Aşılar, Otizm ve Büyük Sıfırlama Tuzağı

Aşılar, Otizm ve Büyük Sıfırlama Tuzağı

Küresel elitlerin insanlık ve özellikle Türkiye üzerindeki karanlık planları, sağlık adı altında sinsice ilerliyor. Göz ardı edilen kanıtlar, susturulan bilim insanları ve örtbas edilen gerçekler, büyük oyunun sadece görünen yüzü. Şimdi, perdenin arkasına bakma ve sorgulama zamanı. 

Şüphecilikten Komplonun Farkındalığına Geçiş

Başlangıçta masum görünen endişeler, zamanla devasa bir yapbozun parçalarına dönüştü. Covid-19 bahanesiyle dayatılan kapanmalar, maskeler ve sosyal mesafe kuralları, aslında çok daha karanlık amaca hizmet ediyordu: İnsanlığı, etkinliği şüpheli, güvenliği sorgulanır deneysel sıvılara hazırlamak.

Virologların temel bilgileri dahi, hızla mutasyona uğrayan virüslere karşı geliştirilen aşıların beyhudeliğini haykırırken, gerçekler sistematik olarak göz ardı edildi. Kapanmaların asıl mucidinin itiraf ettiği gibi, tüm kaosun tek hedefi, insanları o “kurtarıcı” iğnelere mecbur bırakmaktı. Süreç, eleştirel düşüncenin nasıl baskılandığını ve sorgulayanların nasıl “aşı karşıtı” damgasıyla susturulduğunu acı şekilde gösterdi. 

İlaç Kartellerinin Dizginsiz Gücü ve Medya Esareti

Dünya sahnesinde eşi benzeri görülmemiş güce ulaşan ilaç endüstrisi, hükümetleri avucunun içine almış, ekonomileri altüst etmiş ve milyarlarca insanın temel haklarını hiçe saymıştır. Devasa güç, sadece ürün satmakla kalmaz, aynı zamanda medyayı da finansal bağlarla kendine esir eder.

Kronik hastalıkların ve aşı kaynaklı olduğu iddia edilen zararların araştırılmasını engelleyen endüstri, kendi dokunulmazlığını ilan etmiştir. ABD’de 1986’dan beri yasal sorumluluktan muaf tutulan aşı üreticileri, potansiyel zararları ne olursa olsun hesap vermekten kaçınmaktası, halk sağlığının nasıl küresel şirketlerin insafına terk edildiğinin ve gerçeklerin nasıl parayla satın alındığının kanıtıdır. 

Otizm Salgını ve Yasaklı Soru: Aşıların Rolü Ne?

ABD’nin resmi sağlık otoritelerinin raporları, çocuklarda otizm spektrum bozukluğu (OSB) vakalarında korkunç artış olduğunu gözler önüne seriyor. Sadece iki yılda %16, 1970’lerden bu yana ise akıl almaz oranda artması, basitçe “daha iyi teşhis” ile açıklanamaz. Dış kaynaklı etkenler giderek daha fazla öne çıkarken, ana akım medyanın görmezden geldiği, ancak fısıltı gazetesiyle yayılan en güçlü şüphe, çocukluk çağı aşı takvimindeki yoğun kokteyl üzerinde yoğunlaşıyor.

Özellikle MMR aşısı ve belirli yaş gruplarındaki (örneğin Afrikalı Amerikalı erkek çocuklar) dramatik risk artışı iddiaları, içeriden gelen itiraflarla destekleniyor. Çocukların normal gelişim seyrinden aniden koparak otizm belirtileri göstermesi (regresif başlangıç), çevresel tetikleyici olasılığını güçlendiriyor ve gözler kaçınılmaz olarak aşılara çevriliyor. 

Örtbas Edilen Gerçekler ve Cesur İfşaatlar

Onlarca yıldır süren sessizlik duvarı, içeriden gelen cesur seslerle çatlıyor. Sağlık kurumları içindeki bilim insanları, MMR aşısı ile otizm arasındaki bağlantıyı gösteren istatistiksel olarak anlamlı verilerin kasıtlı olarak gizlendiğini, sonuçların çarpıtıldığını itiraf ediyor. ifşaatlar, kurumların halk sağlığını korumak yerine, endüstri çıkarlarını kolladığını ve potansiyel riskleri bilerek halktan sakladığını ortaya koyuyor.

Şikayetlere rağmen hiçbir düzeltici adım atılmaması, ilgili bulguların kamuoyuyla paylaşılmaması, örtbasın ne kadar derin ve sistematik olduğunu gösteriyor. Halkın güveni tamamen sarsılmışken, yetkililer hala tehlikeli oyunu sürdürmeye devam ediyor. 

Büyük Sıfırlama: Küresel Elitlerin Şeytani Planı Devrede

Yaşanan tüm olaylar; zorunlu aşılar, bilgi sansürü, kronik hastalık salgınları ve ilaç endüstrisinin dokunulmazlığı, tesadüf veya kötü yönetimden ibaret değildir. Bunlar, küresel elitlerin insanlığı yeniden şekillendirme amacı güden ‘Büyük Sıfırlama’ (Great Reset) planının tartışılmaz parçalarıdır.

Bu plan, bireysel özgürlükleri kısıtlamak, ulus devletleri zayıflatmak ve totaliter küresel kontrol sistemi kurmak üzerine kuruludur. Sağlık krizleri bahane edilerek dayatılan politikalar, aslında büyük dönüşümün araçlarıdır. Bu gerçekler artık komplo teorisi değil, gözlerimizin önünde adım adım uygulanan somut gerçeklerdir. 

Türkiye Üzerindeki Oyunlar ve Uyanış Çağrısı

Küresel elitlerin sinsi planları, Türkiye’yi de doğrudan hedef almaktadır. Ülkemizin jeopolitik konumu ve potansiyeli, onu büyük oyunun kilit noktalarından yapar. Dayatılan politikalar, ekonomik baskılar ve sosyal mühendislik projeleriyle Türkiye’nin direncini kırmak, onu küresel kontrol mekanizmasının parçası haline getirmek hedeflenmektedir.

Bu şeytani planlara karşı durmanın yolu, halkın bilinçlenmesi ve gerçekleri sorgulamasından geçer. Medyanın pompaladığı yalanlara kanmayın, resmi anlatılara şüpheyle yaklaşın. Uyanın, araştırın, sorgulayın ve küresel tuzağa karşı milli duruş sergileyin. Geleceğimiz, bugün göstereceğimiz farkındalık ve dirence bağlıdır.

Sadi ÖZGÜL

Yazar

[Yazar]
Banner
Yasal Uyarı:
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.