve gerilimi gözler önüne sererken, sorunun acil ve sert çözümlerle ortadan kaldırılmasını isteyenler, diğer yanda hayvan haklarını savunan ve daha insancıl çözümler arayanlar bulunuyorken kutuplaşma, karşılıklı suçlamalar, hakaretler ve ağır ifadelerle kendini gösteriyor. Tartışmanın sadece hayvanlar üzerine olmadığı, aynı zamanda toplumsal değerler, devletin rolü ve bireysel sorumluluklar gibi daha geniş konuları da kapsadığı anlaşılıyor.

Çözümsüzlüğün Bedeli ve Gelecek Kaygısı

Akılcı çözümlerin ertelenmesi ve sorunun kangren haline gelmesi, toplumda ciddi gelecek kaygısı yaratıyor. Sokakların güvenli olmaması, çocukların travma yaşaması ve insanların tedirginlik içinde yaşaması, kaygının temel nedenleri arasında yer alıyor. Mevcut yasaların yetersizliği ve uygulanmasındaki aksaklıklar, sorunun çözümünü daha da zorlaştırıyor. Toplumun farklı kesimleri arasında uzlaşma sağlanamaması ve sorunun siyasi malzeme haline gelmesi, çözüm umutlarını azaltıyor.

Sorumluluk ve Hesaplaşma Çağrısı

Metinde, sorunun sorumlularına yönelik sert eleştiriler ve hesaplaşma çağrıları da dikkat çekiyor. Belediyelerin görevini yapmadığı, devletin aciz kaldığı ve sorunun çözümünde yetersiz kalındığı yönünde suçlamalar dile getiriliyor. Hayvanseverlerin veya “köpek lobisi” olarak adlandırılan kesimin, rant peşinde olduğu ve sorunun büyümesinde etkili olduğu iddia edilirken, sorunun sadece hayvanlarla ilgili olmadığını, aynı zamanda yönetimsel boşluklar ve çıkar çatışmalarıyla da ilişkili olduğunu gösteriyor.

Acil ve Kapsamlı Yaklaşım Gerekiyor

Sokak hayvanları sorunu, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu en acil ve karmaşık toplumsal sorunlardan biridir. Metinde yer alan farklı görüşler ve sert tartışmalar, sorunun çok boyutlu olduğunu ve basit çözümlerle üstesinden gelinemeyeceğini göstermektedir. Sorunun çözümü için tüm paydaşların bir araya gelerek, bilimsel verilere dayalı, kapsamlı ve sürdürülebilir politikalar geliştirmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, sokaklarımızdaki gerilim artmaya devam edecek ve daha büyük toplumsal sorunlara yol açacaktır.

Yazar

Banner
Yasal Uyarı:
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.