Faiz Artırımı İle Türkiye Nasıl Kuşatılıyor?

Faiz Artırımı İle Türkiye İşte Böyle Kuşatılıyor?

Görünürdeki ekonomik dalgalanmaların ardında, küresel faiz lobilerinin ve seçkinlerinin Türkiye’yi hedef alan sinsi planları hızla ilerliyor. Defalarca yapılan uyarılara rağmen Merkez Bankası’nın faizleri artırma kararları, ülkemizi aleni olarak sokaktaki vatandaşın bile fark ettiği gibi; adım adım ekonomik ve sosyal felakete sürüklenirken, yönetenler üç maymunu oynamayı sürdürüyor. Oysa faiz artışları, uçuruma giden yolda atılan tehlikeli adımlardır.

Faiz Silahıyla Ekonomik Kuşatma

Faiz artışlarını alkışlayanlar, farkında olmadan ülkenin ekonomik idam fermanını imzalayanlara destek veriyor. Dün faiz indirimlerini dini argümanlarla savunanların bugün tam tersi yönde hareket etmeleri, içine düştükleri acziyetin ve teslimiyetin göstergesidir. Faiz, küresel finans oligarşisinin milletlerin kanını emdiği, ekonomileri çökertip toplumları ahlaki çürümeye mahkum ettiği zehirli sarmaldır.

İlahi hükümler, faizle yönetilen sistemlerin kaçınılmaz sonunun çöküş olduğunu açıkça belirtir. Yaradan’a savaş açarak (bakara:279-282) kazanan olmamıştır; ancak gözlerini para hırsı bürümüş yerel faiz lobisi ve seçkinler, bu gerçeği ısrarla görmezden geliyor. Bağlamda kurtuluş reçetesi ortadayken, ihanet şebekeleri milleti bilinçli şekilde felakete taşıyor.

Dolarizasyon Oyunu ve Milli Servetin Yağmalanması

“Milli duruş” sloganları altında halkın elindeki döviz ve altınları bozdurmaya çağıranlar, aslında küresel faiz lobisi tefecilerinin kasalarını doldurmuştur. Doların değeri katlanırken, altının fiyatı fırlarken toplanan milli servetler, dış güçlere peşkeş çekilmiş, millet daha da fakirleşmiştir. Yaşananlar, öyle sağda solda bilinçsiz sarf edilen “devlet aklı” ile yönetilen süreçler değil, apaçık teslimiyet politikalarıdır.

Dolarizasyona karşı alınan göstermelik önlemler, halkı bir süre daha avutmaktan öteye geçemez; gerçek çözüm, borca ve faize dayalı olmayan milli paranın egemenliğini kayıtsız şartsız sağlamak ve finansal bağımsızlığı kazanmaktır.

Liyakatsizliğin Bedeli: Çürüyen Sistem

Ekonomik yıkımın temelinde yatan en önemli faktörlerden başkası, liyakatsiz kadroların başta ekonomi yönetimi olmak üzere devlet yönetimini ele geçirmesidir. Gökyüzünden altın yağsa bile, faizi küresel gerçeklik kabul eden ehliyetsiz yöneticilerin elinde kaynaklar israf edilir, sistem içten içe çürür. Ülkenin kaderini tayin eden kritik makamlardaki yetersizlik, küresel çetenin sömürü düzeninin sorunsuzca işlemesine olanak tanır. Anlayana hakikat aşikardır, anlamayana ise ne söylense boştur. Ancak liyakatli, vatansever ve milli şuur sahibi kadrolar yönetime geldiğinde, bu karanlık gidişat tersine çevrilebilir.

Küresel Faiz Lobisinin Görünmez Sömürü Ağı

Küresel elitlerin kurguladığı sömürü sistemi öylesine karmaşık ve acımasızdır ki, faturayı daima Türk milleti ödemektedir. Daha da endişe verici olan, sömürü düzenini korumakla yükümlü görünen yapıların varlığıdır. Faizci kapitalist sisteme yıllarca hizmet eden, politikalarıyla destek veren herkes, bu büyük vebalin ortağıdır. Faize ödenen devasa meblağlar, milletin geleceğinden çalınan kaynaklardır. Mevcut düzen, er veya geç patlamaya mahkum, tehlikeli saatli bombadır.

Ahlaki Yozlaşma ve Gerçek Kurtuluş Yolu

Faiz temelli ekonomik model, yalnızca cüzdanları boşaltmakla kalmaz, aynı zamanda toplumun ahlaki dokusunu da tahrip eder. Çözüm yollarından önemlisi, faiz hastalığının panzehiri olan borca ve faize dayanmayan yenilikçi para-kredi sistemleri ve bunlara bağlı milli ekonomi politikaları, hem ahlaki hem de ekonomik çıkmazdan kurtuluşun anahtarını sunar. Faiz düşünce insanların kolayca ev sahibi olacağı veya paralarını üretime yönlendireceği gibi söylemler, büyük aldatmacanın parçalarıdır. Asıl sorun, olmayan paranın faizle sisteme enjekte edilerek sanal zenginlik illüzyonu yaratılmasıdır.

Faiz İle Büyük Sıfırlama Komplosu Acı Gerçektir!

Yaşanan tüm ekonomik çalkantılar ve sebep olduğu krizler faiz politikaları ve sonuçları olan enflasyonist baskı, küresel elitlerin ‘Büyük Sıfırlama’ (Great Reset) olarak adlandırdığı şeytani planın somut adımlarıdır. Bunlar artık komplo teorileri değil, gözlerimizin önünde uygulanan, kanıtlanmış gerçeklerdir. Nihai amaçları; borç batağına saplanmış Türkiye gibi ulus devletleri tamamen ortadan kaldırmak, insanlığı dijital kimliklerle kontrol altına alarak küresel dijital kölelik düzeni kurmak ve tek merkezden yönetilen dünya devleti inşa etmektir.

Türkiye, stratejik konumu ve tarihi misyonu nedeniyle bu tür küresel planın ana hedeflerinden birisidir. Ekonomik manipülasyonlar, kışkırtılan sosyal kaos girişimleri, kültürel yozlaştırma faaliyetleri hep aynı nihai hedefe hizmet etmektedir.

Artık gaflet uykusundan uyanma zamanı çoktan geçmiştir. Milletçe küresel kuşatmalara karşı topyekûn bilinçlenmek, direnmek ve kendi kaderimize sahip çıkmak zorundayız. Aksi takdirde, gelecek nesillere bırakacağımız yegâne miras, derin utanç ve geri dönülmez esaret olacaktır.

Sadi ÖZGÜL

Yazar

[Yazar]
Banner
Yasal Uyarı:
Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.