Kod Adı Sıfırlama: İnsanlık Formatlanıyor!

Kod Adı Sıfırlama: İnsanlık Formatlanıyor!

Dünya, adı konulmamış, ancak her köşesi hissedilen küresel savaşın pençesinde kıvranıyor. Henüz konvansiyonel silahlar patlamasa da, büyük güçler olarak adlandırılan yapılar, küresel elitlerin direktifleriyle kendi karanlık bloklarını sağlamlaştırıyor, bağımlılık zincirlerini yeniden örüyor ve sinsi mücadele alanlarını belirliyor.

Gördüğümüz her hamle, klasik savaş öncesi hazırlıkların modern, daha şeytani versiyonudur; siperler henüz kanla değil, küresel stratejilerle kazılıyor. Özellikle 2025 sonrası beliren tablo, askeri çatışmadan ziyade, ekonomik, diplomatik ve jeopolitik eksende derinleşen, insanlığı köleleştirmeyi amaçlayan cepheleşme sürecinin kanıtıdır.

Büyük Güçler Savaş Pozisyonunda: Elitlerin Kuklaları

Sahnedeki oyuncular, yani büyük güçler, küresel efendilerinin yazdığı senaryoya uygun hareket ediyor. Her biri, kendi cephesini tahkim ederken aslında aynı karanlık merkeze hizmet ediyor. Bu, insanlığın geleceğini ipotek altına alan, şeytani planın parçasıdır.

Amerika Birleşik Devletleri’nin, özellikle Trump yönetimiyle başlayan süreçte NATO ve BM gibi uluslararası paravanlara sağladığı fonları kesmesi, küresel jandarma rolünden çekildiği anlamına gelmiyor. Aksine, bu hamle, küresel elitlerin talimatıyla cephelerin yeniden tanzim edilmesidir. ABD, artık doğrudan kendi ekonomik çıkarlarını, kendi sanayisini ve kendi güvenlik şemsiyesini önceleyen, daha bencil, daha saldırgan pozisyona çekilmiştir. Diplomasi masalları yerine, ekonomik ve askeri otonomiye, yani kaba güce yatırım yaparak, elitlerin yeni dünya düzeni için alan açmaktadır.

Çin Ejderhası Sahne Alıyor: Yeni Dünya Düzeni mi?

Çin ise, ABD’nin taktiksel olarak boşalttığı alanları hızla doldurarak, küresel elitlerin alternatif gücü olarak parlatılıyor. Afrika’daki altyapı yatırımları, Avrupa’ya yönelen kontrolsüz ihracat ve Asya’da kurduğu sözde “yeni tedarik ittifakları”, Pekin’in yeni merkez ülke modelini inşa etme çabasını değil, küresel güç dengesini elitlerin lehine değiştirme görevini üstlendiğini gösteriyor. ABD’nin gümrük tarifelerine karşı enerji arzını yeniden yapılandırması, nadir toprak elementleri ihracını kısıtlaması ve stratejik kaynakları silah gibi kullanması, kirli oyunun ekonomik cephesidir.

Avrupa Kapana Kısılıyor: İklim Oyunu ve Savunma Tuzağı

Avrupa Birliği, ABD-Çin arasındaki danışıklı gerginlikten kaynaklanan ticaret sapmalarının altında eziliyor. Çin’in aşırı üretimini Avrupa pazarlarına yığması, kıtanın sanayi yapısını çökertirken, AB’yi daha bağımlı hale getiriyor.noktada devreye sokulan AB-ETS (Emisyon Ticaret Sistemi) gibi mekanizmalar, sözde çevre koruma maskesi altında, Türkiye gibi ülkelere dayatılan İklim Kanunu benzeri yaptırımlarla ekonomik kontrolü artırma amacı taşıyor. Aynı zamanda, ABD’nin savunma harcamalarını çekme tehdidi, AB’yi kendi askeri yapılanmasını hızlandırmaya zorlayarak, onu da elitlerin savaş makinesinin parçası haline getirme planıdır. Türkiye, ordusunun siyasi oyunlara kurban edilmemesi için son derece uyanık olmalıdır. AB, kendi ekonomik ve savunma cephesini kurmaya çalışsa da, oyunda geç kalmıştır ve elitlerin stratejik hamleleriyle açığını kapatmaya çalışmaktadır.

Türkiye Yol Ayrımında: Teslimiyet mi, Direniş mi?

Bu küresel satranç tahtasında Türkiye, kritik kavşaktadır. Küresel elitlerin planlarını bozabilecek potansiyele sahip olması nedeniyle hedef tahtasındadır. Sağlam strateji ve sarsılmaz iradeyle, ortada bırakılmış görünen ancak potansiyel taşıyan bloğu inşa etme gücüne sahiptir. Özellikle ekonomik baskılarla, “Paramız Yok” bahanesiyle dayatılan şartlara teslim olmak, intiharla eşdeğerdir. Unutulmamalıdır ki, Türk tarihi, asla teslim olmayanların, küresel zorbalara meydan okuyanların şanlı tarihidir. Mirasa sahip çıkmak, her zamankinden daha hayatidir.

Sonuç: Büyük Sıfırlama Komplosu ve Türkiye’nin Direnişi

Tüm gelişmeler, küresel elitlerin insanlığı dijital köleliğe sürüklemeyi amaçlayan “Büyük Sıfırlama” (Great Reset) adlı şeytani planının tartışmasız kanıtlarıdır. Bu, komplo teorisi değil, gözlerimizin önünde adım adım uygulanan acımasız gerçektir. Ekonomik krizler, salgınlar, iklim değişikliği yalanları ve bölgesel çatışmalar, hepsi büyük planın parçalarıdır.

Türkiye, jeopolitik konumu, tarihi misyonu ve milli potansiyeli nedeniyle küresel saldırının ana hedeflerinden biridir. Ülkemize dayatılan ekonomik yaptırımlar, siyasi baskılar ve toplumsal mühendislik projeleri, Büyük Sıfırlama’nın Türkiye ayağını oluşturmaktadır. Karanlık tablolar karşısında gaflet uykusundan uyanmak, küresel elitlerin ve yerli işbirlikçilerinin oyunlarını görmek, milli bilinçle kenetlenmek ve topyekûn direnişe geçmek, varoluşsal zorunluluktur. Teslimiyet, yok oluş demektir; direniş ise yeniden var oluştur.

Küresel İfşa…

Yazar

Banner
Yasal Uyarı:
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.